Cosmo Kapak Kızı Zeynep Oktay

Zeynep’in astronotluk hayalinden sanatçılığa uzanan yolculuğunda sıradanlıkla işi yok. Türk kahvesi içmeyi seven asi bir oyun karakteri gibi düşünün onu. Kalbiniyse hayvanlar ve fanları Buz Küpleri eritiyor.
YAZAR:
Cosmopolitan_Manifest_0333.jpg
Fotoğraf: Can Büyükkalkan | Tulum: Coperni (V2K), Çizme: Ersöz Ata, Güneş Gözlüğü: Hermossa (Brandeyes), Küpe ve Earcuff: Jaagravii, Kolye: Studio/No’id, Çorap: Penti

İlk kapak çekiminizi gerçekleştirdiniz. Senin için nasıl geçti?
Uzun süren yoğun bir çekimdi ama ortaya öyle bir iş çıktı ki yorgunluğumu unuttum. Çok gurur vericiydi gerçekten. Bu kadar kısa sürede bunları başardığımızı düşününce bizimle tekrardan gururlanıyorum. Derginin bu sayısı benim için her zaman çok özel olacak ve evimin en güzel köşesinde duracak.
 
Zeynep’i Cosmo okurlarına 3 cümleyle anlatır mısın?
Ben grubun en erkenci insanı olabilirim. “Şu saatte şuradayız kızlar” dendi mi o saatten en az 10 dakika önce orada olurum. Yarım saatlik yola herhangi bir aksilik olma ihtimalini göz önüne alarak bir saat öncesinden çıkarım. Geç kalmayı hiç sevmiyorum. Bir de uyandığım an kahvaltı yapmak zorundayım. Sonra da kahvemi içmem gerekir. Gün benim için bunlardan sonra başlar.
 
Küçüklüğünde en büyük hayalin neydi?
Küçükken kurduğum en büyük hayal sıradan biri olmamaktı. Hiçbir günümün bir öncekine benzemesini istemiyordum. Küçüklüğümden beri lider ruhlu olduğumu söyleyebilirim. Her ne yapacaksam bir gün onu en iyi yapan kişi olmalıyım, diye düşünürdüm. Büyük ve sıradan olmayan işler yapmak istedim. Bu ilk başta astronot olmaktı. Daha sonra bilim insanı olmak istedim. Büyüdükçe sanata ve müziğe daha çok yakınlaştım.
 
Doğru söyle… Hiç duşta ya da bulaşık yıkarken kafanda röportaj verme senaryosu kurdun mu? Dinliyoruz, insanların senin hakkında en çok neyi bilmesini istersin?
Tabii ki, bu senaryoyu herkes kurmuştur bence. Genelde hayvan hakları için konuşan o kişi olurdum. Bu konuda biraz hassasım. Kendi kendime verdiğim son röportaj da beyazın da bir renk oluşu ile alakalıydı.
 
Grupta olacağını öğrendiğinde aklından ilk ne geçti?
Hayatım şu an tamamen değişti, dedim. Bundan sonra beni başka bir serüven bekliyor. İstediğim şeye kavuştum ve bunu tek başıma değil kızlarla yapacağım. Gurur, sevgi, diğer kızlarla yolumuz ayrıldığı için burukluk, heyecan gibi bir sürü duyguyu aynı anda yaşadım.
 
Grup kurulduktan sonra hayatının manifest dışındaki kısımları nasıl değişti?
Ben rutinlerime ve arkadaşlarıma bağlıyım. Her boşluğumda hala aynı kafede aynı arkadaşlarımla oturuyorum. Normalde çok erken uyanan bir insan değilim ama artık mecburen öyleyim. Ailem zaten yoğun olmama alışkındı. Hayatımın bu evresine de güzel uyum sağlıyorlar. Annem diğer manifest kızlarının anneleriyle WhatsApp grubu kurmuş bile. İsmi de Manifest Anneleri.

Cosmopolitan_Manifest_0384.jpg
Fotoğraf: Can Büyükkalkan | Tulum: Coperni (V2K), Çizme: Ersöz Ata, Güneş Gözlüğü: Hermossa (Brandeyes), Küpe ve Earcuff: Jaagravii, Kolye: Studio/No’id, Çorap: Penti

İlk konserinizde binlerce kişi vardı. Bu kadar kişiyi etkilemiş olmak nasıl bir his? O gece eve dönüp yatağa yattığında aklından neler geçti?
İnanılmazdı. Kısa sürede tüm biletlerin tükenmesinin ve bu kadar ilgi görmenin bizi ne kadar mutlu ettiğini anlatamam. manifam’in ilgisi ve desteği bizi çok motive ediyor. Sürekli daha iyisini ve daha fazlasını yapma gücünü onlardan alıyoruz. O gece kafamı yastığa koyduğumda hazırladıkları pankartlara kadar düşünüp öyle uykuya dalmıştım. İyi ki varlar!
 
