Bir tür erkek üssü sayılabilecek Sanayi Mahallesi’nin ortasında, kadınların dans yoluyla kendi bedenlerini ve özgür ruhlarını keşfetmelerini sağladı. Ömer Yeşilbaş ile DansFabrika’yı kuran Çisil Sıkı, tabuların yıkılmasında önemli bir öncü.
Kendi deyimiyle, "18 yaşının verdiği cesaretle tek başına İstanbul’a geldi". Geldiğinde ne yaşamını finanse edecek gücü ne de büyük bir şehirde nasıl yaşanacağına dair bilgisi vardı. Çocukluk yıllarında bale sanatıyla tanıştı, sonra da sınırları, kuralları çizilmiş salon danslarıyla devam etti. Türkiye derecesi aldı. Yolculuğunun başında, sınırları çizilmiş bütün kalıpları yıkabilecek cesarete, inanca sahip olduğunun kendisi bile farkında değildi. ‘Bozkır’dan gelen bu genç kadın, içinden gelen sesi takip etti sadece. İsmiyle müsemma, ince ince yağan yağmur gibi tüm çabasını, inancını ve hayallerini yeteneğini yaşatmak için kullandı.
"Birçok şeyi ondan öğrendim, benim için bir okul dediği" Ömer Yeşilbaş ile kesişti yolları... Birçok kez başarısızlıkla tanıştı. Çok çalışmanın ve azmin, yeteneğin kardeşi olduğunu keşfetti sonra. Ömer Yeşilbaş ile Sanayi Mahallesi’nin ortasında, bir depodan DansFabrika’yı yarattılar. Kurallarını kendilerinin yarattığı ve patentini aldıkları ‘Yüksek Topuk’ dansını geliştirdiler. Sıkı, yüzlerce öğrenci yetiştirdi. Birbirinden farklı yaş grubu ve statüden gelen insanların bedenini tanımasına, kendini keşfetmesine ve tabuları yıkmasına öncülük etti.
Kadın bedeninin utanılacak, kendi ruhumuzdan soyutlanacak, ayrıştırılacak bir parça olmadığını, bedenin, ruhun ve bilincin üçüncü ayağı olduğunu, bir bütün olduğunu, toplumun giydirdiği normların çok ötesinde olduğunu söyledi hep...
Uluslararası seminerlerde hem öğrenci oldu, çıraklığını sürdürdü hem de öğretmen oldu, ustalığının tüm tecrübelerini paylaştı.
Çisil Sıkı, bozkırın korunaklı kalbinden, konforlu salonundan, bir dünya şehri İstanbul’a, erkeklerin egemenliğinin hüküm sürdüğü ‘Sanayi Mahallesi’nde’ dansın fabrikasının bacalarından biri olmaya, kendine güvenen, sosyalleşen, bedene yüklenmiş bütün yanlış algılardan uzaklaşan, yaşsız insanlar yetiştirmeye devam ediyor.
Verdiği ilham paha biçilemez... Onu dansçı olarak izlemek, öğretmen olarak takip etmek bir kadın olarak beni çok cesaretlendiriyor.
Dansı Meslek Haline Getiren Bir Tabu Yıkıcı
Modern dansı “Yap tabii ama hobi olarak yap evladım” sokağından çıkarıp, gerçek bir meslek haline getiren DansFabrika’yı Ömer Yeşilbaş ile yöneten Çisil Sıkı, Hadise’den Murat Boz’a pek çok sanatçının sahne koreografisini hazırlayan bir dans eğitmeni. Sahneye adımını altı yaşında atmış. Kendi ifadesiyle, dans onun için sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda bir özgürleşme ve kendini ifade etme aracı.
DansFabrika’daki High Heels Dance programıyla ayrıca, kadınların kadınlıklarını korkmadan, utanmadan benimsemeleri için bir alan yaratıyor. Sıkı’ya göre, topuklu ayakkabı kadınlara kendilerini güçlü hissettiren bir enstrüman. Onunla dans yolculuğa çıkan herkes, hem bedenini hem de ruhunu özgürleştirmenin keyfini yaşıyor.