2024’ün En İyi Filmleri
İzlemeye doyamadığımız filmler.
2024'ün en iyi filmleri, bir yanda seçeneklerin sonsuzluğu ile baş başa bırakırken, diğer yanda her köşeden harika bir yapımın çıkabileceğini hatırlatıyor. Sinema dünyasında seçenekler ne kadar fazlaysa, keşifler o kadar heyecan verici! Büyük yapımların heyecanı bir yana, bağımsız sinemadan belgesellere, yeraltı yapımlarından dünya çapında ses getiren filmlere kadar her türden film göz alıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor. İşte geride bıraktığımız yılın en iyi filmleri.
Challengers
Luca Guadagnino’nun Challengers’ı… İzledik, gördük ve etkisi hala üzerimizde. Zendaya, Mike Faist ve Josh O’Connor’ın başrolde olduğu bu aşk üçgeni, kortta başlayan rekabeti duygusal bir savaşa dönüştürüyor. Hem aşkın hem de güç dinamiklerinin sahada nasıl bir oyun oynadığına tanık olduk. Zendaya’nın çarpıcı performansı ve Guadagnino’nun büyüleyici yönetimi sayesinde, izlediğiniz her sahne göz kamaştırıcı bir şiir gibi akıp gidiyor. Film bitti ama etkisi hala devam ediyor, sizce de öyle değil mi?
Perfect Days
Wim Wenders’in Perfect Days filmini izlerken, mutluluğun formülünü bir temizlik görevlisinin günlük rutininde bulmayı beklemezsiniz, ama burada işte tam da bunu buluyorsunuz. Tokyo’da geçen bu filmde, Hirayama’nın (Koji Yakusho) bitkilerini sularken, romanlarını okurken, ağaç fotoğrafları çekerken ve Amerikan rock müziği dinlerken sizi içine çeken bir sakinlik var. Film, onun sessiz ve özenli yaşamını belgesel gibi gözler önüne seriyor ve minimalizmin büyüsünü hissettiriyor.
Gladiator II
Ridley Scott, Gladiator’ın mirasına yakışır bir devam filmiyle geri döndü. Paul Mescal, Lucius rolüyle Kolezyum’’un kalbine öfke ve duygu katıyor. Filmin aksiyon sahneleri ise sizi koltuğunuza mıhlıyor; arenada gladyatörlerin karşısına çıkan, babunlar ve hatta gergedanlar var. Denzel Washington, abartılı bir tüccar olarak hikayeye renk katarken, Pedro Pascal ve Joseph Quinn gibi isimler de Roma İmparatorluğu’nun karanlık yüzünü gözler önüne seriyor. Gladiator II, tüm bu özellikleriyle 2024’ün en iyi filmlerinden biri olmayı hak ediyor.
Emilia Perez
Jacques Audiard’ın müzikal dramasında, Karla Sofia Gascon’un canlandırdığı Meksikalı mafya lideri Manitas, cinsiyet geçişi sonrası Emilia’ya dönüşüyor ve hayatını alt üst eden karanlık geçmişle yüzleşirken bir yandan yardımsever bir kimlik altında ailesine yakınlaşmaya çalışıyor. Zoe Saldana ve Selena Gomez’in muhteşem performanslarıyla parladığı film, şarkılar, danslar ve bol aksiyon sahneleriyle enerjiyi hiç düşürmüyor. Süper kahramanların ve devam filmlerinin hüküm sürdüğü bir dünyada, Emilia Perez, türlerin çılgınca harmanlandığı orijinal bir başyapıt olarak öne çıkıyor.
Anora
Cannes’da Altın Palmiye’yi kazanarak yıla damgasını vuran Anora, sizi Manhattan’ın enerjik ama sert gerçekliğine davet ediyor. Sean Baker’ın yönetmen koltuğunda oturduğu bu filmde, Mikey Madison’ın canlandırdığı Ani, bir strip kulüpte dans ederken hayatının akışını değiştiren bir anlaşmaya imza atıyor. Vanya adında, ne yaptığından pek de emin olmayan bir Rus oligarkın oğluyla tanışıyor ve hikaye, absürt olduğu kadar duygusal bir yolculuğa dönüşüyor.
The Substance
The Substance, Hollywood'un gençlik ve güzellik takıntısına sert bir ayna tutuyor, ama bunu parlak bir bilim kurgu ve çılgın bir canavar filmi karışımıyla yapıyor. Demi Moore’un oynadığı eski bir Oscar yıldızı, "zamanı geçmiş" ilan edilince, kariyerini kurtarmak için kendisinin genç ve mükemmel bir klonunu (Margaret Qualley) yaratıyor. Filmin finalindeki grotesk canavar sahneleriyle birlikte Hollywood’un yaş ayrımcılığına ve cinsiyetçiliğine dair mesajlar da oldukça net.
Love Lies Bleeding
Kristen Stewart, Love Lies Bleeding’de bir kez daha karanlık ve karmaşık bir karakterle karşımızda. Küçük bir kasabada kasvetli bir spor salonunu işleten, sorunlu ailesinden uzak durmaya çalışan ve şiddet dolu bir evliliğin içinde sıkışmış kız kardeşini kurtarmaya çabalayan bir kadın olarak hayatı pek iç açıcı değil. Ta ki karizmatik bir vücut geliştirme yarışmacısı (Katy O'Brian) kasabasına uğrayana kadar. Sonrası mı? Terle dolu aşk, beklenmedik şiddet ve tam anlamıyla kaos.