Vizyondan Film Önerileri

Sinema salonları bu hafta da dopdolu ve seçenekler bir hayli iddialı. Kalp atışlarınızı hızlandıracak bir gerilim mi, hayal gücünüzü zorlayacak bir bilim kurgu mu, yoksa kahkahalara boğulacağınız bir komedi mi? Karar vermesi zor, biliyoruz. İşte sizin seçtiğimiz için beyaz perde favorilerimiz.
Exorcism Chronicles: The Beginning
Exorcism Chronicles: The Beginning, sadece şeytanlarla değil, travmalarla da savaşan Peder Park’ın tüyler ürpertici hikayesini anlatıyor. Bilimle inanç arasında sıkışmış bir doktorun, aforoz edildikten sonra kendini doğaüstü olayların tam ortasında bulduğu bu filmde, eski sırlar, kadim büyüler ve geçmişin gölgeleri gün yüzüne çıkıyor. Olağanüstü güçlere sahip bir çocuğu korumak için yalnızca şeytani varlıklarla değil, kendi karanlık tarafıyla da mücadele etmek zorunda kalan Park’ın yolu, gerilim ve aksiyonla örülü bir keşfe dönüşüyor. Gotik atmosferi, psikolojik alt metinleri ve bolca mistisizmiyle bu yapım, türün meraklıları için kaçırılmayacak bir seçenek.
A Minecraft Movie
A Minecraft Movie, birbirinden farklı karakterlere sahip dört gencin, gizemli bir geçitten geçerek kendilerini tamamen başka kurallara sahip, kübik bir evrende bulmalarını konu alıyor. Eve dönüş yolunu ararken zombiler, domuzlar ve bolca bilinmezlikle karşılaşan bu ekip, hem hayatta kalmaya çalışıyor hem de cesaretlerini ve hayal güçlerini keşfediyor. Minecraft evreninin sevilen figürü Steve’in rehberliğinde ilerleyen bu sürükleyici hikâye; dostluk, yaratıcılık ve biraz da kaos arayan herkes için heyecan verici bir kaçış vaat ediyor. Gerçeklikten uzaklaşıp blok blok inşa edilen bir serüvene hazır olun.
The Witness
The Witness, yakın arkadaşının bir cinayete kurban gitmesine istemeden tanık olan Tarlan’ın, adalet arayışıyla çıktığı zorlu ve cesaret isteyen yolculuğu konu alıyor. Üst düzey bir devlet memurunun işlediği bu suç, görmezden gelinince Tarlan susmak yerine konuşmayı seçiyor. Ama bu karar, yalnızca sistemle değil, kendi iç dünyası ve çevresiyle de çetin bir mücadele anlamına geliyor. Nader Saeivar’ın yönetmen koltuğunda oturduğu film, güçlü bir kadın karakter üzerinden ahlak, vicdan ve sessiz kalmanın bedeline dair sert ama gerekli bir hikaye anlatıyor.
The End
Eğer dünyanın sonu geldiyse, hayatta kalanlar nasıl bir yaşam kurar? The End, evrensel çöküş sonrası hayatta kalmayı başaran varlıklı bir ailenin, yerin derinliklerine inşa ettikleri gösterişli bir sığınakta geçen hikayesini anlatıyor. Dış dünyayı hiç görmemiş genç bir adam, günlerini güçlü bir geçmişe sahip babasıyla eski bir kitabı inceleyerek geçirirken, annesi paha biçilmez sanat eserlerini korumaya adanmış bir hayat sürüyor. Ancak bu kontrollü ve izole dünya, dışarıdan gelen gizemli bir kadının kapılarını çalmasıyla sarsılıyor. Bilinmezlik ve gerilimle dolu bu hikaye, hayatta kalmanın gerçekten ne anlama geldiğini sorgulatırken, izleyiciyi hem psikolojik hem de görsel olarak büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor.
Mickey 17
Bong Joon Ho, Parasite ile kazandığı Oscar’ın ardından yeni filmi Mickey 17 ile bilim kurguya etkileyici bir dönüş yapıyor. Robert Pattinson, Naomi Ackie ve Steven Yeun gibi güçlü bir kadroyla dikkat çeken film, izleyiciyi buzul bir gezegen olan Niflheim’a götürüyor. Hikaye, tehlikeli görevler için kullanılan ve öldüğünde yerine bir klonu aktif edilen Mickey’nin etrafında şekilleniyor. Bir görev sırasında öldüğü düşünülen Mickey 17 aslında hayattadır ve yeni klonunun devreye girmesiyle ikisi arasında gerilim dolu bir mücadele başlar. Bong Joon Ho’nun sınıf ayrımı ve insan doğası üzerine düşündüren tarzı, bu kez klonların etik ve varoluşsal sorunları üzerinden kendini gösteriyor. Hem görsel hem de anlatı açısından güçlü bir yapım olan Mickey 17, yönetmenin ustalık dönemine yakışır bir hikaye sunuyor.