Sevgili Olmak Ya Da Olmamak... İşte Bütün Mesele Bu

Monogamiye giden yol bu kadar engellerle dolu olmak zorunda değil, sadece bazı red flag’lere dikkat kızlar…

cottonbro studio, Pexels
cottonbro studio, Pexels

Felsefe soru sormakla başlar. Günümüzde bazı romantik ilişkiler de. Peki ben nereden başlayayım diye düşünüyorsanız “Biz şimdi neyiz?” şahane bir girizgah olabilir. Son yıllarda çevremde gözlemlediğim bir romantik çıkmaz var. Beyefendiler sıkılmasın, köşeye sıkışmış hissetmesinler diye kendilerine hiç yöneltilmeyen bazı geleceğe ışık tutmaya yönelik sorular. Örneğin, “Bu ilişki nereye gidiyor?” ya da “Neden aramadın?” gibi. Genellikle bu iki soruya da ne tahammülleri var ne de verecek net bir cevapları!

Karar Mercii Kim? 

Yanlış anlıyorsam beni düzeltin ama sanıyorum geçmişin aksine günümüzde, yaşanan romantik çekimin ilişkiye dönüp dönmeyeceğine artık kadınlar değil erkekler karar vermeye başladı. Yani bilinen tarihin başından beri bu konuda karar mercii kadınken aşk dünyasında kartlar yeniden dağıtılıyor gibi ve gördüğüm kadarıyla biz kadınların eli pek kuvvetli değil! Nasıl olduysa oldu ve bizi de kolektif bir şekilde ilişkinin gidişatıyla ilgili cevaplar aramanın ‘uncool’ bir şey olduğuna inandırdılar. Mevcut ve akıbeti belirsiz partnere zaman harcıyor, duygusal yatırım yapıyor, kendimizi tanıtıyor, sonra da nihai kararı onların vermelerini bekliyoruz.

Gözler İşimize Gelmeyene Bozuk

Bazen gerçekleri görmemek konusunda neredeyse ürkütücü bir istikrara sahip olabiliyoruz. Halbuki şöyle bir adım dışarı çıkıp baksak her şey gün gibi ortada. Ancak akıllarda bazı soru işaretleri varsa değmeyin benim delüzyonuma! Açık bir şekilde aklımızdakini sormadığımız için karşımızdaki insanın aklındaki cevaplara da erişim sağlayamıyoruz. E bu da mecburi niyet okuma yapmaya yönlendiriyor bizi. Yani şöyle diyeyim, işimize geleni kendimize fısıldamamıza! İnsan, bu adam beni hayatının merkezine koymaya tenezzül etmiyor diyemiyor kendine çoğu zaman. Onun yerine “Bana alışmaya çalışıyor”, “Belki de işi vardır” gibi şeylerle kendini ikna etmeye çalışıyor. Bir arkadaşımızın başına gelse çıldıracağımız şeylere kendi hayatımızda alan açmaya doyamıyoruz. Gün gibi ortada duran tehlike sinyalleri, ne zaman karşımıza çıksa başımızı başka yöne çeviriyoruz!

Gerçekler Acıdır, Anlaman Lazım

Arkadaşlarımıza günde kırk defa “Yazacak mı sence?”, “Şimdi ne olacak?”, “Ben mi yazsam?" gibi sorular sormak yerine karşımızdaki erkeğe ilişkinin gidişatı ile ilgili yalnızca bir tanecik soru sorarak içimizi ferahlatabiliriz.

Çok basit birkaç kelime ile yanıtlanabilecek bu soruya verilen cevap özetle ‘kem küm’ ise orada çoğunlukla bize göre bir şey yok demektir. Eğer derin bağlar kurma arayışındaysak burada kalbimizin kırılması ihtimali epey yüksek görünüyor. Bekarlık havuzunda kalmaktan parmak uçları buruş buruş olmuş bu yakışıklının bir süre daha oradan çıkmaya pek niyeti yok sanki. Kafanız karışıyorsa yanlış giden bir şeyler vardır. Bir şeyin cevabı evet değilse hayırdır, aslında bu kadar basit!

Bir Devrin Sonu: Monogami 

Bir erkek sizinle sadece güneş battıktan sonra iletişime geçiyorsa ya vampirdir ya da zampara! Hangisi daha kötü karar veremiyorum. Ancak ne yazık ki ortada şöyle nahoş bir durum var: İkisinin de oldukça çekici tarafları olduğu gerçeği. Yine de bizde ne vampirlere verecek kan ne de zamparalara ayıracak zaman var artık! Yavru köpek gözleri, flörtöz şakaları iyi ihtimalle belirgin karın kasları ile duyguları suistimal eden erkeklerin devri kapandı. Devir, hayatına aldığı kişiyle sağlıklı, istikrarlı ve bağlılık içeren ilişkilerin başrolü kadınların devri! Daha hızlı kararlar alıyor, işaretleri güzel okuyoruz kızlar.

Örneğin evinde orada düzenli zaman geçiren bir kadın olduğunu imgeleyen bir eşya bıraktığınızda -bu bir diş fırçası ya da pijama takımı olabilir- siz giderken elinize tutuşturuluyor ise bilin ki arkanızdan gelecek var. Siz önce kendiniz sonra sıradaki bu saçmalığa ortak olacak hemcinsleriniz için elinizden geleni yapın. Artık prim vermek yok, karar vermek var!

Red Flag'ler

  1. Sizi arkadaşlarıyla tanıştırmıyor.
  2. Mesaj ya da aramalarınıza geç dönüyor bazen ise hiç dönmüyor.
  3. Sadece geceleri iletişime geçiyor.
  4. Telefonu hep sessizde/ ters / kapalı duruyor.
  5. Ağırlıklı olarak ev içi aktiviteler yapıyorsunuz, seks gibi.

Tek Soruda Çok Cevap Veren Test 

Şahane bir gece geçirdiniz. Uyumadan önce romantik komedi filmlerindeki gibi aynadan birbirinize gülümseyerek dişlerinizi fırçaladınız. Gündüz evden ayrılırken diş fırçanızı orada bırakın.

A. Ben evden çıkarken diş fırçam da panik ve korkulu gözler eşliğinde elime tutuşturuldu.

B. Diş fırçam evdeki varlığımı gururla temsil etmeye devam etti.

Cevabınız A ise tebrikler! 

Karşınızda yakışıklıbir bağlanma problemi var. Kaybedecek zamanınız bolsa hodri meydan! Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki size banyosunda yer olmayanın yüksek ihtimalle kalbinde de yer yoktur.

Cevabınız b ise kinayesiz, gerçek, içten bir tebrikler. Düğününüzde dress code olacak mı?

IMG_4757.jpg
Reya Özdemir
Yazar
30 Ocak 1994, İzmir doğumludur. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesinde tiyatro eğitimi almış, üniversite eğitimini ise İzmir Ekonomi Üniversitesinin Medya ve İletişim bölümünde tamamlamıştır. Mezun olup dizi sektöründe senaryo ekiplerinde birkaç yıl çalıştıktan sonra tuhaf bir şekilde yeme içme alanına yönelip şef olarak çalışmıştır. Şu an için sosyal medyada kedisiyle yaşadığı çatışmaları ve çoğunlukla memnun olmadığı şeyleri dile getirdiği içerikler oluşturuyor.
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık