Gizli Ana Karakteri Kadın Olan 7 Film

Sinema, doğası gereği her zaman bir protagonist (ana karakter) üzerinden tüm filmi taşır. Bu ana karakter ile beraber sevinir, onunla beraber heyecanlanıp onunla beraber üzülürüz. Fakat bazen filmde öyle karakterler vardır ki, ana karakterin amacına ulaşmasında en önemli, hayati rolü oynarlar. Öyle ki birçoğu olmasa filmin hikayesi tamamen boşa düşer. 

İşte bu yazımda, her ne kadar ana karakteri erkek gibi görünse de en kilit ve hayati karakterleri kadın olan birkaç filmden bahsedeceğim. Kendileri hem filmlerinin gidişatı açısından hem de sinema tarihinde taşıdıkları önem açısından bir hayli efsaneleşmiş kadın karakterler.

Keyifli okumalar!

Yönetmen: Wachowski’s

Oyuncu: Carrie Anne Moss

Bir sinema klasiği olan 1999 yapımı "The Matrix", Neo adında bir hacker’ın, Matrix simülasyonundan kurtulup gerçek dünyada Morpheus ve onun liderliğindeki ekibe katılarak onları esir eden makinelerle savaşmaya başlamasını anlatır. 

Filmin en önemli karakterlerinden biri olan Trinity, geminin Morpheus’tan sonra gelen ikinci kaptanıdır. Trinity, filmin en mühim karakterlerinden biri olmasının yanı sıra geminin en yetenekli askeridir. Tüm dövüş alanlarında uzmandır, çeşitli araçlar kullanmada oldukça hakimdir.

Film her ne kadar Neo ekseninde dönse de onun ‘seçilmiş kişi’ olduğu gerçeğinin ardında yatan sebep Trinity’nin ona aşık olmasıdır. Yani aslında Neo seçilmiş kişi olduğu için Trinity ona aşık değildir, Neo’yu seçilmiş kişi yapan Trinity’nin ona olan aşkıdır.

Yönetmen: George Miller

Oyuncu: Charlize Theron

Çöllerle kaplı bir evrende, korkunç bir klanın eline düşen Max Rockatansky… Ölümsüz Joe’nun elinde esir düşen Max, kendini bir anda son sürat bir kovalamacanın içinde bulur. 

Her ne kadar ana karakterimiz Max gibi görünse de filmin başından sonuna kadar büyük bir isyan başlatan, Joe’nun zorla esir tuttuğu eşlerini kaçırıp onları kurtaran kişi Furiosa’dır.

Bu yolculukta kendi topraklarını ve halkını arayan Furiosa, işin sonunda vatanından geriye hiçbir şey kalmadığını öğrenmesinin ardından yaşadığı yıkıma rağmen birlikte yola çıktığı insanları yarı yolda bırakmaz, bu büyük ve cesur mücadelesinin sonunda ise hak ettiğini alır.

Yönetmen: Timur Bekmambetov

Oyuncu: Angelina Jolie

Wesley Gibson, sıradan bir şirkette sıradan bir çalışan, sıradan hayatında etliye sütlüye karışmayan bir adamdır. Wes’in hayatı, babasının örgüt üyesi bir suikastçı olduğunu öğrenmesiyle tamamen değişir.

Kendini örgüte hazırlamak zorunda kalan Wes’in en büyük hocası, örgütün başarılı bir üyesi olan Fox’tur. Ona nişan almaktan dövüşmeye, hedefini takip etmekten kendi yaralarını iyileştirmeye kadar her şeyi detaylarıyla öğretir. 

Fox’un cesareti, örgütün başındaki Sloan’ın gizli şeyler çevirdiğini anladığı zaman da kendini gösterir. Öyle ki doğru şey uğruna kendini feda etmekten bile çekinmeyecek kadar güçlü bir kadın karakter olarak veda eder.

Yönetmen: Luc Besson

Oyuncu: Milla Jovovich

2200’lü yıllarda taksi şöförü Korben Dallas’ın uçan taksisinin üstüne gökten bir kadın düşer… Yaşamı yok etmeye çalışan şeytani bir güç, gezegene hızla yaklaşmaktadır. Bu tehlikeyi durdurmak için kollarını sıvayan Korben’in, bu kahramanlık için ihtiyacı olan şey aslında burnunun dibindedir.

Leeloo, son teknoloji ile geliştirilmiş bir yaratıktır. Dövüş yetenekleri olağanüstüdür. Ancak tıpkı yeni doğan bir bebek gibi birtakım bilgilere hakim değildir. Film boyunca öğrenir. O öğrendikçe Korben ona daha çok hayran kalır.

