Cosmo Gelinler, Düğünler ve Gerçek Hikayeler

Gelin olmaya hazırlanırken hayalini kurduğu o günü doyasıya yaşamış Cosmo kadınlarından ilham almak ister misin? İstanbul’dan Ankara’ya, İzmir’den Sicilya’ya, geçtiğimiz yaz bambaşka konseptlerle evlenenler o güne dair tüm detayları bize anlattılar.

Anaokulundan lise sona kadar aynı okuldaydık. Lisede çıkmaya başladık. En büyük tutkumuz kayak yapmak. Evlilik teklifi için Alp Dağları biçilmiş kaftandı. Yakın arkadaşlarımızla Courchevel’deydik. Eyyüp teklif için keşif turundaymış ve tam da seçtiği noktada ani bulutlanan havayla çöken sisin sonucunda hızlı bir düşüş ile çapraz bağlarını koparmış oldu. Planının bana orada evlenme teklif etmek olduğunu doktordan çıkınca öğrendim.

Geleneksel bir düğün formatı istemiyorduk. Hatta benimsemek için adına ‘kutlama’ dedik. Davetlilere bir dress code verdik. Kadınlardan canlı ve parlak elbiseler, erkeklerden açık renkli ve rahat takımlar istedik. Yemek açık büfe servis edildi.

Davetlilere verilen iskambil kartlarımız, grafik sanatçısı arkadaşımız Ece tarafından tek tek bizim 13 yıllık hikayemize göre tasarlandı. Davetiye ve diğer görseller ise kız kardeşim

Burcu’nun ellerinden çıktı, tüm çizimlerini o yaptı.

Tekliften sonra Türkiye’ye döner dönmez iş aralarında araştırmaya ve teklif toplamaya başladım. Artık evlenebilirim diye düşündüğüm an kendime Chapter’s Wedding Planner sipariş etmiştim, aldığım tüm teklifleri oraya kaydettim. Mekana karar vermemiz aylar aldı. Düğün için dev hazırlığımızı 2 ay gibi kısa bir sürede gerçekleştirdik.

300 davetlinin katılımıyla Alaçatı Alavya Otel’de yaptık.

Gelinlik bakmaya Vakko ile başladım, İzmir ve İstanbul’daki wedding butiklerine randevu alıp gittim. Bütün modeller birinin aynısı gibiydi, benim aradığımsa “farklı” bir şeydi. Tüm gelinlikler aynı, bari imza bir model, bir kült giyeyim diyerek Paris’e doğru yola çıktık. Arkadaşım Leyla, Vivienne Westwood’dan randevu almıştı. Ama ondan da eve eli boş döndüm. Ve sonunda Züleyha Kuru'yu buldum.

“Duvak değil başlıklı bir pelerin istiyordum.”

Züleyha Kuru da bunu çok iyi anladı ve yaratıcılığı estetik dokunuşuyla harmanlayarak garipliğe kaçabilecek fikirlerimin masalsı olmasını sağladı. Her şey olması gerektiği gibi çok orjinaldi! Hayal dünyamın ötesinde, alternatif bir dünyada ben bir kraliçeydim bu kostümle.

Yok gibi bir makyaj istiyordum. Makyöz Rıfat Yüzüak ile çalıştım. Her zaman gittiğim kuaförüm Zeki, saçıma her zaman çektiği fönü üst seviyeye taşıdı.

Eyyüp giyim tarzıyla arkadaşlarımız ve ailemiz içinde bir ikondur. Mütemadiyen Crocs’la ve eşofmanla dolaşır. Onun için damatlık giyme fikri tam bir kabustu. Düğün Alaçatı’da yazdan kalma bir günde olacağı için Eyyüp’ün açık renkli keten bir takım giymesinde hemfikir olduk.

Sanıyorum bu hissi en iyi “Üniversite sınavına girecekmişim gibi hissediyorum” diye ifade ediyorum.

