Flört Maratonu!
Bir günde 5 randevu.
Uzun süreli bir ilişkiden çıkalı epey zaman olmuştu ve biriyle buluşma fikri artık eskisi kadar korkutucu gelmiyordu. Yara bandını yavaş yavaş çıkarmanın işe yaramayacağını düşünerek, kendimi flört havuzuna cumburlop atmaya karar verdim.
Bir gün, kızgın güneşin altında sırtıma güneş yağı süren kumral, dağınık saçlı ve yemyeşil gözlü sevgilimin, biten kokteylimi fark edip “Bir tane daha?” diye sorduğunu hayal ederken, yeni bir "speed dating" akımı olan "5 Dates"e bir şans vermeye karar verdim. Kendimi hayallerden gerçekliğe çekip speed dating ile 5 Dates yöntemini karıştırarak özel bir flört maratonu planlamaya başladım.
Ne, Nedir?
Speed dating
Katılımcıların beşer dakikalık görüşmeler yaparak bir etkinlikte birçok potansiyel partnerle tanıştığı bir tanışma yöntemi. Her görüşmenin sonunda, katılımcılar bir sonraki kişiyle tanışmak üzere yer değiştirirler.
5 Dates
"5 Dates" dijital bir flört simülasyon oyunu olarak pandemi sırasında Londra’da ortaya çıktı. Oyuncularına bir gün içinde beş farklı kişiyle online ve hızlı buluşmalar yaparak potansiyel partnerlerle tanışma imkanı sunuyor.
Aynı anda iki kişiyle konuşmayı başaramayan biri olarak, bugünü çok iyi planlamam gerektiğini biliyordum. "Kimi nereden bulacağım, nerelerde buluşacağım, neler konuşacağım?" gibi sorular, kafamda dönüp duruyordu. Bu yüzden telefonuma sarılarak flört ile ilgili tüm kanallarda haddinden fazla vakit geçirdim ve beş kişiyi bir güne sığdırdığım bir gün planladım.
Yapacaklarım ve Yapmayacaklarım
Kıyafet Seçimi: Sürenin kısalığını göz önüne aldığım ve psikolojik olarak bir günde beş kombin yapamayacağım için hem gündüz hem gece giyebileceğim, hafif, parıltılı, çok dar olmayan, terletmeyen bir elbise seçeceğim.
Buluşma Süresi: İlk buluşma olduğu için yemek yemek yerine bir içecek buluşması olarak konumlandırıp maksimum iki içecek yani 1-1,5 saat ile sınırlandıracağım.
Motivasyon: Beynimi ele geçirmeye çalışan sabotajcı düşüncelere karşı kendimi sevgiyle “En azından denedin” diyerek motive edeceğim. İhtiyaç duyduğum her anda arkadaşlarımı arayarak, beni yüreklendirmelerini isteyeceğim.
Soru Hazırlığı: Tatilden yeni çıktığımız için “En son nereye tatile gittin?”, “Hayalindeki tatil nasıl?” gibi açık uçlu sorular sorarak kısa cevapları engellemeye çalışacağım. Çok sıkılırsam, ilk buluşmalardaki garipliklere işaret ederek, “Hayatındaki en garip ilk buluşma neydi?” diye soracağım.
Kendime not: Bu soru için bir cevap düşün ya da uydur.
Telefon Kullanımı: İkide bir elimin telefona gitmesini engellemek için telefonumu çantamdan çıkarmayacağım.
Güvenlik: Kendimi güvende hissetmezsem orada kalmak için zorlamayacağım. Kardeşimin kapıda kaldığını veya sokak köpeklerinin bana ihtiyacı olduğunu bahane ederek buluşmadan ayrılacağım. Sizin daha yaratıcı bahaneler bulabileceğinize eminim.
Alkol Kullanımı: Ne olursa olsun bir kadehten fazla içki içmeyecek ve asla ve asla sarhoş olmayacağım.
Eski Sevgili: Aynı okula gitmiş, aynı şekilde terk edilmiş olsak ya da aynı tişörtü de giymiş olsalar, eski sevgililerimden -konu ne olursa olsun!- bahsetmeyeceğim.
Nerden Bulunur?
BUMBLE: Eşleştikten sonra ilk mesajı kadının atmasıyla kontrolü ele aldığı, Türkiye’de de görece en fazla kullanılan uygulamalardan biri. Çok kullanılması uygulama içinden doğru kişiyi bulmayı biraz zorlaştırıyorsa da Premium üyelikle veritabanını inceltmek mümkün.
RAYA: Seçkin bir kullanıcı kitlesine sahip. Gizlilik ve güvenlik hususuna çok önem veriyor, dolayısıyla girmek için başka bir kullanıcının tavsiyesi gerekiyor. Üyelik ücretli ama çok uzun bir süreç gerektirmiyor.
