5 Adımda Uzak Mesafe İlişkinizde Bağınızı Güçlü Tutun

Hepimizin çevresinde uzak mesafe ilişkisi yaşamış veya halihazırda yaşayan çiftler olmuştur. Ya da bizzat belki kendi ilişkimiz uzak mesafe ilişkisidir. Uzak mesafe ilişkisi yaşayanlar; birbirlerini diledikleri her an göremedikleri, kokularını içlerine çekemedikleri ve görüşme anlarının kısıtlı olduğu bir ilişki içerisindedir. Ayrıca bolca özlem ile ekstra merak ve kaygı duygusuyla doludurlar. Bu ilişki türü içinde Yeşilçam filmlerinin kavuşma sahnelerinden bolca barındırır. Malumunuz, odak duygu özlemdir. Telefon kabının arkasına sıkıştırılmış bir polaroid fotoğrafta, gün sonu müsaitliğinde bilgisayar veya telefon kamerasında birbirinin yüzüne hasretle bakmada ve hafta sonu kavuşmalarındadır uzak mesafe ilişkisi. “Nereden biliyorsun?” diye soracak olursanız bizzat kendimden! Peki arada yollar, tüneller, dağlar, denizler olmasına rağmen ilişkide yakınlık ve bağlantı nasıl sürdürülebilir?

Dört aydır sürdürdüğümüz uzak mesafe ilişkimiz için bu soruların cevaplarını inanın ben de çok merak ediyordum. Şehir değişikliği yapacağım zaman erkek arkadaşıma ne çok ağladığım dün gibi aklımda. “Ne olacağız, nasıl yürüteceğiz?” soruları çok kısa bir süreliğine aklımı kurcaladıktan sonra süreç içerisinde birbirimizin özverisini görmek, otobüsten/trenden indiğim an hissettiğim sevinç, buluştuğumuz anlarda yeni şeyler deneyimlemek benim için oldukça güzel. Bazen özlemek zorlayıcı olabiliyor fakat onu özlemek bile özlemlerin en güzeli :) Biliyoruz ki 450 kilometreye rağmen ilmek ilmek büyüttüğümüz sevgimiz aslolan. Öyleyse kendi aşkımı bırakıyor, sizinkilere yöneliyorum!

Konu ile ilgili olarak ilişki uzmanları tarafından dijital platformlarda çeşitli yorumlar yapılıyor. Bu ilişki türünü kimisi olumlu yönden ele alıyor, kimisi olumsuzluğuna ve sorunlarına vurgu yapıyor. Çiftler birbirlerine ihtiyaç duydukları veya birbirlerini özledikleri zaman yan yana gelemiyor, günlük iletişimlerinde çeşitli yoğunluklar sebebiyle iletişim aksaması yaşayabiliyorlar. Öte yandan ise çiftlerin birbirlerine karşı özverileri ve güven duyguları artıyor. Artı-eksi değerlendirmeleri her durumda olduğu gibi bu ilişkilerde de kendini gösterirken şu gerçek hiç değişmiyor: İki farklı düşünceyi savunan ilişki uzmanlarının ortak buluştuğu nokta iletişimin önemi. O halde halihazırda yaşadığınız ya da gelecekte yaşama ihtimalinize karşın uzak mesafe ilişkisinde yakınlığı ve bağlantıyı sürdürülebilir kılmak için neler gerektiğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Uzak mesafe ilişkisini yaşayanların (ben de dahil) birbirlerine hızlıca kavuşmasını diliyorum.

Hayatın her alanında iletişimin olmazsa olmaz olduğunu biliyoruz. İlişkilerde ise iletişim ekstra önem kazanıyor. Düzenli olarak konuşmak, mesajlaşmak, görüntülü arama yapmak çiftlerin birbirleriyle sürekli iletişimde kalmasını sağlıyor. Psikolog Talya Açın, günlük yaşamın her alanına partneri dahil etmenin gerekliliğini vurguluyor. “Buraya gittim, yollar şu şekildeydi, bugün ofis çok karışıktı, sınavım vardı…” şeklindeki günlük yaşamdaki olayları partnerinizle paylaşmanızı öneriyor. Örneğin, erkek arkadaşım da ben de yoğun bir ortamda çalıştığımız için gün içerisinde telefon araması yapmamız pek mümkün olmuyor. Bu duruma alternatif olarak sabahları birbirimizi arayarak uyandırmamız ikimizin de gününün mutlu başlamasını sağlıyor.

Bir ilişkinin en olmazsa olmazı karşılıklı güven duymaktan ve talepleriniz, istekleriniz, düşünceleriniz doğrultusunda şeffaf olmaktan geçiyor. Mesajlaşırken bazen duygu karmaşası ve yanlış anlaşılmalar yaşanabiliyor. Yanlış anlaşılmadığınızdan emin olana kadar partnerinizi darlayabilirsiniz, nitekim ben öyle yapıyorum. Uzak mesafe ilişkinin temeli partnerlerin birbirine güvenmesine dayandığını unutmayın. Bu noktada, partnerinize açık olup taleplerinizden ve isteklerinizden olabildiğince bahsetmelisiniz. Bu sayede aranızdaki güven duygusu daha da gelişir.

Fiziken bir arada olamayan çiftlerin internetten faydalanması oldukça önemli. Uzun sezonlu ve merak uyandırıcı bir dizi seyretmeniz çok güzel olmaz mı? Beraber ortak bir saat belirleyip diziye, filme başlayabilir, YouTube’un çeşitli içeriklerinde kaybolabilir veya oyun seviyorsanız oyun oynayabilirsiniz. Eğer müze ve sergi gezme gibi aktivitelerden hoşlanıyorsanız sanal turlar da gerçekleştirebilirsiniz.

Partnerinizle bir arada olduğunuz zamanlarda fotoğraf ve video çekip, ses kaydı alabilirsiniz. Birbirinizden uzak olduğunuz zamanlarda beraber geçirdiğiniz anlara bakmak ve anılarınızı düşünmek duygusal durumunuza iyi gelir.

Beklenmedik anda gelen hediyeleri kim sevmez ki? Özellikle bu hediye yanınızda olmayan birinden geldiyse... Partnerinize göndereceğiniz küçük bir hediye, partnerinizin kendisini özel hissetmesini sağlar. İçinde kısa bir not varsa partnerinizin gününün kötü gitmesi gibi bir durumu söz konusu dahi olamaz :)

Bir ilişki tavsiyesi verecek olursam:

Partnerinizle haftada bir, ayda bir, iki ayda bir ya da ne kadar aralıklarla birbirinizi görüyorsanız her buluştuğunuzda, bir sonraki buluşma tarihinizi belirlemeden ve ulaşım aracı biletlerini almadan ayrılmayın! Bir sonraki buluşmanızın ne zaman gerçekleştiğini bilmek, “Ne zaman buluşacağız?” sorusunun getirdiği ağırlığı ortadan kaldırır ve hızla geçen zamanda günlük rutinlerin arayı açmasına engel olur. Ayrıca beklemenin güzel olduğunu da hissettirebilir.