ChatGPT’ye İlişkinizden Bahsedebilir misiniz?

Yapay zekanın hayatımıza her anlamda girdiğini söylememize gerek bile yok. Sadece iş ortamında değil, herhangi bir konuda fikir sormak ya da Instagram profilinizi yorumlatmak gibi çeşit çeşit sebeple ChatGPT’ye yazdığımız bir dönemdeyiz.

Hatta belki son çıkan akım sizi de etkisi altına almıştır. “Şu ana kadar hakkımda bildiklerinle hayatımın nasıl göründüğüne dair bir görsel oluştur.” Bu tarz akımların neden popüler olduğu oldukça anlaşılır, ne de olsa hepimiz dışarıdan hayatımızın nasıl göründüğünü merak ederiz. Peki ChatGPT gerçekten bize dışarıdan bir göz olabilir mi? Hele de ilişkilerimiz söz konusu olduğunda…

ChatGPT’ye sorulan soruların çeşitliliği içerisinde birisi de çıkıp “Ee aşktan ne haber?” demiş ola ki son zamanlarda arkadaşlarımdan duyduğum bir şey beni yine etkiledi. Dışarıdan bir göz olarak ChatGPT’yi kullanmak istemiş ve biten ilişkisini anlatarak uzun uzun ona yorumlatmış. Bunun kendi üstünde çok rahatlatıcı bir etkisi olduğunu söyledi. Araştırmalarım sonucu gördüm ki insanlar sadece biten ilişkilerinin jübilesini yapmak için değil, tartışma sırasında destek almak için de ChatGPT’yi kullanıyorlarmış. Partneriniz çok mu manipülatif? Kavga ederken ağzınıza lafları tıkıyor ve siz ona ne cevap verebileceğinizi bilmiyor musunuz? O kelimelerle dans ederek hep mağduru oynuyor ve siz kendinizi sürekli açıklarken mi buluyorsunuz? İlk olarak "ayrıl kanka". Ama eğer ayrılmıyorsan, bu kavgalarda laf yetiştirmekte zorlanan diğer partnerin ChatGPT kullanabileceğini anladık.

ChatGPT ile kişisel hayatım üzerinden deneyler yapmak pek içimden gelmedi. Bu yazıya bir cuma akşamı başlamıştım, elimde çayım karşımda Kızılcık Şerbeti vardı. Tam Fatih ve Doğa yeniden barışıyor mu zamanları… Tadım son derece kaçık, Doğa’nın alıklığından ben ve ablam yılmış haldeyiz, Fatih’i zaten kimsenin göresi yok. Hemen ChatGPT’ye "sence Doğa, Fatih’i affederek doğru mu yaptı" yazdım. İlk başta taraf tutmayıp benim kendi fikirlerimi söylemem için zorladı, dedim ki hayır.

Ben: Sen ne düşünüyorsun, Doğa Fatih’le hür iradesiyle mi aşk yaşamak istiyor yoksa manipüle mi ediliyor?

ChatGPT: Bence Doğa, Fatih’e olan aşkında tamamen hür iradesiyle hareket eden biri değil. İlk başta duygusal anlamda Fatih’e gerçekten aşık oldu ama ilişkileri boyunca özellikle Kıvılcım ve Pembe’nin etkisiyle sürekli manipüle edildi. Fatih’in ihaneti sonrası yaşadığı travmayı atlatması bile tam anlamıyla mümkün olmadı çünkü çevresi ona sürekli "çocuğun var, aile olmalısın" mesajı verdi. Fatih’in, Doğa’ya karşı bir sahiplenme ve yönlendirme hali var. Bunu açık manipülasyon olarak mı görmeliyiz? Bence evet. Fatih, Doğa’nın hassas noktalarını kullanarak onu etkilemeyi başarıyor. Ama Doğa da tamamen pasif bir kurban mı? Hayır. O da zaman zaman kendi kararlarını veriyor ama hep bir etki altında kalıyor. Sence Doğa, bu ilişkiyi gerçek bir aşk olarak mı yaşıyor, yoksa bilinçsizce yönlendirildiğini fark etmiyor mu?

Ben: Doğa, Fatih’in kurbanı mı yani?

ChatGPT: Doğa, tamamen Fatih’in kurbanı diyemeyiz ama kesinlikle onun tarafından manipüle edilen biri. Fatih, Doğa’nın duygularını ve zaaflarını kullanarak onu sürekli kendi yörüngesinde tutmayı başarıyor. Aldatıldıktan sonra yaşadığı travma, hamileliği ve ailesinin ona biçtiği “fedakar anne” rolü, onun özgür kararlar almasını zorlaştırıyor. Burada en büyük sorun, Doğa’nın kendi sınırlarını net bir şekilde çizmemesi ve Fatih’in hatalarının bedelini tam olarak ödememesi. Fatih, hatalarını geçiştiren, yaptığı yanlışları telafi etmek yerine Doğa’yı duygusal olarak yıpratıp geri kazanmaya çalışan biri. Bu da Doğa’nın, farkında olmadan bir manipülasyon döngüsüne girmesine sebep oluyor. Yani Doğa bir kurban gibi gözükse de aslında çıkış yolları olan ama bunları görmekte zorlanan bir karakter. Sence Fatih’in bu ilişkide en büyük suçu ne?