COMMEETMENT: Gerçekten ciddi ilişki arayanlar için kişiye özel yüz yüze hizmet sunan bir çöpçatanlık şirketi. Bu yüzden başarı oranları diğerlerine göre daha yüksek. Tüm üyeler randevuya çıkmadan önce uzman klinik psikolog, imaj ve stil danışmanı gibi profesyonellerle görüşmelerden geçiyor. Sabıka kaydı, nüfus kayıt örneği ve diploma gibi önemli evrakları şirket tarafından kontrol ediliyor. Bu nedenle eşleşme ve randevuya çıkma süreci üç ay kadar alabiliyor. Kurucusu Erhan Erol, bu dosya için süreci hızlandırdı. Teşekkürler!
Bu Beyleri Nasıl Seçeceğim?
Sadece tipine bakıp birini seçmeyi bir türlü gururuma yediremediğim için, fotoğraflarından hayat tarzını beğendiklerimi tercih ettim. Eşleştiklerim arasında spor yapan, benim kadar duygusal olmayan ve kibar beylerle konuşmaya başladım. Zira karakterden sonraki en önemli şey ince kaslı kollar ve geniş omuzlar. Lütfen bu konuda kimse benimle tartışmasın!
Yaşadığım en büyük zorluk, beyleri buluşmaya ikna etmek
oldu. Buluşmanın bir dergide yayınlanacağını duyan çoğu kişi randevudan vazgeçti. Açıkçası erkeklerin kendi haklarında konuşulma korkusunun bu kadar büyük olduğunu hiç düşünmemiştim. Karşısındakine kibar davranan, özenli, iyi kalpli birisinin tüm Türkiye tarafından heyecanla okunmasını kim istemez ki? Şahsen biri benimle buluşup bunu haber yapmak istese koşa koşa giderdim.
Mekan olarak ise sürekli gittiğim yerleri seçtim. Karşımdakileri tanımıyor olsam da tanıdık yerlerde olma fikri beni çok rahatlattı.
Güne Hazırlık
Işıltılı her şeye gönlünü kaptıran biri olarak, kendime içinde rahat hissedeceğim, gündüz gözüyle de kimsenin retinasını yakmayacak bir elbise seçtim. Elbiseyi günün farklı saatlerine göre giyip çıkarabileceğim bir tişört ve gömlekle kombinledim. Gün boyunca yapacağım mesafeyi düşünerek topuklu ayakkabıları bu seferlik pas geçtim. Çantama n’olur n’olmaz diyerek iki tane protein bar attım.
Arkadaşlarımın WhatsApp grubundan “En büyük flört bizim flört” tezahüratlarıyla fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak bu flört dolu güne hazırım.
Dövmeci ve Dövmeli Bey
1. Buluşma: Bumble
İlk buluşmamın bir dövmeciyle olmasının verdiği heyecan gözlerimden fışkırıyordu. Hemen yanıma Ruby’i aldım ve Maçka Parkı’na doğru yola çıktık. Her tarafı dövmeli, dövmeci bey havuz kenarında gülümseyerek beni bekliyordu.
Ruby sağolsun, hiçbir şekilde ilk buluşma gerginliği yaşamadık. Çünkü dövmeli beyi görür görmez kendisini onun kollarına attı. Poposunu kıvırta kıvırta çevresinde dönerek, yüzünü yalamaya başladı. Aşıkların arasına girmemek için Ruby’i ona verdim ve parkta yürüyerek konuşmaya başladık.
Stüdyosunun Maçka’da olduğunu öğrendiğim andan itibaren “Hadi stüdyona gidip bana da dövme yapalım” demek istedim ama neyse ki demedim.
Sert, dövmeli, siyahlar içinde bir insanın bu kadar komik, esprili, kibar ve nazik olması beni etkiledi. Eğlenirken vaktin çok hızlı geçmesi ve Ruby’nin sıcaktan yorulmuş olması buluşmamızın sonuna geldiğimizi işaret etti. "Kesinlikle bir kez daha buluşmalıyız" diyerek kendi yollarımıza doğru gittik.
Kedili Bey
2. Buluşma: Commeetment
Önce taksi bulamamam, sonra da trafikte sıkışmam endişe seviyemi artırsa da, "En kötü çok iyi bir kahve içerim" diye kendimi Gayrettepe Petra’ya attım. Mekana girer girmez beni heyecanla bekleyen bir çift yeşil göz, tatlış bir gülümseme ve bu gülüşün bağlı olduğu geniş omuzlar, keyfimi hemen yerine getirdi.
Kendi ilgi alanıyla ilgili konulardan tutkuyla bahsetmesi, ev ve iş arasında kurduğu dengeli hayatının en önemli kısmının kedisi olması çok hoşuma gitti. Konuşurken telefonunda kedisinin fotoğraflarını göstermesi şekerdi. İşini pek anlamadım ama kedisine bayıldım.
