Ruhsal Sağlığınızı Koruyarak 'Evet' Demek Mümkün mü?

Düğün stresiyle nasıl başa çıkılır?
ruhsal-saglik.jpg
Getty Images

Düğün gününüz, hayatınızın en mutlu günlerinden biri olmalı… öyle değil mi? Ama gerçekte, o büyük günün planlanması strese yol açabiliyor. Ailelerin beklentileri, davetli listesini şekillendirme stresi, düğün organizasyonunun detayları derken bir de kendinize söylediğiniz "Bu kadar çabadan sonra her şey kusursuz olmalı!" baskısı da tuzu biberi oluyor ama merak etmeyin. Bu yazıda düğün stresiyle nasıl başa çıkabileceğinizden bahsedeceğim. 

Arkadaşlarım ve danışanlarımda gördüğüm düğünle alakalı ortak duygular, heyecan ve sıkışmış hissetme oluyor. Bu iki duygu kulağa tezat gibi gelse de aslında birlikte var olabiliyor. Çiftler “Evet!” derken, sevgi, güven ve sadakatle hayatlarının geri kalanını birlikte inşa etmeye söz veriyor. Ne kadar heyecanlı! Öte yandan, bu süreç, ailelerin ve arkadaşların beklentilerini de göz önünde bulundurmayı gerektiren bir denge oyunu haline dönüşebiliyor ve işte tam burada sıkışmış hissetme devreye giriyor. 

Aileler kendi bakış açılarıyla düğünün nasıl olması gerektiğine dair fikirlerinin uygulanması için “baskıcı” olabilirler. Çiftler, kendi düşünceleri ve onların fikirleri arasında sıkışıp kalabilirler. Gelinlik, gelin saçı, gelin buketi gibi kişisel seçimler bile, “Başkaları ne der?”, “Acaba çok mu fazla oldu?”, “Çok mu sade oldu?”, “Eşim beğenir mi?”, “Arkadaşım düğününde başka bir şey tercih etmişti, acaba ben de öyle mi yapsam?”, “Bu sefer de özenti gibi mi yorumlanırım?” gibi çeşitli sorularla kişisel bir seçim olmaktan çıkabilir. Düğünde onlarca detay olduğunu düşünecek olursak ne kadar soru işareti çıkabileceğini siz hesap edin! 

Bu sürecin üzerinizdeki yükünü hafifletmek, sıkışmışlık hissinizi minimize etmek ve heyecan duygunuza daha çok yer açmak için size bazı önerilerim var! 

1. “Hayatımın en mutlu günü olmalı!” diye düşünmeyin

Evet, sevdiğiniz ve bir hayat boyu birlikte olmak istediğiniz partnerinizle ortak bir hayata “evet” demek anlamlı ve özel bir an olabilir. Ama "Hayatımın en mutlu günü olmalı" gibi bir beklenti oluşturmak, sizi gereksiz bir baskıya sokabilir. Bunun yerine "Düğün günüm hayatımın özel bir günü olacak" şeklinde düşünmek durumu daha sağlıklı bir yerden ele almanıza yardımcı olabilir. 

2. “Mükemmel olmalı!” mantığından uzaklaşın

Bizim ülkede yaygın olan o soru kalıbını aktive ediyorum: Kime göre? Neye göre? Mükemmel diye bir şey var mı gerçekten? Birinin “mükemmel” dediği şey, başka birine göre eksik veya fazla olabilir. Siz istediğiniz kadar “mükemmel” olduğunu düşündüğünüz gelin buketini seçin, laf edecek birileri yine çıkacaktır. Haksız mıyım? 

3. Partnerinizle beraber bir bütçe ve önceliklerinizi belirleyin

Düğün harcamalarının aileler içindeki dağılımı göreceli bir konudur, bu durumun planlamasını açıkça konuşmak gerekir. Belirlediğiniz bütçeye uygun harcamalar yaparak oluşabilecek stresin önüne geçebilirsiniz. Birçok kişi düğün organizasyon firmalarından teklif alıyor. Ekiple çalışırken veya kendiniz organize ederken kişisel isteklerinizi ve önceliklerinizi dikkate almanız oldukça önemli. Örneğin, fotoğrafçı veya gelinlik sizin için çok önemliyse alanlara daha fazla bütçe ayırabilirsiniz. Önceliğiniz olmayan konularda tasarruf etmeyi düşünebilirsiniz. 

4. Rol dağılımı yapın

Düğün hazırlıkları bir ekip işidir ve aranızda rol dağılımı yapabilirsiniz. İki taraf da çalışıyorsa iş yoğunluğuyla beraber düğün detaylarıyla ilgilenmek yorucu olabileceğinden aile üyelerinin yardım tekliflerini açıkça kabul etmek, yükünüzü hafifletebilir. 

5. Düğün stresinden uzaklaşmak için ‘serbest günler’ ayırın

Bu günlerde düğünle ilgili olabildiğince düşünmemeye çalışmak, telefonunuza gelen organizasyon mesajlarını yanıtlamamak ve kendinize zaman ayırmak zihinsel sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Yoga yapmayı, spora gitmeyi, tüm gün film izlemeyi ya da seyahate çıkmayı düşünebilirsiniz. Unutmayın ki, ne yaptığınızdan çok ne yapmadığınız önemli! 

6. Sağlıklı iletişimi önceliklendirin

Düğün süreci, aileler arasında farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ailelerin iyi niyetlerini anlamaya çalışarak, çatışmalar yerine yapıcı ve çözüm odaklı bir dil kullanmak işleri kolaylaştırır. İnsan, düğün süreci gibi bir dönemde, ister istemez agresif çıkışlarda bulunup kendisini daha sonradan pişman ve suçlu hissedebiliyor. Duygusal tepkiler yerine, sakin ve anlayışlı bir yaklaşım benimsemek hem sizin hem de sevdiklerinizin bu süreçte daha rahat olmasını sağlar.

7. Düğün gününü gerçekten istediğiniz gibi planlayın

Her çiftin düğün hayali farklıdır. Kimisi büyük bir kutlama isterken kimisi daha samimi ve küçük bir seremoniyi tercih eder. Düğününüze dair hayalleriniz partnerinizin istekleriyle uyuşmuyorsa ortak noktayı olabildiğince bulmanızda fayda var. Sonuçta, hayatınız boyunca birçok farklı fikriniz ve bakış açınız olacak. Düğünü, evlilikte olabilecek fikir ayrılıklarına alışmak için güzel bir ısınma turu olarak düşünebilirsiniz! 

8- Sosyal medya ve başkalarının düğünleriyle kıyaslamaktan kaçının

Sosyal medyada gördüğünüz “kusursuz” düğün kareleri, gerçek hayatta her zaman o kadar mükemmel değildir. Kendi gününüzün tamamen size özgü ve özel olduğunu hiç unutmayın. Genel olarak, kıyaslama yapmak mutluluğun hırsızı gibidir. Siz kendi hikayenizin başrolüsünüz ve bu düğün sizin özel gününüz. 

Mutluluğunuz ve heyecanınız daim olsun! 

Selen_Portre (1).webp
Selen Kılıç
Uzman Klinik Psikolog
Selen Kılıç, uzmanlık alanındaki bilgilerini çevresiyle paylaşmayı seviyor ve Instagram’da bu konularda bilgilendirici videolar yayınlıyor. Pratiğinde genellikle psikiyatrik durumlarla çalışan Selen, boş zamanlarında ise alanı üzerine okumalar yapıyor, seyahat ediyor, tenis oynuyor, yüzüyor ve müzik dinlemeye bayılıyor!
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık