Eylül Çekirge’nin Şarkı Yazarken En Büyük İlhamı Aşk

Hem sözleriyle hem şarkılarıyla “önce samimiyet” diyor Eylül Çekirge. "Bizi Anlat" ve "İzlerin Var" şarkılarına çektiği kliplere bayıldığım Çekirge'yle yeni single'ı "Yelkovan" sonrası buluşuyoruz.

Müzik hayatına nasıl girdi?

Müzik hayatıma çocukluktan girdi. Küçükken ilgimizi çekenler evrile evrile hayatımızda yer tutar ya. Ankara’da büyüdüm. Yurtdışında üniversite eğitimi aldıktan sonra İstanbul’a taşınarak profesyonel müzik hayatıma başladım. İlk olarak Soner Sarıkabadayı ile anlaşmıştım. O dönem iki şarkı çıkardım. İki şarkının sonrasında Sony Music bünyesinden Epic Istanbul ile anlaştım.

2019 yılında kendi bağımsız albümüm “9. Dünya Savaşı’nı çıkardım. Albümden sonra da bağımsız olarak single, film müzikleri, reklam müzikleri ile devam ettim. Bundan bir sene öncesine kadar da biraz şarkı çıkarmayı durdurup işin mutfağına yoğunlaştım. Bir nefes alma dönemi yaşadım. Şimdi yeni şarkılar sürecindeyim.

Kendi tarzını nasıl yakaladın?

Kendi sound’umu ararken yelpaze geniş hareket ettim. Tür bazlı müzik yapmaktansa, içerik bazlı, tavır bazlı müzik yapmak bana daha uygun geldi. Çünkü türler devamlı değişiyor ve bir türü “seviyorum-sevmiyorum” muhasebesini hiçbir zaman yapmadım.

Yani tarz zamanla gelişiyor da diyebilir miyiz?

Söz-müzik-beste yapıyorsun, farklı müzisyenlerle çalışıyorsun ve tarzdan bağımsız olarak orada bir gelişme ve büyüme oluyor. Bundan 20 sene öncesinin pop sound’uyla şimdiki de aynı değil. Kendimi daha düzgün ifade edebildiğim bir işin peşinden gidiyorum.

Söz konusunda nelerden ilham alıyorsun?

Çoğunlukla romantik meselelerden dürtüyor. Bir derdim var diye yazdığım söz farklı oluyor. Çoğunlukla da romantik oluyor. Aslında hayata dair her şey etkiliyor ama günün sonunda şarkı yaparken kendimi ifade etmeye çalıştıklarım daha romantizm jargonu üzerinden çıkıyor.

Hiç öyle düşünmemiştim. Ben aşka ve romantizme daha soyut bir biçimde yaklaşıyorum. İkili ilişkilerde insanların yaşadığı sorunlar genelde zamansız oluyor. Dünya üzerinde yaşadığın bir ilişkinin sadece sen yaşamıyorsun ya, bu durum çok hoşuma gidiyor. Şu an 15 yaşındaki çocukların birbirine hissetmiş olduğu şeyi dönemden bağımsız olarak sen de hissetmişsindir. Kullanabileceğin aygıtlar farklıydı. MSN yerine TikTok’a giriyorsun. İletişim kanalları değişiyor ama hisler aynı.

Şarkı sözleri de bu yüzden zamansız, ne dersin?

Devir değişse bile hisler değişmemiş. Yelkovan şarkısını ailemden birinin yaşadığı bir ayrılıkla ilgili yazmıştım ve sanki o anda benden bambaşka olan bir insan da benim yazdığım o ayrılık hissini aynı şekilde hissediyordu.

Kliplere gösterdiğin özeni fark ettim. Bu çok özlenen bir şey. Senin için önemi nedir?

Ben klip izlemeyi seven bir insanım. Görsel içerik gerek duyulan bir şey olsa da şu an klip öncelik verilen bir şey değil. Eskiden ekranlarda klipler dönerdi sürekli. Bizim yaş grubu büyüdüğümüz alışkanlıklarla şimdi arasındaki farkı çok derinden yaşıyor. Umarım yeni kuşak da kliplerden etkilenir.

Üretimde kendini en iyi hissettiğin nokta nedir?

En rahat hissettiğim evde yaptığım müzik oluyor. Sahne bambaşka bir duygu. En sevdiğim de sahnedir. Akışına bıraktığım yer. Büyüklüğünden ziyade seyircinin enerjisinin yüksek olduğu her sahne son derece keyifli.

Seni neler heyecanlandırıyor?

Hazırladığım iki şarkı daha var. Sahnelere dönüş heyecanlandırıyor. Ayrıca sadece piyano üzerine vokal kaydettiğim işler de yayınlayacağım, o beni bir çıt daha fazla heyecanlandırıyor.

Yaratıcılığın peşinden gittiğimiz Cosmo Spot’ta, üreten ve ilham veren isimlerle buluşuyor, üretim alanlarına konuk oluyoruz. Konuklarımız kendi yaratıcı süreçlerini anlatırken, sizleri de bu büyülü dünyalara adım atmaya davet ediyoruz.