Gezegeni kurtarmak için gerekli olan taşların peşindeki kötüler, onca kaçış, dövüş ve şiddetin sonunda, beşinci element için asıl gerekli olanın Leeloo olduğu gerçeği, onu bu filmin esas karakteri yapan en önemli unsurdur.

Yönetmen: James McTeigue

Oyuncu: Natalie Portman

2006 yapımı klasiklerden V for Vendetta, 2020 İngiltere’sinde distopik bir diktatörlük rejiminde geçiyor. Gençlik döneminde birtakım deneylere maruz kalmış olan V, gördüğü işkenceler sonucu İngiltere diktatörlüğünden intikam almaya yemin etmiş bir anarşisttir. Bir gece Evey karakterini, yolunu kesen adamlardan kurtarmasıyla başlayan serüven, ikisi için de geri dönülmez sonuçlar doğuracaktır.

Gözünü sadece intikam ve kan bürümüş olan V, Evey ile tanıştıktan sonra değişime uğrar. Yaptığı her bir eylemin sonuçları, artık aşık olduğu kadını da etkileyecektir. Evey, V’nin planladığı devrime başka bir anlam katar. 

Öte yandan hayatı boyunca baskı ve korku içinde yaşamış olan Evey için V’nin hayatına girmesi, hayatında bugüne kadar yüzleşmekten kaçtığı her şey ile yüzleşmesini sağlayacak, onu özgür bırakacaktır.

Devrim filmi denince akla ilk gelen filmlerden V for Vendetta, öyle bir yapı üstüne kurulmuştur ki, ne devrimci V Evey olmadan ne de Evey anarşist V olmadan düşünülemez.

Yönetmen: Luc Besson

Oyuncu: Natalie Portman

Tek başına bir hayat süren tetikçinin kapısı, bir gün küçük bir kız tarafından çalınır… Bütün hikayenin böyle başladığı bir filmin, ana karakteri filme adını veren Leon olarak görünse de filmin bir diğer yarısı şüphesiz Natalie Portman’ın 14 yaşında hayat verdiği Mathilda karakteridir.

Soğukkanlı bir kiralık katil olan Leon’un hayatına giren Mathilda, Leon’a kendisinin bile bilmediği taraflarını gösterecek, kalbindeki şefkati ve sevgiyi ortaya çıkaracaktır. 

Ailesini öldürenlerden intikam almak için Leon’dan tetikçilik öğrenen Mathilda, film boyunca sohbetleri, oynadığı oyunlar, sadece varoluşuyla bile Leon’un hayatına hiç bilmediği renkleri getirir. Filmin adını taşıyan ana karakterimizin bu denli dönüşüp değişim yaşamasında etkili olan Mathilda’ya, filmin ana karakteri dememek hata olur.

Yönetmen: Alfred Hitchock

Oyuncu: Grace Kelly

Listenin sonunda bir klasik yer alıyor! Alfred Hitchock’un 1954 yapımı efsanesi ‘The Rear Window’, ayağını kıran fotoğrafçı Jeff’in, evinde sıkıntıdan objektifiyle insanları izlemesi üzerine bir cinayete tanık olduğundan şüphelenmesi ve bunu araştırmaya başlamasını konu ediniyor. 

Filmin en mühim tarafı, hikaye boyunca yerinden bile kalkamayan bir ana karakter olan Jeff’i izliyor oluşumuz. Bir cinayeti çözmeye niyetlenen Jeff, kırık ayağı sebebiyle bu suçu çözmek için gerekli olan her şeyi sevgilisi Lisa’ya yaptırır. Onu şüphelinin evine sokar, oradan kanıt olabilecek eşyayı çaldırır, araştırmayı ona yaptırır.

Jeff karakterini hem bu kadar merkeze koyup hem de onun hiçbir şey yapmasına izin vermemek şüphesiz ki gerçek bir Hitchock dehasıdır. Bu vesileyle sadece “erkek bakışı”nı taşıması beklenen Lisa karakteri, sadece göze güzel gelen, izlenesi bir kadın olmaktan çıkıp hikayenin en kilit karakterine dönüşecektir.

İster ana akım sinemada ister arthouse’da… Kadın temsillerinin onlarca çeşidi arasından hep atlanan ‘kilit’ karakterlerini sizin için derledik. Filme ilk bakış elbette önemlidir ama asıl önemli olan her zaman ne kadar dikkatli baktığınızdır… Bugüne kadar izlediğiniz filmlerin ana karakteri, aslında düşündüğünüz karakter mi? Bunu bir düşünün deriz 🙂

Sinemayla kalın!