Kız kardeşim gölgem gibiydi. Onun cool tavırları beni hep rahatlattı. Yakın arkadaşlarım, ailelerimiz ve kuzenlerimiz de an an görünüp desteklerini ve heyecanlarını hatırlattırlar.

Amerika’nın Batı Yakası’nda 30 saate yakın bir road trip. Los Angeles, Las Vegas, Kanab ve San Fransisco hattında dolaştık. Hatıramızdan asla silinmeyecek ve tüm balayı çiftlerine tavsiye edebileceğimiz yerler ve kalınacak oteller; Malibu’da Nobu Ryokan, Utah Canyonlands’de Amangiri, Big Sur’da Post Ranch Inn ve Napa Valley’de Meadowood.

Günün zirvesi: Babamız, annelerimiz ve Burcu ile tüm misafirlerin arasından yürüyerek nikah kıyılacak balkona geçişimiz.

Burada koptuk: Eyyüp’ün misafirlere yaptığı doğaçlama konuşma sırasında...

Gözler dolu dolu: Her an.

Organizasyon: Maria’nın Çiçekleri Events, Mekan: Alavya, Hotel Alaçatı, Gelinlik: Züleyha Kuru, Damatlık: Vakko, Fotoğrafçı: Puçi , Saç/Makyaj: Rıfat Yüzüak

Ortak arkadaşlarımızın spontane bir şekilde bizi aynı masada buluşturma sıyla tanıştık. Evlilik teklifini Od Urla’da etti.

Ben canlı renkler ve çiçeklerle dolu olmasını istiyordum. Eşim ise sade ve nötr tonlarda bir düğün hayal ediyordu. Neyse ki kendisi iç mimar olduğu için ikimizin de sevebileceği bir tasarım yarattı. Beach’in bohem konseptini şıklaştırmak istediğimiz için oturma alanı ve pistin üstüne kumaş kullanarak bir tasarım yaptı. Davetiye ve masalarda ise bolca çiçekler kullandık.

Hazırlıklar 6-7 ay sürdü.

Çeşme Zay’a Beach’te, 300 kişilikti. İlk plaj date’imize gittiğimiz ve çok sevdiğimiz bu mekanda evlenmeyi çok istemiştik.

“O sabah çok heyecanlı uyandım. Son güne kadar biraz stresliydim ama o gün sadece anın güzelliğine odaklandım.”

Hep kabarık bir gelinliğim olmasını hayal etmiştim ama henüz hiçbir model bakmamıştım. Denediğim ikinci gelinlikte kendimi o kadar “ben” hissettim ki başka bir gelinliği daha çok beğenemeyeceğimi anladım. After party için daha sade ve cool bir elbise istiyordum, diktirdim.

Dağınık topuz ve soft renkli bir makyaj istiyordum. Ayrıntıları onlara bıraktım, ikisi de içime çok sindi.

Birlikte rengini ve modelini seçtikten sonra diktirdi. Ancak düğüne yaklaştıkça ona diyet yaptırdığım için (diyetisyenim😊) 2-3 kez daraltmak zorunda kaldı.

Düğünden üç hafta sonra Bali’ye gittik.

Günün zirvesi: Tüm sevdiklerimizin bizi izlediği, nikah alanına yürüdüğümüz an.

Burada koptuk: Bir aydır hazırlandığımız ilk dansımızı nikaha yarım saat kala gelinlikle prova etmek istediğimiz sırada benim hareketleri yapmayacağımı anladığımız an.

Gözler dolu dolu: Hazırlandıktan sonra birbirimizi ilk gördüğümüz an.

Organizasyon: Jolie Davet, Mekan: Zay’a Beach, Gelinlik: Vakko Wedding & Belgin Tunaboylu, Damatlık: Hikmet Alcan, Fotoğrafçı: Ella Wed, Saç/Makyaj: Talat Pakyardım & Özgür Şendinç, Catering: Foodport, Kokteyl: Kutay Özoktay - Guud Event, Perde Tasarım: Aydın, Aksoy - Lets Dream Forever, DJ: Semih Salhon & Serdar Senemoğlu

Mark’la aynı üniversiteden mezunuz. Mark mezun olduktan sonra, benim de son senemde üniversiteden ortak arkadaşlarımız aracılığıyla tanıştık.

