Love Bombing’in 4 Psikolojik Etkisi

Son yıllarda ilişkilere dair çeşitli terimler gündelik literatürümüze dahil oldu. Hatta “yeni nesil ilişki terimleri sözlüğü” adında konsept oluşturuldu, Kimler Geldi Kimler Geçti dizisinde terimlere bolca yer verildi. Bu terimlerden love bombing’i yani “aşk bombardımanı” olarak Türkçeye çevrilen terimi ve psikolojik etkilerini derledik!

Love bombing, kısa bir süre içerisinde aşırı ilgi, sevgi ve değer gösterme adına çiftlerden bir tarafın manipüle edilerek kontrol altına alınması şeklinde biliniyor. İlk baştaki yoğun sevgi ve ilginin zamanla duygusal istismara ve karşı tarafın benliğinin yok sayılmasına evrilmesi şeklinde tanımlanması ise daha doğru. Genellikle romantik ilişkilerde yaşanan bu durum, aile ve arkadaş ilişkilerinde de karşımıza çıkabiliyor. Love bombing’e maruz kalan kişi üzerinde olumsuz psikolojik etkiler görülebiliyor. Peki bu psikolojik etkiler neler?

Bir yandan bol sevgi gösterip diğer yandan manipülatif hareketlerde bulunan kişi, partnerinin duygularını ve aklını etkileyerek sağlıklı düşünmesine engel olabiliyor. Bu kafa karışıklığı, karar alma süreçlerini olumsuz bir şekilde etkileyebiliyor.

Love bombing’e maruz kalan kişiler bir süre sonra partnerlerinin tutarsız davranışları sebebiyle partnerlerinden şüphe duymaya, yaptıklarını sorgulamaya ve dedikleri her cümlenin altında bir şeyler aramaya başlıyor. Bu güvensizlik, gelecekteki ilişkilerinizde bağlanma şeklinizi dahi etkileyebilir.

Şöyle düşünün: Biriyle tanışmanızın üzerinden pek fazla bir zaman geçmemesine rağmen o kişi her dakika, her saat, her gün size o kadar sevgi gösterisinde bulunuyor, hediyeler alıyor, “sensiz yapamam” cümlesini diline pelesenk ediyor. Sonra bir an geliyor ve göstermiş olduğu bütün sevgiyi, ilgiyi nedensizce kesiyor. Bu durumda kendinizde hata arayabilir veya kendinizi yetersiz hissedebilirsiniz. Ancak kesinlikle kendinizi yetersiz bulmayın. Sorun sizde değil, onda, net.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu kendisini love bombing sonrasında da gösterebiliyor. İlişkilerde benzer durumu tekrar yaşama korkusu, tutarsızlık karşısında gelişen şok, güvensizlik, tetikte olma hali maruz kalan kişide görülebilir.

Bir ilişkideki sevgi, güven, saygı ve tutarlılığın alaşağı edilip hızlıca “mükemmel” ilişki hayallerinin kurulması sağlıklı bir ilişki göstergesi değildir. Unutmayın sağlıklı bir ilişki zamana yayılan, doğal şekilde gelişen ve toz pembeden ziyade gerçekliğin göz önünde bulunduğu ilişkidir.