Fransız lüks markası Maison Margiela, bir şarkıdan öte, iki parmak arasında…
Ezhel’in şarkısıyla duyduğumuz bağcıksız Margiela aslında nedir?
Eski adıyla Maison Martin Margiela 1988 yılında Belçikalı moda tasarımcısı Martin Margiela tarafından kurulan lüks moda evi olarak hayatımıza girdi. Modanın silüet anlamında evrim geçirdiği 80’ler sonu 90’lar başında, kendi markasını aşırı ticarileşmiş moda endüstrisine tepki olarak kurdu. Anonim olmayı önemseyen Margiela’nın tek hedefi modaya ve kıyafetlere odaklanmak.
Röportaj vermeyen, soruları faks ile yanıtlayan, reklam çekimi yapmayan ve moda şovlarını alışılmamış yerlerde konumlandıran bu tasarımcı "hiçbir şey kaybolmaz, her şey dönüşür” sloganıyla dekonstrüksiyon tarzını moda sektörüne adapte etmeye başlıyor. Nedir bu dekonstrüksiyon? Bir şeyi parçalara ayırmak ve başka şekillerde kullanmak üzere yeniden yapılandırmak anlamına geliyor. Margiela, lüksün satın alınabilecek bir şey olmadığını savunduğu için yama görünümlü kıyafetler, kolsuz kabanlar, bitmemiş ceketler gibi kendine ait imza bir tarz yaratarak farklı bir bakış açısı katıyor.
Moda kendini ifade edebilmenin en güçlü yollarından biri. Giydiğimiz her parça bizim kim olduğumuzu temsil ediyor. Markanın temsil ettiği değerler ile kişinin kendi değerlerinin ortak paydada buluşmasını hedefleyen Margiela, ikonik tasarımlarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Bunlardan en dikkat çekenlerinden biri hepimizin sosyal medyada gördüğü toynak ayakkabılar. Tabi isimli tasarıma ait düşüncelerinizi sesli bir şekilde ifade etmeden neyi temsil ettiklerine bir bakalım.
Tabi ayakkabılar moda sektörüne 1988’de giriş yapmış olsa da kökeni 600 yıl öncesine, 15. yüzyıl Japonya'sına dayanıyor. Japon işçi ayakkabılarına saygı duruşu olan Tabi tasarımının, bütünsel ve fiziksel dengeyi desteklediğine inanılıyor. Tuhaf olmasının uyandırdığı merak duygusuna tutunan Martin Margiela ayakkabının farklı modellerini tasarlamaya devam ediyor. Kendisi 2019 yılındaki belgeselinde Tabi ayakkabılardan şöyle bahsediyor:
“Birkaç koleksiyondan sonra insanlar onları istemeye başladı. Ve daha fazlasını istediler... Ve sormayı bırakmadılar, Tanrıya şükür!”
Martin Margiela kendi markasından ayrıldıktan sonra “Maison Margiela” adını alan lüks Fransız markası günümüzde tiyatro sevgisi ile bilinen John Galliano ile yola devam ediyor. Ses getiren koleksiyonları ve podyum şovları ile adından söz ettiren Margiela markası son zamanlarda Tabi ayakkabılar ile tekrar gündemde.
Akıllardaki bir diğer soru ise rahat olup olmadığı. Aslında parmak arası terlik giymekle aynı hissi verdiği için uzun süreli giyilmezse rahatsız değil. Peki nasıl kombinleriz? Mary Jane, bot, babet, loafer, sneaker ve hatta stiletto gibi birçok modeli bulunan Tabi ayakkabılar ile kombin yapmak hiç zor değil. Özellikle bot ve, Mary Jane modelleri palazzo kesimli kumaş pantolonlar ile kombinleyebilirsiniz. Sneaker modeli ise denim pantolon kombinlerinizin altına çok yakışacaktır. Uzun balon eteklerin altına loafer model Tabi ayakkabılar tercih etmek stilinize farklı bir perspektif katabilir.
Stil subjektiftir. Kendi kişisel zevkinizi ise inşa edebilirsiniz. Moda çoğu zaman yalnızca kıyafet olmanın çok ötesinde anlamlar taşır. Aynı zamanda bir hikaye anlatıcısıdır, bizler de ürünleri satın alıp kullanarak anlatılan hikayeye ortak oluruz. Güzellik algısının sınırları yavaş yavaş belirsizleşirken moda sayesinde artık kendimizi ait olmadığımız hiçbir kalıba koymak zorunda değiliz. Düşünün: Siz nasıl bir hikaye anlatmak istiyorsunuz?