Kişisel Stilin Yılı

Kendin olmanın verdiği özgüven, bu yılın en önemli trendi. 2024 yılında yaşadığımız personal style krizi hepimizin dolabında büyük bir etki bıraktı. Kendimizi tanımadığımız hatta bazen kaybettiğimiz kombinler yapmamıza sebep oldu. Bu nedenle bu yıl kişiselleştirilmiş bir stile her zamandan daha çok ihtiyacımız var. Peki kaybolduğumuz bu yolda kendimizi nasıl yeniden bulabiliriz?
Benim stilim neydi? Ben kimim?
Mob wife, brat, sessiz lüks derken bitmek bilmeyen trend döngüsü içinde kendi moda kimliğimiz de bizim gibi uzun bir kafa karışıklığı dönemine girdi. Bu amansız trend çemberi yüzünden dolabımız tanınmaz bir hale gelirken biz de aşırı tüketime yöneldik. Hızlı moda markaları da bu tüketim çılgınlığını fırsata çevirerek kişisel stilimiz üzerinde bir dominasyon kurdular. Kişisel stilinize odaklanmanın size katacağı özgüven bu yıl sizi öne çıkaran en önemli özelliğiniz olacak.
Atmanız gereken ilk adım dolabınızda bulunan, bir trend uğruna ve anlık bir hevese kapılarak aldığınız kıyafetlerden kurtulmak olmalı. Bu arınma işlemi sırasında ne kadar fazla iddialı kıyafetiniz ve ne kadar az temel parçanız olduğunu keşfedeceksiniz. Tabii ki trendlere uymayın demeye çalışmıyorum. Trendleri kendi stilinize uyacak şekilde nasıl takip edeceğinizi anlatmak istiyorum. Çünkü unutmayın: Trendlere uyan değil, trendleri kendi stiline uyduran kişiler zamansız şıklığı elde eder.
Siz trende değil, trend sizin stilinize ayak uydurmalı.
Mikro başlıklar altında kendinizden vazgeçmeden, stilinize sadık kalarak kombinler yapmaya özen gösterebilirsiniz. Sosyal medyada her hafta gördüğümüz farklı moda estetiklerinden önce kişisel stilimizin sesini dinleyerek karar almak 2025 yılının hedefi olmalı.
Belirgin bir stile sahip olmak sizi alışveriş yaparken daha pragmatik düşünmeye iterken “Bugün ne giysem?” sorusunun stresinden uzaklaştırır. Kendi kişiliğinizi yansıttığına inandığınız stilinizden aldığınız özgüven günlük hayatta size cesaret verir. İmza kombinler, tarzlar ve kıyafetler belirlemek sizi daha akılda kalıcı kılar. Biriyle karşılaştığınız ilk anda kişinin kendisinden önce kıyafetlerini görürsünüz. Kıyafetleriniz sizin kendinizi anlattığınız ilk andır ve sizin adınıza konuşur. Ayırt edici ve benzersiz tarzınız sizden izler taşıdığında kendinizi ifade etme şekliniz daha özgüvenli bir alan haline gelir. Ayrıca kendinize yaratacağınız bu görsel dil inanılmaz bir kimlik gücüne dönüşecektir.
Kişisel stilimiz bizim ikinci derimiz, zırhımız gibidir.
Kişisel stil, kişisel kimliğinizi oluşturan en önemli noktalardan biridir. Kişisel bir stil iyi giyinmekle alakalı değildir, kendiniz gibi olmayı ifade eder ve yansıtır. Kişisel stilinizi tanımladıktan sonra buna bağlı kalmak dolabınızdaki her şeyi kullanmak ve dolabınızdaki her şeyin içinde kendinizi iyi hissetmek anlamına gelir. Ne giyeceğinizden önce kim olduğunuzu düşünerek dolabınızda sizi en çok yansıtan parçaları bulun. Farklı renkler ve silüetler denemekten korkmayın. Doğru uyumu yakalamak kişisel siliniz için önemli bir dönüm noktası olabilir. Kendinizi rahat ettiğiniz kalıpları ve silüetleri tekrarlamaktan korkmayın, kişinin kendisine hangi kıyafetin iyi hissettirdiğini bilmesi kadar çekici bir şey daha yoktur. Kişisel stil bir performans sanatı gibidir, kendinizi istediğiniz gibi gösterir, görülmek istediğiniz gibi görünürsünüz.
Efsane moda editörü Isabella Blow'un söylediği gibi:
“Herkes şiir okumaz veya müzik dinlemez, ancak dünyadaki her insan sabah kalkar ve bir şeyler giyer ve siz bundan hoşlansanız da hoşlanmasanız da bu sizin kim olduğunuzla ilgili bir ifadedir.”
Stiliniz için ilham aldığınız tasarımcılar, it girl’ler, markalar ya da influencerlar arasında bir bağ olmalı. Kişisel stiliniz ve aldığınız ilham, Big5 Enes Hocamın da dediği gibi, birbirleri arasında uyumlanmalı. Örneğin Sude Belkıs kişisel tarzını en iyi yansıtanlardan. Onun kombinlerine her baktığımda kendisine ait olduğuna inandığım stil izlerini taşıdığını görüyorum. Nesly olduğu günler haricinde tabii <3
En büyük yatırımı kendinize yapın ve gelecekte de kendinizi içinde gördüğünüz kıyafetleri satın almaya özen gösterin. Temel fitler, renkler ve silüetleri takip etmeye özen gösterirken aynı zamanda yeni şeyler denemeye de her zaman açık olmalısınız. Günlük kıyafetlerinizin temelini oluşturacak kıyafetlerin, kabanların ya da ayakkabıların doğru kesimini bulduktan sonra farklı versiyonları stilinize uyum sağlayabilir. Bu temel oluştuktan sonra sizi yansıtan takılar ile aksesuar ekleyebilirsiniz. Kural tanımadan deneyin. Mesela benim en sevmediğim kalıplardan biri “lacivert ve siyah birlikte giyilmez”. Bunu kim ortaya attı bilmiyorum ama renklerden önce kıyafetin kesimi sizin vücudunuza uygunsa her şey mümkündür. Sonsuz ve sınırsız ihtimaller stilinizi bulmanızı sağlayacak. Bu sayede dresscode olan bir davete ya da günlük gittiğiniz bir kafeye giderken sizi yansıtan kombinleriniz hazır olacak.
Kişisel stiliniz sizi tamamlarken siz aynı zamanda trendleri takip edebilirsiniz. Ben bir trend düşmanı değilim! Hatta trendleri takip etmek kişisel stilinize uzaktan bir göz olarak bakmanızı sağlar: Ben bunu giyer miyim? Bu trend beni yansıtıyor mu? gibi sorular sorarak trendlere hakim olabilirsiniz. Yeni trendleri kaçırma baskısı olmadan ve kendinize sınırlar koymadan, içinizden geçen ruh halinizi temsil ederek giyinmeye çalışın. Kişisel stilinizin size tanıdığı özgürlüklerle kombin yapmayı, kıyafet satın almayı kendinize özel bir ritüel haline getirebilirsiniz. 2025’in kaçınılmaz trendine gözünüzle görebileceğiniz her yerden ilham alabilirsiniz. Moda 2024 yılında bizim için bir situationship olarak geride kaldı, şimdi bu yıl tekrar kendimize ve stilimize aşık oluyoruz.
Kişisel stilinizi yeniden keşfetmek kendinizi yeniden tanımanın en eğlenceli hali ve bu yılın en önemli trendi. O zaman 2025 yılında hepimiz kendi stilimizi yeniden keşfederken sizin dolabınızdan atacağınız ilk parça hangisi?