Cosmo Orta Kapak Erkeği: Taro Emir Tekin

Cosmo Orta Kapak erkeği Taro Emir Tekin'e sorduğumuz "o mu, bu mu" sorularıyla eğlenceli bir sohbet sizi bekliyor!

Turist olmak mı, lokal olmak mı?

Ben hep göçebe yaşadım. Okul değiştirdim, şehir değiştirdim. İçsel yolculuğum da aynı şekilde ilerledi. İki sene önce İstanbul’u bir turist gibi yaşamaya niyet ettim. Bildiğimi sandığım şeyleri tekrar keşfetmek için, farklı renklerini denemek için bir karar aldım. Ondan sonra burası tadından yenmez bir yer haline geldi bende.

Tanıklık etmek mi, deneyimlemek mi?

Keşif halindeyken tanıklık etmeyi tercih ediyorum. Yani çok yargı ve yorum yapmadan, izlemek. Anlamaya çalışıyorum, anlaşılmaya çalıştığım kadar. Ben İngiltere'de metroda oturup saatlerce insanları izlerdim... Bedenini nasıl taşıyor, nasıl nefes alıyor, nasıl kullanıyor? Bunların hepsi benim için malzeme kendi mesleğimde. İnsan davranışı ve psikoloji ilgimi çekiyor.

Doğru insan sana yol gösterdiğinde bildiğini sandığını bilmediğini görüyorsun. Bilmediğini gördüğünde ise inanılmaz bir merak ile içine düşüyorsun ve derinleşiyorsun.

Kalıcılık mı, geçicilik mi?

12 yaşında yaptırdığım dövme, küçücük olmasına rağmen yaklaşık bir saat 15 dakika sürmüştü çünkü canım çok acımıştı. Dövmenin acısı enteresan bir şey: Acının başı ve sonu olduğunu en net tecrübe ettiğim anlardan biriydi. Başladığı an acımaya başlıyor, kaldırdığı an acıma bitiyor. Hayattaki karanlık zamanlarda deneyimlenenler bitmeyecek gibi gözüküyor ya, bitiyor. Başı ve sonu var. Kalıcı hiçbir şey yok hayatta.

Direnmek mi, adapte olmak mı?

Direnmek ve kaçmak benim genelde yaptığım bir davranış. O yönümü terbiye etmek üzerine çalışıyorum. İngiltere'ye ilk gittiğimde Chris diye bir drama hocam vardı. Aksanı bana çok sert, konuşması da çok hızlı geldiği için yavaşlamasını rica etmiştim. O da bana “Hayır Taro, daha hızlı anlamalısın.” demişti. Türkiye'ye döndüğümde de karşılaştıklarımla mücadele biçimim öyle oldu. Zamanım mı yok? Elimdekiyle ne yapabilirim? Bazen sıkıntı gibi görünen, çok daha fazla geliştirebiliyor insanı.

Kader hiç anladığım bir alan değil. Olasılıklar silsilesi içinde yaşıyoruz.

Özgünlük mü, tekdüzelik mi?

Özgünlük kadar özel bir şey yok. Kendine sadık kalmak ilk önce kendinle barışmakla başlıyor. İnsan kendine negatif konuşmaya yatkınlığı olan bir varlık. Bir videoda gördüm, “Kendinle konuşurken en iyi dostunla konuşur gibi konuş” diyordu. Bunu pratik etmeye, kendimle barışmaya, kendi bedenimde konforlu hissetmeye ve seçimlerimin arkasında durmaya başladım. Ben bunu yaptıkça hayatım çok daha pozitif akmaya başladı. Bir enstrüman ile bu düzlemi okuyoruz, o da kendi bedenimiz. Onu sevip saymak durumundayız.

Genel Yayın Yönetmeni: Işıl Cinmen 
Fotoğraf: Zeynep Özkanca
Video: Dilek Altan 
Kreatif Direktör: Serli Gazer 
Moda Editörü: Kumru Kermen 
Röportaj: Yasmin Güleç 
Saç: Mutlu Ahmet Sinan 
Makyaj: Aynur Kabak
Prodüksiyon: Rabia Demirelli & Emine Ciğer
Işık: Okan Ataş
Fotoğraf Asistanı: Semih Sunmaz 
Moda Editörü Asistanı: Sena Canbek 
Prodüksiyon Asistanı: Doruk Efe Çamlı & Ozan Erdem Bahtiyar
Işık Asistanı: Ali Şimşek & Beykan Baloğlu
Mekan: Fairmont Quasar Istanbul