Serenay Sarıkaya’nın Evine Davetliyiz

Serenay Sarıkaya, Boğaz manzaralı evinin kapılarını Architectural Digest Middle East dergisine açtı ve göz alıcı manzarasıyla dikkat çekti. Düşünün ki, önünüzde muazzam bir Boğaz manzarası, modern çizgilerle tasarlanmış bir iç mekan var. Ancak bu sadeliğin ortasında dikkat çeken bir unsur var: devasa leopar desenli bir kanepe. Bu kanepe, adeta odanın merkezinde bir sanat eseri gibi duruyor. Serenay, bu eşsiz parçayı görünce “Buna bir isim koymam lazım” diyerek, kanepeye özel bir anlam katma isteğini dile getiriyor. Bu büyüklükteki bir kanepenin isimsiz kalması elbette düşünülemez.

Bu evin en dikkat çeken parçası hiç şüphesiz bu leopar desenli dev kanepe. Serenay’ın tüm minimalist çizgisine rağmen, bir anda ortaya böyle bir parça atması hem cesur hem de çok stil sahibi bir hareket. Düşünün, evde her şey sade, beyaz perdeler, ahşap dokular ama tam ortada dev bir leopar kanepe var. "Sade ama etkileyici olsun" derseniz, Serenay bu işin kitabını yazmış. Kanepede uzanıp Boğaz’ı izlemek? İşte hayat!

Evi genel olarak sade ve minimal tutmayı tercih etmiş. "Dekorasyon olsun diye eşyalar koymam" diyor. Yani, bir objeye işlevsellik kazandırmak gibi bir derdi var Serenay’ın. “Bir evde ne kadar az eşya, o kadar rahatlık” diyerek sade ama çok stil sahibi bir ev kurmuş. Fakat evde dağınık gördüğünüz tek şey? Masası. O kadar da olsun, değil mi?

Serenay’ın evine dair bir başka ilginç detay, karanlık ve sıcak ortamları sevmesi. Genellikle insanlar daha aydınlık, ferah yerleri tercih ederken, Serenay daha "loş ama huzurlu" bir ortam peşinde. Yani, ışıkları kısın, bir kahvenizi alın, kanepede yayılın ve keyif yapın. Bu ev tam bir huzur köşesi.

Bir de yatak odası var tabii... Devasa perdeler, yatağın tam üstünde kocaman bir ayna. Hani sabah uyanıp direkt aynada kendinizi görmek hoşunuza gider mi bilmiyorum ama Serenay için bu tasarımın epey dramatik bir havası var. Bir yanda sadelik, diğer yanda böyle güçlü ve gösterişli dokunuşlar. Düşünün, dev bir aynanın altında uyanıyorsunuz. İlk iş kendinize "Günaydın!" demek.

Sarıkaya’nın evi, modern ve minimalist çizgilerin buluştuğu bir sanat galerisi gibi. Ama işin güzel yanı, bu galeri sıcak ve samimi bir yuva hissini de veriyor. Endüstriyel-lüks karışımı bu tarz, Serenay’ın iç dünyasını ve hayatındaki dengeleri de yansıtıyor gibi. Bir yanda sade ve rahat, diğer yanda cesur ve gösterişli dokunuşlar. En dikkat çeken kısmı mı? Tabii ki o leopar desenli kanepe. Gerçekten de, bu kanepe odayı adeta domine ediyor. Serenay, bu ikonik parçayı görünce “Buna bir isim koymam lazım” demiş. Koca bir leopar kanepe düşünün, isimsiz kalması da pek mümkün değil. Şimdi acaba sizce bu kanepeye ne isim verilmeli?