Aşk Başka, Arzu Başka

Sevgili olmak istediğiniz ve sevişmek istediğiniz erkekler farklı mı? Bir erkekle sevişmeniz için ille de ona güçlü duygular beslemeniz gerekiyor mu? Dökülün bakalım!

Günlerden bir gün YouTube’da geziniyorum. Şapşal şapşal şeyler izliyorum… Derken önüme Didem Soydan düşüyor. Hemen tıklıyorum çünkü kendisi gerçek bir kraliçe. Nerede denk gelsem, mutlaka kulak veririm kendisine. Diyor ki konuk olduğu programda, “Benim seks yapmak istediğim erkekle, ilişki
yaşamak istediğim erkek farklıdır ve ikisine farklı davranırım. İlişki yaşamak istediğim erkeklere karşı neredeyse 'Kan kustum, kızılcık şerbeti içtim' diyebilecek kadar sabırlı ve cool olurum. Ama seks yaşamak istiyorsam rahatım. O durumda en fazla ne kaybedebilirsin ki? Karşısında Melis İşiten vardı ve şöyle cevap verdi. “E tabii. Aslında her kadın için bu böyledir ama sen bunu yüksek sesle söylüyorsun.” Tam itiraz edecek oluyorum, sonra biraz hafızamı yokluyorum…

Pandemiden biraz önce evimi bir kadın arkadaşımla paylaşmaya başladım; bana taşınalı henüz iki ay olmuştu ve aramızda pek bir samimiyet yoktu. Bir gün mutfakta kahve içerken konuya doğrudan girdi: “Beybi, senin seks hayatın yok mu?” “Ne! Nasıl yani?” dedim şaşkınlıkla. “Ne bileyim, ben bu eve geleli iki ay oldu, iki ayda beş çocuk attım eve. Senin daha bir olayını göremedim” dedi. “Bende öyle olmuyor o işler, tatlım ya” gibi bir şeyler geveledim. “O sende nasıl oluyor peki?” diye sordu. “Aşık olmam lazım” dedim. “Saçmalıyorsun” dedi.
Yüzünde pek inanmış, ikna olmuş bir ifade yoktu ama çok da üstüme gelmedi. Hafiften dalga geçer bir üslupla, “Hadi ya! Hay Allah" falan gibi bir şeyler söyledi. O alaycı gülüşü hâlâ gözümün önünde…

Şimdi, bu yazıyı okuyan herkesin, “Ne yani, bugüne kadar hiç aşık olmadığın biriyle sevişmedin mi?” dediğini duyar gibiyim… Tabii ki seviştim ama yanılsama diye bir şey var, bilirsiniz. Biriyle seviştiysem, muhtemelen ona aşık olma potansiyeli görmüşümdür kendimde. Yani yanlış sinyal almışımdır ya da belki, bu da benim beynimi kandırma egzersizimdir ama ev arkadaşımın beş farklı kişiyle seks yaptığı süre içinde benim, onun ifadesiyle, ‘hiçbir olayımın olmayışı’nı da aklımızda tutalım derim.

Deniz’le deli gibi sevişmek ama Alp’le evlenip kucağına üç çocuk vermek isterim.

Çok yakın bir tarihte, bir davetteyim. Bir kadın arkadaşım, sosyal medya üzerinden flörtleştiği bir çocuğa denk geldi. Ortamda güzel müzik var, içki var, yazdan kalma bir akşam. E daha ne olsun! Benim o ana kadar gördüğüm fotoğraf, ‘arzular şelale’ diyordu ama… Bir saat sonra falan ortama başka bir erkek geldi. Bizim esas kız, görünürdeki ‘esas oğlan’ı bir anda kenara itiverdi. Abartmıyorum. Zaten sonra kendisi de itiraf etti. “Biraz ayıp ettim galiba değil mi?” dedi. “Bilmem… Çok merak ediyorsan ona sorarsın bir ara” dedim. Sonra kendini şöyle ifade etti. “Tamam, Deniz’le aramda çok yüksek bir cinsel tansiyon var. Onunla deli gibi sevişmeyi çok isterim ama mümkün olsa Alp’le evlenip kucağına üç çocuk vermek isterim.”

Ta ta taaam! İşte olayı tertemiz özetleyen o kilit cümle. Peki, ya siz? Sadece aşık olunca sevişenlerden misiniz yoksa “seks sekstir” diyenlerden mi? Sevgili olmak istediğiniz ve sevişmek istediğiniz erkekler farklı mı? Bir erkekle sevişmeniz için ille de ona güçlü duygular beslemeniz gerekiyor mu? Dökülün bakalım!

Zeynep, Gazeteci, 28, İstanbul

İlişki Yaşamak İstemediğimi Arzulamam

İlişki yaşamak istediğim ve seks yapmak istediğim erkek aynıdır. Çünkü bir bütüne aşık olup yalnızca onu arzulayan bir kadınım. Hakkında hiçbir şey bilmediğim bir erkeğin kasına, kaşına gözüne vurulup arzulamıyorum. İlk bakışta seksi gelse bile konuştuğumuz ve temas ettiğimiz an hem tensel hem
zihinsel uyumumuzu görmek, birlikte geçireceğimiz günlerin gözümün önünden geçmesi gibi pek çok şey bir araya gelince hem seks hem de ilişki yaşama arzum birlikte koşuyorlar. Özetle, ilişki yaşamak istemediğim bir erkeği arzulamıyorum bile. Arzuluyorsam da mutlaka ilişki yaşamak istiyorum.

Şeyma, Bankacı, 34, Ankara

Vur Kaç Yapmayı Severim

İkisi kesinlikle çok farklı benim için. Şu yaşıma kadar onlarca erkekle seks yapmak istedim ve bu istek karşılıklı geliştiğinde seviştim de... Ama her seviştiğimize aşık olmadığımız gibi her aşık olduğumuz erkekle sevişme şansımız da yok. Hem bir insan hayatında kaç kez aşık olabilir ki? Sevişmek için aşık olmayı, ille de deli divane olmayı bekleyeceksek vay halimize. Biriyle sadece seks düşündüysem çok kendimi göstermem ve dahi küstah, umursamaz, rahat olurum ona karşı, bu hale rağmen yatağa atabilirsem ne ala, yok atamazsam çok umursamıyorum da. ‘Vur kaç’ yapmayı severim de. Ama ilişki yaşamak istediğim birinde sadece kara kaşı kara gözü değil, onunla ne konuştuğum, ne konuşmadığım dahi çok önemli olur. Dünya görüşüm hariç çok şeyden taviz verebilirim.

Simge, Stil danışmanı, 25, İstanbul

Bir Aydan Önce Sevişemiyorum

Bu seçim benim hayatımın hangi döneminde olduğuma göre değişiyor ama genellikle ikisi farklı ilerliyor. Eğlenmek istediğim erkekle içimden geldiği gibi davranıp anı yaşarım, ötesini berisini düşünmem. Beklentiye girmem ve tüm prensiplerimi bir kenara bırakırım. Ama uzun vadede ilişki yaşamayı öngördüğüm bir erkeğe karşı daha temkinli ve sabırlı olurum. Benim için çaba harcaması gerektiğini ona hissettiririm. İlişkim olsun istediğim adama karşı libidom tavan yapsa da bir aydan önce sevişmiyorum mesela. “Önce sen yap şovunu yakışıklı” diyerek ona alan açıyorum. Bir de ten uyumu gerçekten çok önemli. Tenleriniz birbirini deli gibi çekiyorsa ama sevgili de olamıyorsanız ‘fuckbuddy’ olun gitsin be! Hayat çok kısa.