'İyi Şanslar, Bebeğim!' Diyerek Kalbimizi Fetheden Chappell Roan
Eğer ben küçükken Chappell Roan ünlü bir pop yıldızı olsaydı, dünya çok daha güzel bir yer olurdu.
27 yıl önce kadınlarla ilişkilenmeleri hakkında dobra dobra konuşan ve açık kimlikli lezbiyen bir pop yıldızımız olmadığı için, abartarak söylüyorum, şu an iklim kriziyle falan uğraşıyoruz. Neyse. Hayat şimdi onun sayesinde fena bir yer sayılmaz. Ayrıca çok şükür benim ergenliğim bitmiş olsa da hâlâ birilerine hayran olma dönemimi aşmadım.
Evet, yeşiline kandık ama 2024 yazı benim için Charli XCX’in “brat”iyle geçmedi, Chappell Roan’un ‘Good Luck, Babe!’ şarkısını bağıra bağıra söyleyerek geçti. Öyle bir noktaya geldik ki partnerim bir araba yolculuğumuzda içten namelerimi bölerek şöyle sordu: “Bu şarkıyı kime söylüyorsun sen?” Yok sevgilim, eski bir ilişkiye takılı kalmadım, sana çok aşığım. Sadece milyonlarca dinlenmeye sahip bir hit’in kadın kadına bir ilişkiyi ve zorunlu heteroseksüelliği anlatıp kalbime dokunduğu hiç olmamıştı.
Kadınlar da Kalp Kırar
Hadi, şu Spotify’da 639 milyondan fazla dinlenmesi olan ve 31 Ağustos’ta Billboard Hot 100 listesinde 1 numaraya yükselen ‘Good Luck, Babe!’in şarkının toplamından anladığım hikayesini anlatayım size: Chappell, bir kadınla ilişki yaşıyor ancak bu kadın kendi cinsel kimliğini ve bu ilişkiyi açıkça kabul etmekten kaçınıyor. Bu durum, Chappell’ın duygularını altüst ediyor çünkü sevgilisi, onunla gerçekten bir ilişki yaşamak yerine, ilişkilerinin doğasını gizli tutarak Chappell’ın duygularıyla oynuyor: “Sen aramızdakine aşk demek istemiyorsun, sadece benim ‘bebeğim’ diye seslendiğim kişi olmak istiyorsun ama ben de bana aynı şekilde ‘bebeğim’ diyen birine aşık olmak istiyorum.” Canım benim, seni o kadar iyi anlıyoruz ki!
Şarkı ayrıca bahsi geçen 'situationship'e sebep olan kişiyi sürekli olarak kendine bahaneler bulması, ilişkiyi tam olarak kabul etmemesi üzerinden eleştirip içimin yağlarını eritiyor. Chappell, tabii, bu oyunu görüyor ve partnerine “İyi şanslar, bebeğim!” diyerek, bu inkarın ve duygusal oyunların peşinden gitmeyeceğini belirtiyor. Helal olsun be!
Diğer yandan Chappell’ın kendini bu döngüden çıkarma inadı takdire şayan. Dümdüz şekilde söylüyor karşısındakinin yüzüne: “İlişkimizi reddetmek için yeni bir bahane daha uydur, gerçek hislerini yaşamak yerine yüzlerce erkeği öpebilirsin mesela.” diyor özetle.
Hangimiz yaşamadık ki bunu? Partnerim Kiara’yla tanışmadan önce o kadar çok adı ilişki konmayan ilişkiler yaşadım ki! Ve üzücü olanı, zaten dünya seni yok saydığı için, maske takmayı tercih edenlerin seni üzmesi daha da kolay oluyor. Tabii, o maskenin suçlusu da dünyanın ta kendisi, onu da atlamamak gerek. Olsun, kalbi kırılanlar olarak herkesin söylediği bir şarkıda temsil edilmek çok güzel bir his.
2000 Sonlarında Yoktu Böyle Şeyler
Bunu niye bu kadar büyük olay yaptığımı soranınız varsa hemen anlatayım: 12 yaşındayken (yıl 2008) Katy Perry’nin ‘I Kissed a Girl’ şarkısını radyoda ilk defa duyduğum anı çok net hatırlıyorum.
Katy’nin nakarata girip “Bir kızı öptüm ve bu hoşuma gitti” dediği saniye arka koltukta zıplamış ve emin olmak için anneme sormuştum: “Anne ya, bir kızı öptüğünü söylüyor, di mi?” Annem de sanki bir kızı öpme ihtimalimi doğuştan bilebileceğim bir sistemde yaşıyormuşuz gibi çok cool kalıp “Evet kızım, ne var?” diye cevap vermişti bana. O heyecanı ondan önce ‘The Sims 2’ oynarken iki kadını birbiriyle evlendirebildiğimde yaşamıştım sadece.
Kadın Kadına İlişkilerin Rönesansı
Bugün size sallanan koltuğumdan, ak saçlarımdan bildiriyorum belli ki: Bizim ergenlik zamanımızda Ashnikko’nun Slumber Party’si yoktu, vulvanın dil ve dudaklarla uyarılması anlamına gelen “cunnilingus” ne demek bilmezdim. Reneé Rapp, Coachella sahnesine 2000’lerde kuir kadınların hayatını konu alan ‘The L Word’ dizisinin yıldızlarıyla çıkmıyordu ve lezbiyen cinselliğini simgeleyen makas imgelerini sahne dekorasyonu olarak kullanmıyordu.
Şimdilerde indie pop’un LGBTİ+ prensesi "girl in red"in şarkılarını atıp birbirimize açılabiliyoruz. Chappell Roan’unki tam 1990’lar sonunda patlayacak bir başarı hikayesi aslında. Pandemi sırasında Atlantic Records ile anlaşması
vardı ama kaderin cilvesiyle cebindeki son paraları da tükenince memleketi Missouri, Willard’a geri dönmek zorunda kalmıştı. Şimdi listelerde zirveye çıkıyor, Video Music Awards’da ona “Kapa çeneni!” diye bağıran fotoğrafçıya ağzının payını veriyor ve Lady Gaga gibi isimler onu takip ediyor.
Ve kendi sınırlarına sahip çıkıp “Evimi bulup beni sapık gibi takip etmeyin!” dediği için Chappell’ın hayranlarından nefret ettiğini sanıyorlar. Yani ne diyoruz? Şarkının mesajına geri dönelim: Hislerimize sahip çıkıyoruz, bebeğim diye hitap etmek istediğimize “bebeğim benim” diyoruz. “Hissettiklerin
ancak dünya durursa durur” kuralını da unutmuyoruz.