Romantik Komedi Tutkunları Buraya

Kış mevsiminin en güzel yanlarından biri, sıcak içeceğinizi alıp battaniyenin altına gömülerek keyifle romantik komediler izlemek, değil mi? Bu tür filmler hem kalpleri ısıtır hem de bolca kahkaha vaat eder. Yıllar geçse de dönüp dönüp izlemekten bıkmayacağınız, her seferinde aynı keyfi veren kült romantik komediler vardır. Şimdi nostaljik bir yolculuğa çıkıyoruz ve tekrar izlemekten keyif alacağınız o filmleri listeliyoruz.

“Erkekler ve kadınlar arkadaş olabilir mi?” İşte bu soru, Harry ve Sally’nin 12 yıla yayılan tesadüfi karşılaşmaları ve inişli çıkışlı dostlukları boyunca filmin merkezinde duruyor. Meg Ryan ve Billy Crystal’ın muhteşem kimyası, film boyunca hem kahkaha hem de duygusal anlar sunuyor. Özellikle Meg Ryan’ın restorandaki o meşhur sahnesi sinema tarihine kazınmış durumda (evet, o sahneyi hatırlıyorsunuz!). New York’un ikonik sokaklarında geçen bu hikaye, dostluğun ve aşkın sınırlarını zorlayan diyaloglarıyla romantik komedi severlerin kalbine dokunuyor. Her izleyişinizde yeni bir detay keşfedeceğiniz bu klasik, “bir kahve içip geçer miyiz?” dediğiniz o eski aşkları hatırlatacak türden.

Kate Hudson ve Matthew McConaughey’nin muhteşem uyumu bu filmi izlenmesi gerekenler listesine ekliyor. Andie Anderson, iş için hazırladığı makale uğruna 10 gün içinde bir erkeği kendinden soğutmaya çalışırken olaylar hiç de planladığı gibi gitmez! Flört etmenin, kafa karıştırıcı işaretlerin ve bolca kahkahanın olduğu bu filmi her izleyişte eğlencenin tadını çıkaracaksınız. “Love fern”i hatırlayanlar burada mı?

Bu modern Shakespeare uyarlaması, "The Taming of the Shrew" eseri üzerine kurulu. Heath Ledger’ın karizmatik Patrick Verona'sı ve Julia Stiles’ın asi Kat Stratford’u, lise koridorlarında unutulmaz bir aşk hikayesine imza atıyor. Özellikle Heath Ledger’ın okul sahasında “Can’t Take My Eyes Off You” şarkısını söylediği an, hala izleyenleri gülümsetmeyi başarıyor. Film, 90’ların nostaljik havasını, asi gençlik ruhuyla harmanlayarak, ilk aşkın heyecanını ve meydan okumalarla dolu flört oyunlarını gözler önüne seriyor. İster ilk kez izliyor olun ister defalarca, bu film sizi lise yıllarınıza götürecek.

“Ben sadece bir kitapçıda çalışan bir adamım, bir yıldızın karşısında duruyorum ve ondan beni sevmesini istiyorum.” Bu repliği duyar duymaz yüzünüzde beliren o gülümsemeyi biliyoruz. Hepimizin kalbinde ayrı bir yeri olan bu replik, Julia Roberts ve Hugh Grant ikilisinin unutulmaz performansıyla taçlanıyor. Bir Hollywood yıldızı ile sıradan bir kitapçı sahibinin imkansız görünen aşk hikayesi, Londra’nın büyüleyici sokaklarında geçiyor. 

Soğuk bir kış gecesinde battaniyenin altına girip izlenecek filmler arıyorsanız, The Holiday tam da aradığınız romantik komedi! Cameron Diaz ve Kate Winslet, hayatlarında yeni bir sayfa açmak için evlerini Noel tatilinde değiş tokuş eden iki kadını canlandırıyor. Amanda (Cameron Diaz), İngiltere'de huzuru bulurken, Iris (Kate Winslet) Los Angeles'ta yeni bir aşkın peşine düşüyor. Jude Law ve Jack Black'in de eşlik ettiği bu tatlı hikaye, tam bir Noel ruhu yaşatıyor.