Favori SNL Performanslarımız

Saturday Night Live (ya da hepimizin bildiği adıyla SNL), neredeyse yarım asırdır müzik dünyasının en unutulmaz anlarına sahne oluyor. Her hafta “Ladies and gentlemen…” anonsuyla başlayan performanslar, kimi zaman efsanevi isimleri ağırlıyor, kimi zamansa yepyeni bir yeteneği tüm dünyaya tanıtıyor. Bir anda viral olan, müzik tarihine geçen ve bazen de yıllar sonra yeniden keşfedilen bu anlardan bazıları, gerçekten sahne sanatlarının en büyüleyici örnekleri arasında yer alıyor. İşte bizi ekrana kilitleyen, “Keşke canlı izleyebilseydik!” dediğimiz en ikonik SNL performansları. 

David Bowie'nin SNL sahnesine çıktığı an, televizyon tarihinin en deneysel ve avangart performanslarından biri yaşandı. Ziggy Stardust dönemiyle sahnede sürreal bir dünyanın kapılarını aralayan Bowie, burada da alışılmışın dışına çıkmayı başardı. Klaus Nomi ve Joey Arias gibi dönemin performans sanatçıları tarafından taşınarak mikrofona getirilen Bowie, bacaklarını tamamen kapatan heykelimsi bir kostümün içinde sadece elleri ve gözleriyle hikâyesini anlattı. Şarkının hipnotik atmosferi, Bowie’nin teatral sunumuyla birleşince ortaya sinematografik bir sahne çıktı. O dönemde televizyon izleyicisi için fazlasıyla radikal olan bu sahne, yıllar sonra bile izleyenleri büyülemeye devam ediyor.

Grunge sahnesinin büyük patlamasına dakikalar kala, Nirvana SNL sahnesinde enerjisini tamamen serbest bıraktı. O zamanlar henüz ana akım tarafından tam keşfedilmemiş bir grup olan Nirvana, bu performansla resmen dünyaya açıldı. Kurt Cobain’in umursamaz ama aynı zamanda içindeki tüm öfkeyi kusan vokalleri, Dave Grohl’un delice davul çalması ve Krist Novoselic’in kendine özgü duruşuyla grup, SNL sahnesini adeta bir yeraltı punk kulübüne çevirdi. Cobain’in dağınık, vişne rengi saçları ve kendiliğinden yırtılmış jeanleri, sahneye olan organik yaklaşımını tamamlıyordu. O gece SNL sadece bir performansa ev sahipliği yapmadı, bir müzik devrimini başlattı.

Beyonce, SNL sahnesine ilk kez solo olarak çıktığında, Destiny’s Child günlerinden çok daha büyük bir yıldız olacağının sinyallerini veriyordu. “Crazy in Love” ile başlayan performans, mükemmel vokalleri, eşsiz dans hareketleri ve sahneyi ele geçirme gücüyle tam anlamıyla bir güç gösterisine dönüştü. Üzerinde altın rengi ışıltılı bir elbise, kendinden emin tavrı ve hipnotik dans figürleriyle Beyonce, o gece sahnede bir pop ikonuna dönüşüyordu. Bugün baktığımızda, bu performansın aslında onun uzun soluklu pop kraliçesi yolculuğunun başlangıcı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Müzik dünyasının son zamanlardaki en büyük sıçramalarından birini yapan Chappell Roan, SNL sahnesine çıktığında birçok kişi onun adını yeni duyuyordu. Ama birkaç dakika içinde, bu ismin kalıcı olacağını anlamıştık. 2024 Grammy Ödülleri'nde "En İyi Yeni Sanatçı" ödülünü kazandıktan sonra, SNL sahnesinde kırmızı-siyah saçları, dumanlar içinde kaybolan sahne tasarımı ve dev pembe kalplerle unutulmaz bir performansa imza attı. Sahne şovu kadar, güçlü ve net vokalleriyle de dikkat çeken Roan, adeta bir pop fırtınası estirdi.

Lady Gaga’nın SNL geçmişi uzun ve parlak ama bu kez hem şarkıcılığı hem de oyunculuk yeteneğini konuşturduğu bir gece yaşandı. "Biliyorum, buraya albümümü tanıtmaya geldim sanıyorsunuz ama aslında müthiş bir oyuncu olduğumu hatırlatmaya geldim!" diyerek geceye başlayan Gaga, bu sözleriyle hem güldürdü hem de gerçeği söyledi. "Abracadabra"yı söylerken Studio 8H’nin koridorlarını bile performansına dahil etmesi, Gaga’nın sahneyi nasıl bir sanat alanına çevirebildiğinin en iyi örneklerinden biriydi. Işık oyunları, gotik sahne tasarımı ve teatral anlatımıyla Gaga, müzik performanslarını bambaşka bir seviyeye taşımaya devam etti.

Billie Eilish, SNL sahnesine çıkıp sıradan bir performans sergileyecek biri değil. Dördüncü kez müzikal konuk olduğu gecede, "Birds of a Feather" şarkısını söylemek için tam anlamıyla gökyüzünü sahneye taşıdı. Studio 8H’nin zemini camla kaplanmıştı ve Billie’nin ayakkabılarının altına basılı albüm adı, tam anlamıyla sahnenin bir parçası haline gelmişti. Gökyüzü temalı fonda, hafif rüzgâr esintisi veren sahne efektleriyle Billie’nin sesi, adeta atmosferin bir uzantısı gibi yankılandı. Yanında her zaman olduğu gibi kardeşi Finneas vardı ve performansın sadeliği, Billie’nin vokal gücünü daha da ön plana çıkardı. Müzik dünyasının en ilginç yıldızlarından biri olan Billie, bir kez daha SNL tarihine geçti.