Altı kişi bir arada bir şey üretmeye çalışıyorsunuz. Anlaşmazlıkları nasıl yönetiyorsunuz?
Nedense herkes “Altı kadın bir arada zor…” diyor. Zor olan altı kadın değil, bir işi bir sürü insanla birlikte yönetmeye çalışmak. Uyumlu çalışabilmek büyük bir mesele ve biz bunu iyi yönetiyoruz. Yaşımız küçük olsa da çocuk değiliz, hepimiz olgun kadınlarız. Elbette her zaman aynı fikirde olmuyoruz. Bunun normal olduğunun farkında olduğumuz için herhangi bir kavga ya da huzursuzluk çıkmıyor. Konuşarak her şeyi çözer, orta yolu her zaman buluruz.
 
Aranızdaki arkadaşlığı biraz daha anlatır mısın?
Güvene ve sevgiye dayalı bir ilişkimiz var bence. Hepimiz birbirimizin güvenli alanıyız ve birkaç gün görüşmediğimiz zaman özlüyoruz. Artık çok alıştık ve hayatımızın büyük bir parçası birbirimizden oluşuyor.
 
Grubun asi kızı imajın var. Zeynep sevgisini nasıl gösterir?
Ben kendimi sadık ve güvenilir bir insan olarak tanımlıyorum. Temsil ettiklerime, değerlerime, arkadaşlarıma, sevdiklerime bağlıyımdır. Sevdiğimi cümlelerle değil hareketlerimle gösteririm. Kötü günlerinde oradayımdır, bir şeye ihtiyaçları olduğunda elimden geleni yaparım, bana bir sorunla geldiklerinde çözmek için var gücümle uğraşırım, onların derdi benim de derdimdir. 

Geçmişteki Zeynep'e yola cesaretle çıkmasını ve sevdiği şeylere korkmadan adım atmasını söylemek isterdim.

Birlikte yaşamaya başlayacağınızı duyduk. Oda arkadaşları seçildi mi?
Evet yakın zamanda birlikte bir eve taşınıyoruz. Oda arkadaşları belli. Ben Türk kahvesi arkadaşım Sueda ile kalıyorum. Artık bol bol kızları darladığım Türk kahvesi vlogları gelir.
 
Kendi kendine zaman geçirmeyi sevdiğini söylemiştin. Bu yoğunluk arasında kendinle kaldığında neler yapıyorsun?
Tek olduğum zamanlarda evde kalmayı tercih ediyorum. Arka fonda bir müzik açıp kahvemi alıp koltuğuma uzanırım. Kafamı dinlerim. Kedilerimle ilgilenirim. Online alışveriş yaparım. 
 
Birbirinizin stilinden nasıl etkileniyorsunuz? 
Tarzlarımız birbirinden farklı. Ben daha havalı ve bir oyun karakteri gibi görünmeyi seviyorum. Mina seksi, Hilal tatlı, Lidya prenses gibi, Esin sade, Sueda da moda ikonu gibi giyinmeyi seviyor. Aynı eve taşındığımızda kesinlikle birbirimizin dolabından da giyiniyor oluruz. Bu zaten kız arkadaşlığın kuralıdır.
 
Siz sadece kendinizin değil bir jenerasyonun hayalini gerçekleştirdiniz aslında. Küçükken hepimizin olmak istediği o kızlar oldunuz ve başarınız çok fazla genç kadına ilham verdi. Bu süreçten önceki kendine ne söylemek istersin?
Bu süreçten önceki Zeynep’e sevdiği şeylere adım atmaktan korkmamasını söylemek isterdim. Yaptığı her şeyi daha büyük bir cesaretle ve kendinden emin şekilde yapmasını... Çünkü ben yeni başladığım işlerde biraz çekingen davranıyorum ve kendimi pek gösteremiyorum. Cesur davranabilmem için o şeyi iyi yapıyor olmam gerekiyor. Bunu beklemek yerine yola o cesaretle çıkmasını söyleyebilirdim.

DEFE8D59-5546-4C85-992A-0BA0811C90D8.jpg
Berfin Örs
Web Konular Editörü
Berfin, Cosmopolitan Türkiye'de globalden yazılar ile ilgileniyor ve yazıyor! Boş zamanında sakızlar hakkında düşünüyor. Çocuklar için hikayeler yazıyor ve çizmeye çalışıyor :)
Haftalık