Üsküdar gibi ‘muhafazakar’ diye bilinen bir ilçede, yıllar süren bir ezberi bozdu ve Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu. Başkan Sinem Dedetaş, gemi mühendisliği gibi erkeklerin hakim olduğu bir alanda eğitim görüp yine “Bir kadın yapabilir mi” denen bir göreve bileğinin hakkıyla geldiği için ‘özgün ve cesur’ nitelemesini sonuna kadar hak ediyor.
Sinem Dedetaş’ın 31 Mart’ta Üsküdar Belediye Başkanlığı’nı kazanması seçimlerin en dikkat çekici sonuçlarından biriydi. Aydınlık, güler yüzlü bir kadın Üsküdar’ın ilk kadın başkanı olmayı başarmış, statükoyu beklenmedik bir şekilde kırmıştı.
Ona ‘tatlı kız, ama olmaz’ diyenleri haksız çıkardı. Şaşıranların aksine, bu zafer onun için büyük bir sürpriz değil. Öğrenim hayatında da, kariyeri boyunca da erkek egemen duvarları aşmaya alışkın. Kadın öğrenci oranının sadece yüzde 5 olduğu İTÜ Gemi Mühendisliği’nde okurken de, şehir hatlarının sorumluluğunu üstlenirken de cinsiyetinin değil, işinin konuşacağını biliyordu. Ama onun hikayesi siyasetin merdivenlerinde değil, denizin esintisini saçlarında hissettiği bir günde başladı.
Çocukken balerin olmak istediği kısa bir dönem dışında, hep denize, kaptanların maceralı yolculuklarına meraklıydı. Babası yalnızca İTÜ, Boğaziçi ya da ODTÜ’yü kazanırsa Eskişehir’den ayrılıp, şehir değiştirebileceğini söylemişti. Gemi mühendisliğinde sınıftaki üç beş kızdan biri olmaya hiç de takılmadan tercihini yaptı.
Denizcilik dünyası, neredeyse yalnızca geminin dişi olduğu bir yerken, özelleştirilmesine karşı çıktığı için girişi yasaklanan Haliç Tersanesi’nin başına genel müdür olarak geldi. Rakamları konuşmak bazen yersiz ama, kârlılığı 7 milyon TL’den, 270 milyona çıkarması, şehir hatlarında çalışan kadın oranının yüzde 285 artması da biraz üstünde durmamız gereken konular. Yani bu ‘tatlı kız’ buraya şirinlik yaparak gelmedi. Şimdi Dedetaş’ın Üsküdar’la ilgili kadınları, çocukları, sokak hayvanlarını, öğrencileri, müzisyenleri, küskün esnafı önceleyen planları var.
Sene 2024 olmuş ve Meclis’teki kadın oranı hâlâ zar zor yüzde 20’leri buluyorken, tüm dünyanın rüzgarına eş umut dolu bir öykü onunki. Bir dergiye röportaj verdiğinde “Kapak kızı olmuşsun” diyenlere soruyor: “Bir erkek olsa aynı şeyi söyler miydiniz?”
“Özgün ve cecur olmayı nasıl tanımlarsınız” diye sorduğumuzda “Her şart altında—örneğin sonucu başarı olmasa bile—kendinizle barışık kalmayı sürdürerek mücadeleye devam edebilme gücü” diyen Dedetaş, her zaman devinen, dönüşen, ruhu ölümsüz İstanbul’a da, genç Türkiye’ye de yakışıyor.
Geçse de Yolumuz Bozkırlardan, Denizlere Çıkar Sokaklar
Üsküdar’da 30 yıl aradan sonra, yerel yönetimin CHP’ye geçişi Sinem Dedetaş ile oldu. Çeşitli şirketlerde devam eden mühendislik hayatı, 2019’da İstanbul Şehir Hatları A.Ş’ye Genel Müdür olarak atanmasıyla başka bir aşamaya geçti. Girişi yasak olan Haliç Tersanesi'ne yıllar sonra müdür olarak hem de kadın müdür olarak geri dönmesi başlı başına bir hikaye... Henüz 40’larının başında olmasına rağmen, dolu dolu bir iş ve hizmet hayatı olan, kadınlara umut dolu bir rol model sunan Dedetaş’ı dikkatle ve ilgiyle takip ediyoruz.