İlişki Durumları: Kimler Geldi Kimler Geçti vs Avrupa Yakası

Biz ilişkileri Avrupa Yakası’ndan öğrendik…

YAZAR: Ülker Zeynep Çolak
Kiss-97236914_1789x1681.jpeg
CSA Images | Getty Images

Ben de Kimler Geldi Kimler Geçti’yi çıkar çıkmaz izlemiştim. Çünkü X’e mizahının düştüğü bir Türk yapımı görünce hemen aralarına katılmaya koşarım. En son bu şekilde Şerbo (Kızılcık Şerbeti) fanı olarak çıkmıştım o mecradan. Neyse ki KGKG beni fanı falan yapmadı. Aslında dizi, her bölümde duyduğunuz-duymadığınız modern ilişki terimlerini gösterdiği iddiasında olan, araya tatlı sahnelerin serpiştirilmesinin yanı sıra yer yer “cringe’’ ola ola izlediğiniz bir Netflix yapımı. (Şahsen Leyla karakterinin ofise yarı baygın yarı ayık Rock and Rooooll! diye girdiği kısımda aktif ofis yaşantısı olan birisi olarak gümledim.)

netflix.png
Netflix

Love bombing, Gaslighting, Ghosting... Bu üç büyükleri bildiğimi sanırdım. Hem onları hem de daha adını duymadıklarımı KGKG’de görmüş oldum. Fakat çevremden ve yine sosyal mecralardan KGKG için “Abi situationship bu değil, ghosting bu değil’’ gibi yorumları duydum. Belli ki KGKG, GenZ’nin ilişki sözlüğünü ele geçirmek istemiş ama kimilerine göre bazı durumlar yüzeysel geçilmiş, olay örgüsü kısır kalmış. “Eee, zaten hepsi yüzeysel şeyler!” diyebilirsiniz. Maalesef bu yazının konusu bu değil, ayrıca ilişki niteliğinin yüzeyselliğinden bahsetmiyorum. Keza love bombing’in de benching’in de submarining’in de insanı ne karmaşık durumlara sokabildiğini, insanın hayatında nasıl da bütün ilişki pattern'lerini değiştirebildiğini biz bundan yıllar önce gördük. Hem de dönüp dönüp izlediğimiz Avrupa Yakası sayesinde.

Biz Zaten Bunları Görmüştük ki!

Bundan tam 20 yıl önce Gülse Birsel, bu durumları belki dillere pelesenk tanımları olacağından habersiz, üst orta sınıfın ofis yaşantısı içerisinde kurguladığı ikili ilişkilerle gösterdi. Ayrıca uzun soluklu bir dizi olmasının etkisiyle ofis de bu sefer gerçekten biraz ofis gibiydi. Yani Volkan’ın Selin’e yanaşmak için Yaprak’ın duygularını kullanması, Selin’den her ayrıldığında soluğu Yaprak’ın yanında alması benching’in ta kendisi değil de nedir? Makbule’nin Burhan’a yaptığı fast-forwarding (hızlıca ileri sarma) Burhan karakterine bile biraz acımamıza yol açmamış mıydı? Sacit, Zeynep ve Şahika arasında kaldıkça her iki tarafı da ghostlamadı mı? Hatta ilişkilerinin en başında Sacit, Şahika’ya hiç ihtimam göstermeyerek bir ilişki yürütmeye çalıştığı için ona resmen breadcrumbing (ekmek kırıntısı) taktiği uyguladı diyebiliriz. Belirtmek isterim ki Volkan ve Sacit günümüzün şikâyet edilen, ilişkide “minimum çabayla maksimum verim” isteyen, yeri geldiğinde gaslighting’i bir enstrüman gibi kullanan iki örnek insandı.

Gen Z’nin Talihsizliği

Demem o ki, türlü medya programında bu tarz modern ilişki tiplerini konuşurken “Ahahah neler çıkmış yahu, olur mu öyle şey’’ tarzı konuşmaya gerek yok. Çünkü oluyor, hep oldu. Belki modern ilişki sözlüğü hayatımıza yeni yeni girdi ama, GenZ ikili ilişkilerde romantik dengeyi ayarlayamayan, ne hissettiğini bilemeyen, iyi ya da kötü niyetle işleri her iki taraf içinde batıran bir modern ilişki dünyasına doğdu. Gülse Birsel de zamanında iyi gözlem yapmış, belki organik, belki bilinçli bir şekilde insanın kendini sürüklediği ilişki bataklarına doğru yüzüvermiş.

ulkerzeynepcolak
Ülker Zeynep Çolak
Yazar
Zeynep, 26 yaşında, mimar. Yayınlanan ilk yazıları, kent ve toplumsal cinsiyet çalışmaları üzerineydi. Feminist kent okumaları yapıyor, medya okur yazarlığını her gün geliştiriyor, tasarlanacak şeylerle ve kokteyllerle ilgileniyor.