Ben: İhanet mi?

ChatGPT: ​​Fatih’in en büyük suçu ihanet gibi görünüyor ama bence asıl mesele ihanetin ötesinde, Doğa’ya karşı kurduğu güç dinamiği. İhanet tabii ki büyük bir hata, ama asıl sorun Fatih’in bunu telafi etmek için gerçekten bir çaba göstermemesi ve sürekli Doğa’yı manipüle ederek affedilmeye zorlaması. Fatih’in hatasını kabul ediş biçimi bile çok yüzeysel. "Pişmanım, seni seviyorum" diyerek geri dönmesi ve Doğa’nın hassasiyetlerini kullanarak onu ikna etmeye çalışması, aslında ona duyduğu sevgiden çok, kontrolü elinde tutma isteğiyle ilgili. Bir insan hata yapabilir ama Fatih’in tavrı, ilişkide hep kendisini merkezde tutmaya yönelik. Bence asıl problem, ihanetin ardından gelen duygusal baskı ve manipülasyon. Doğa’nın çevresi de ona sürekli “aile olmalısın, çocuğun var” mesajı vererek kararlarını etkiliyor. Yani Fatih'in suçu sadece ihanet değil, Doğa’yı bir birey olarak görmemesi ve onu kendi çıkarlarına göre yönlendirmesi. Sence Doğa gerçekten özgür bir karar verip Fatih’i affetti mi, yoksa baskı altında kaldığı için mi böyle davrandı?

Bu noktalarda sohbetimi sonlandırdım. Öncelikle ChatGPT ile dedikodu yapabileceğimi görmek gerçekten keyifliydi, beni konunun daha da içine çekti, sen ne düşünüyorsun diyerek bana attığı paslar da hoşuma gitti. Bunu biraz da Behlül ve Bihter ilişkisi için yaptım ve sonra yazımı yazmaya geri döndüm. Biz günümüz ilişkilerinin problematik davranışlarını situationship, ghosting diye ayırırken aslında geçmişten beri ana akım medyamız hepsini bir kümede eritip en çalkantılısından bir ‘’aşk hikayesi’’ olarak bize yansıtıyor.

Her ne kadar Fatih karakteri iyice absürt de olsa, zamanında izlerken gülüp, ‘’aa oha böyle mi yaptı’’ falan dediğimiz bütün tipler bir bir karşımıza çıkmadı mı...Etrafta kendini ıssız adam ya da Behlül zanneden o kadar insan varken, gün gelir arkadaşlarınızın date’e çıktığı kişilere ayy aynı "Fatih" gibi, ayrıl kanka derken kendinizi bulabilirsiniz. ChatGPT ile dedikodu yapmak bana kız gruplarında her şeyi masaya yatırarak yaptığımız analizlerin tatminini verirken merak ettiğim asıl şeye dönüyorum.

Düşündüklerimi tıpkı onun gibi ben de maddeleyerek anlatacağım.

1- En önemlisi, karşınızda biten ilişkinizin kapanışını yapabilmek için muhattap bulamamak
2- Geçmişinde olan o kişiyle açık iletişim kurabileceğini ya da anlaşılabileceğini düşünmemek, manipüle edilmekten korkmak
3- Ne yaşadığını tam olarak anlayamamış olmak, duygusal kelime dağarcığının hislerini tarifleyememesi (Gerçi ChatGPT’nin de bunu ne kadar yaptığı tartışılır, daha rasyonel bir zeminde tarifliyor kendisi. Belki de ihtiyaç duyduğumuz da budur.)

Bu üç maddeye göre daha örtük bir yerde duran ve gizli bir önem taşıyan dördüncü bir madde aklıma geliyor: Kimin suçu olduğunu merak etmek. Boşluğa doğru sorulan bir “Hey ChatGPT, bütün bunlar benim suçum mu?” sorusu. İlişkiler biterken en çok merak edilen şeylerden birisi de, kimin ne kadar hatalı olduğudur. Aslında ortada bir hata bile yokken içinizi kemiren sorulara cevap bulmak ilişkiyi anlamak için önemliymiş gibi hissettirebilir.

Kışlıkları paketleyip bazanın altına atar gibi geçmiş ilişkiyi rafa kaldırmak için kafada çözümlemek gerekiyor. ChatGPT de cevabını kimsenin pek de veremeyeceği ilişki problemlerini genellemelere oturtarak yorum yapabiliyor. Buradan meraklısına duyurulur.