Cosmopolitan, Squid Game’in İkinci Sezon Setinde
Yeni sezon öncesinde bizi nelerin beklediğini keşfetmek üzere Güney Kore’ye gittik.
Yazı: Olivia Blair, Çeviri: Dalya Turunç
Sete, ayakkabımın üzerine giymem gereken kalın gri çoraplarımla adım attığımda, hoparlörlerden dizinin tanıdık ürpertici melodisi arka arkaya çalıyor. Etrafımdaki baş döndürücü yeni boya kokusunu içime çekiyorum (renkler toz pembesi, sarı ve mavi; kasten seçilmiş, çocukça renkler) ve çevremi inceliyorum. Soğuk ama çok da soğuk olmayan bir aralık sabahı, Seul’den iki saatlik uzaklıktaki Güney Kore’nin Chungcheong bölgesine, yani son derece gizli tutulan Squid Game’in ikinci sezonunun çekildiği sete hızlı trenle yeni varmışım.
2021’in sonbaharında küresel anlamda “bir hit” olacağını bilmediğimiz, sürpriz bir yapım Netflix’e geldi. Sessizce hayatımıza giren bu Kore draması, çaresiz bir grup yetişkinin, kazanırlarsa hayatlarını değiştirecek bir miktardaki para ödülü için çocuk oyunları oynamasını anlatıyordu. Heyecanlı tarafı mı? Yarışmacılardan biri, eğer parkuru tamamlamayı başaramazsa (başaramadığında demek daha doğru olur) acımasızca katlediliyor. Bu oyun, geriye kazanan tek bir kişi kalana kadar da devam ediyor.
Dizinin nasıl bir “hit” olduğunu istatistiklerle ifade edeyim: Yayınladığı ilk ay, 142 milyon evde toplam 1.65 milyar saat bu dizi izlendi. Bu sayede dizi 94 ülkede bir numaraya yerleşerek izlenme rekorunu kırdı. Bu ilginin sonucu olarak tabii ki hem ikinci sezon hem de reality yarışma versiyonu yayın programlarına girdi. Golden Globe adaylıkları, Gotham ödülü ve Emmy ödülleri derken yapımcı, yazar ve yönetmen Hwang Dong-hyuk, Drama Serileri için Olağanüstü Direktörlük kategorisinde ödülü kazanan ilk Asyalı ve Koreli yönetmen oldu.
Hwang için dizinin dünyaya yayılan başarısını kanıtlayan anlar, reyting sonuçları ve kazanılan ödüllerden ziyade, oyuncuların The Tonight Show’a çıkması olmuş.
Karşımda oturan yönetmen Hwang, “İşte o zaman, serinin ABD’de popüler olduğunu gerçekten fark edebildim. Saturday Night Live’da Squid Game’in parodisini yaptılar!” diye açıklıyor durumu.
Konuşmamız sonrasında, fayanslarla döşeli ve dört katlı ranzaların bulunduğu o meşhur yurt görünümlü sete geçiyoruz. Gerçek hayatta, göründüklerinden çok
daha büyük olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu esnada, bizi set turuna çıkaran serinin baş yapımcısı Kim Ji-yeon, “Burada çok daha fazla yatak vardı ama diziye başlayalı altı ay oldu, o yüzden de çoğu karakter öldü” diye açıklıyor.
Gezi sırasında setteki yeni bir özellik gözüme çarpıyor: Yere konumlanan, epey büyük ve LED ışıklarla aydınlanan X ve O sembolleri, artık her aşamada oyunculara oyunda kalma veya gitme opsiyonunu tanıyacakmış. “Karar vermek, ikinci sezonun çok kritik bir parçası” diye de ekliyor Kim. Peki Hwang serinin devamını getirmek hakkında gerginlik hissetmiş mi? “Hayır desem yalan olur” diye cevaplıyor kendisi. Çoğu kişinin bildiği gibi, Squid Game’in kurgulanması on seneden fazla sürdü, buna kıyasla, ikinci sezonun yapımı için çok daha az zamanı vardı: “Birinci sezonda bütün karakterler öldü, o yüzden yeni karakterler ve oyunlar yaratmam gerekti. Bu yüzden, evet, daha zor oldu diyebilirim.”
İkinci sezonda da hikaye, baş karakter Seong Gi-hun’un (Lee Jung-jae) bakış açısından anlatılacak, izleyiciler hatırlayacaklardır, Seong, sezon finalinde uçağa binmemişti. “Şahsen, ikinci sezonun hikayesini daha çok seviyorum” diyerek bizi heyecanlandırıyor Hwang. “Gi-Hun’un yolculuğunun devamı geliyor” diye de ekliyor. O zaman şöyle kapatalım: Yolculuğu nereye giderse gitsin, biz yerimize oturduk ve ekran başındayız.