Kırılmadan Bükülebilmek: Psikolojik Sağlamlık

Hayatta herkesin karşılaştığı inişler ve çıkışlar vardır; bu, kişisel yaşantımız ya da toplum olarak tanık olduklarımızla ilgili olabilir. Bazı insanlar yaşadıkları olaylara ilişkin, “Neden bunu ben yaşıyorum?”, "Bu yoldan dönüş yok, tüm dünyam başıma yıkıldı" gibi düşünülebilirken bazıları ise, "Evet, bu zor ama ben bunu aşacak gücü kendimde bulurum" diyerek yol alırlar. Peki, siz zorluklarla karşılaştığınızda hangi yolu seçiyorsunuz?
Bir uzman olarak her gün başka bir hayatı dinliyor, farklı başvuru sebeplerine eşlik ediyor ve bu yaralarını iyileştirmeyi amaçlıyorum. Anlatılan yaşam öyküleri, insanların toparlanma gücünü, umut etme yetisini ve zorlukların içinde bile yola devam etme çabasını hatırlatıyor. Tam da buna psikolojik sağlamlık diyoruz! Bu dayanıklık kulağa sadece kişinin kendi kendine geliştirdiği bir güçmüş gibi gelebiliyor olsa da diğer insanlarla kurduğumuz bağlar, sevgi ve temas ile gelişir ve büyür.
Psikolojik sağlamlıkla ilgili en büyük yanılgılardan biri, "Hep güçlü kalmalısın" gibi bir anlayışla eşleştirilmesidir. Aslında psikolojik sağlamlık, kırılmadan bükülebilmek, ağladıktan sonra toparlayabilmek, aynı olumsuz düşünce döngüsünde kalabildiğini fark edebilmek ve oradan çıkmak için adım atabilmek, yaralarını görebilmek ve iyileştirmeye yönelebilmek, üzücü bir durum yaşadığında ona üzülmek, sevinçli bir anda sevinci, huzurlu bir anda ise huzuru yaşayabilmektir. Güçlü olma vurgusu şöyle dursun, psikolojik sağlamlık aslında zayıflıklara alan açabilme cesaretini ifade eder. Psikolojik sağlamlık; bir günde değil, süreçle olunur ve bu sürecinizi destekleyebilecek bazı önerilerim var!
Duyguları Düzenleyebilmek
Bu beceri üzerine sayfalarca yazılabilir. Son dönemlerde de çok sık duyduğumuz, "Duygularını fark et ve onları kabul et" ile bağlantılıdır ancak uygulamada bu kadar basit değildir, üzerine istikrarlı olarak çalışılması gerekir. Yoğun duygular hissettiğinizde buna sebep olabilecek düşüncelerinizi fark etmek güzel bir başlangıç olabilir. Kendinize "Şu an aklımdan neler geçiyor?" diye sorabilirsiniz. İnsan, düşüncelerini ve duygularını fark ettikçe davranışlarını daha iyi anlamlandırabilir. “Bu davranışı neden yaptım?” sorusuna net bir şekilde cevap bulabilmek, kişinin kendini daha iyi tanımasını sağlar. Kendisini tanıyan insanlar, hangi duruma nasıl tepki vereceğini de öngörebildiğinden kendi psikolojileri üzerinde daha kontrol sahibi olabilirler.
Bilişsel Esnek Olabilmek
Bilişsel esneklik, olaylara ve durumlara farklı açılardan bakabilme becerisidir. Yani, tek bir fikre sabit kalmamak, alternatif düşüncelere yer açabilmektir. Hayatınızda değişen koşullar her zaman vardır ve var olacaktır. Bu, sizin kişisel hayatınızla ilgili bir değişim de olabilir, dünyada veya toplumunuzda oluşan bir değişim de olabilir. Bilişsel olarak esnek olan insanlar, uyum sağlama ve yeni perspektiflerden değerlendirme yapabilme becerisine sahiplerdir ve bu da doğrudan psikolojik sağlamlık ile ilgilidir.
"Ben oldum" dememek ve "Ben oluşuyorum" diyebilmektir
Bu cümleyi benimseyen kişiler ömür boyu gelişimi hedef alırlar. Kendi gelişim sürecinizi değerli görmek, hatalarınızı birer öğrenme fırsatı olarak değerlendirmek, zorluklarla başa çıkmanız için daha fazla güç sağlayacaktır.
Belirsizliğe Tahammül Edebilmek
Ah şu belirsizlik mevzusu! Terapi odamda bir güne bir gün de "Ben belirsizliğe bayılırım!" diyen duymadım. Belirsizliğe bayılmamıza gerek olmasa da hayatta birçok şeyin belirsiz olduğunu ne kadar hızlı kabul ederseniz o kadar hızlı psikolojik olarak sağlam olursunuz. Belirsizliği, mücadele edilmesi ve kontrol edilmesi gereken bir konu olarak değerlendirdiğinizde ve kontrol edemediğinizi gördüğünüzde bu sizi olması gerekenden fazla kaygılandırabilir.
Düşüncelerin Gerçekler Değildir
Gün içinde aklınıza binlerce düşünce gelir ve bunların arasında bir anlam ifade etmeyen düşünceler de bulunmaktadır. Psikolojik sağlamlık, bu düşüncelerin alakalı ve alakasız olanları ayırt edebilme becerisini de içerir. Örneğin, zihniniz şöyle bir düşünce üretebilir; "Erkek arkadaşım bugün beni geç aradı, kesin benden soğudu." Bu sadece bir düşüncedir, gerçekliği ifade etmek zorunda değildir.
Bağlar
Hepimiz sosyal canlılarız ve var olmamız ilişkilerle bağlantılıdır. İyi ki de öyle! Sevmek, sevilmek ve bağ kurabilmek hayatta yaşadığımızı hissettiren duygulardır. Günümüz dünyasında kurulan bağlarda zayıflık olduğunu hepiniz fark ediyorsunuzdur. Arkadaşlarınızla, ailenizle, partnerinizle kurduğunuz ve sürdüreceğiniz sağlıklı ilişkiler sosyal destek sisteminizin güçlenmesini ve hayat yolculuğunuzda kendinizi daha dik hissetmenize yardımcı olabilir.
Egzersiz
Karşınıza çıkan neredeyse her makalede egzersizin öneminden bahsediliyordur. Evet, gerçekten o kadar da önemli bir yerde. Egzersiz yaparken vücudunuzun sınırlarını sağlıklı bir şekilde zorladığınızı fark ettiniz mi? Bu sınırları aşabildiğinizde vücudunuzda kontrol hissi daha çok artıyor. Bu hissiyat, hayatın diğer zorluklarıyla daha rahat baş etmenize destek sağlayabilir.
Şükredebilmek
Yani, sahip olduklarınız için teşekkür edebilmektir. Şükrettiğinizde, sahip olduğunuz ve bulunduğumuz durumların olumlu taraflarına daha çok odaklanarak minnet duygularınızı arttırabilirsiniz. Bu sebeple, sahip olduğunuz becerileri daha da parlatmanıza imkan tanıyarak psikolojik sağlamlığınızı geliştirmenize yardımcı olacaktır.
Psikolojik sağlamlık, zorluklarla baş ederken büyümeyi, kendinizi tanımayı ve hayata cesaretle sarılmayı öğrenmektir. Bahsedilen maddeler, psikolojik sağlam olmak için yardımcı olabilecek faktörlerden sadece bazılarıdır. Hayat yolculuğunuzda, gerektiğinde profesyonel destek almak hem zorluklarla başa çıkmanıza hem de kendinizi daha derinlemesine tanımanıza yardımcı olabilir.