“Evlenme teklifi biraz komik oldu doğrusu.”

Ben Mark’ın ipuçlarıyla yüzüğü buldum ve heyecandan yüzüğü bulduğumu da saklayamadım. O yüzden evlenme teklifi evde, kendi doğal ortamımızda oldu.

Düğünün konseptinde doğallığı ve sadeliği ön planda tutmaya çalıştık. İkimiz de masa düzenlerinde misafirlerin birbirini görmesini engelleyecek büyük çiçekler istemedik.

Eylül düğünü olduğu ve bir nebze sonbahara da girdiğimiz için terracota tonların ağırlıkta olduğu ve kuru çiçeklerin ön planda olduğu bir dekorasyon seçtik. Geleneksel, beyaz beyaz bir düğün olsun istemedim.

Yurtdışında oturduğumuz için ve iş tempomuz da çok sık seyahata çıkmamıza elvermediğinden en büyük hazırlanma süreci son iki ayda oldu diyebilirim.

Düğünü Aya Yorgi koyunda olan Yuzu Beach’te yaptık. Zaten ikimiz de sahil düğünü istiyorduk, Yuzu Beach de yaz tatillerinde sık gittiğimiz bir mekandı. En yakınlarımızın bulunduğu, samimi bir düğün olsun istedik, o yüzden sayıyı çok yüksek tutmadık.

Çok sade, modern ve gösterişten uzak bir gelinlik istediğimi biliyordum. İlk annemle Aralık’ta Vakko’ya bakmıştık ama içime sinen bir model bulamamıştım. Sonrasında

Project Bridal ailesiyle tanıştık ve bir daha geri dönmedik. Aslında aklımda önü kesik bir model giymek yoktu, ama hiç aklınızda olmayan bir model içinize en sinen olabiliyor. Gelinliğin yanı sıra statement piece olacak, bana özel bir pelerin tasarımı üstünde çalıştık.

Saçımı Ahmet Savurun, makyajımı Songül Alan yaptı.

Mark’a ekru ceketli bir smokin almak istediğimizi biliyorduk, birkaç yer ziyaret ettik ve en sonunda Beymen’de beğendiğimiz bir modelde karar kıldık.

Düğün günü uyandığımda bir yandan inanılmaz heyecanlıydım, bir yandan da gerçekten o günün düğün günüm olduğunu tam idrak edememiştim.

Bir kere hazırlıklar başladıktan sonra sanki tüm gün göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Heyecandan pek de bir şey hatırlamıyorum desem yeridir. Yanımda ailem ve arkadaşlarımın yanı sıra sevgili Ella Wedding fotoğraf ekibi ve Ahmet ile Songül aslında en büyük desteklerimdi.

Düğünden sonra peşi sıra başka arkadaşlarımızın düğünleri oldu, bu nedenle İzmir’de kaldık, sonrasında da işimize döndük. Kış tatilimizde balayı yapmayı planlıyorduk, ama o zaman da Türkiye’den ikinci bir kedi sahiplenmeye karar verip Türkiye’ye geldik. O yüzden hala balayı yapabilmiş değiliz.

Günün zirvesi: Kürsüde evet demek.

Burada koptuk: Mark’ın havaya atılıp tutulamaması ve kafa üstü düşmesi.

Gözler dolu dolu: Nikah alanına yürürken tüm sevdiklerimi bir arada görmek.

Organizasyon: Atölye Levni, Mekan: Yuzu Beach, Gelinlik: Project Bridal, Damatlık: Beymen, Fotoğrafçı: Ella Wedding Photography Saç, Makyaj: Kuaför Songül&Ahmet