Benzer okullarda okumuş olmamız, spora merakımız ve hayvan sevgimiz ortaklaşa olsa da farklı kıtaların insanı olmamız, bizi hayat tarzı olarak ayrı taraflara düşürdü.
Kahvelerimiz azaldıkça sohbetimizin enerjisi de azaldı. Mekanın aşırı kalabalık ve gürültülü olması masamızdaki sessizliğe biraz daha dikkat çekmeye başlamıştı. Aklımda hazırladığım sorular olmasına rağmen en çok konuşan taraf olmak istemiyordum. Bu yüzden bir süre gözlerimle “Biraz bana soru sorsana” demeye çalıştım. Göz dili en güçlü kasım değilmiş hemen anladım.
Yüzümün kasılmaya başlaması ve günün dördüncü kahvesini bitirmiş olmam dolayısıyla izin istedim ve konuşamayan gözlerimle "Belki başka bir gün” dercesine bakarak vedalaştım.
"Olmadı" Bey
3. Buluşma: Raya
Raya’dan tanıştığım ve kahve içmek için Cihangir Kaktüs’te sözleştiğimiz beyle maalesef hayatlarımız kesişemedi. Durumu “Ekildim” diyerek geçiştirebilirdim ama bunun birçok kadının başına geldiğine emin olduğum için paylaşmak istiyorum.
Taksideyken Olmadı bey’den "Acaba bana mı gelsen, evde bir şeyler içeriz?" mesajları geldi. Çekingen veya korkak gibi durmak istemediğim için önce onu planımıza uymaya ikna etmeye çalıştım. Sonrasında "Deli miyim ben?" dedim.
Biz kadınlar neden böyle şeyler yaşıyoruz? "Evet" desen kendine ihanet edeceksin, istemediğin bir durumda kalacaksın, "Hayır" desen 'modern olmamakla' suçlanacaksın. Ortada bir anlaşma var oysa ki, verilmiş bir söz var.
Hemen kendimi soktuğum bu özür diler durumdan çıkarmaya karar verdim. Kendi kendime “Kör buluşma dedik ama körü körüne buluşacağız demedik” diyerek konuşmayı sonlandırdım.
Bu mini zaferimi de Kaktüs’te kendime ısmarladığım bir kadeh şarapla kutladım. Hayat bazen beklenmedik anlarda bize kendi gücümüzü hatırlatıyor. Yaşasın hayır demenin gücü!
İnsan Sarrafı Bey
4. Buluşma: Commeetment
Afrika sıcaklarında gidilebilecek en güzel yeri seçmiş olmanın verdiği gururla kendimi MOMO Bebeköy’e attım. Artık bu işte uzmanlaştığımı düşündüğüm için salına salına ve keyifle flörtümün beni beklediği masaya oturdum.
Kendine güvenini, ne kadar sıcak olsa da teri asla belli etmeyecek lacivert tişörtünden alan, son haftasını İbiza’da geçirmiş gibi yanık bir tene sahip, bebeksi gülüşüyle karşımda çok hoş bir bey duruyordu.
İnsanları güzel yapan düşünceleridir derler ya, oturur oturmaz sakin ve kendinden emin gülümsemesiyle “Sorun yok, bu sadece bir buluşma” enerjisi saçıyordu adeta.
Buluşmamızın daha beşinci dakikasında ortak iş alanlarımız üzerinden konuşmaya başladık. Yöneticiler hakkında verdiği ince bilgilerle benim magazin bağımlılığımı hayli tetikledi. Her pati uzattığımda ödül maması kazandığım bir heyecanla buluşma boyunca onu can kulağıyla dinledim. Anlattığı her hikaye sonrasında benim yorumlarıma keyifle gülmesi aşırı hoşuma gitti. Sanırım komik erkeklerdense, güldürdüğüm erkekleri daha çok seviyorum.
Her ne kadar buluşmamız keyifli geçse de günün sonuna yaklaşmıştık ve evde serin bir duş alma düşüncesi aklımdan çıkmıyordu. Kesinlikle bir kere daha buluşmalıyız dercesine el sıkışıp vedalaştık.
Art Direktör Bey
5. Buluşma: Arkadaşlarımın arkadaşı
Günün bütün yorgunluğuna rağmen iki protein barı üst üste
yiyerek sosyal bataryamı doldurdum ve dört buluşma sonrası gelen özgüvenimi omuzlarıma apolet gibi taktım. En çok merak ettiğim beyle tanışmak için Hungry’nin kapısından adımımı attım. Karşımda kırmızı yanaklı, parlak gözlü ve yanında Ruby'den sonra dünyanın en güzel ikinci köpeği Leo ile beni bekleyen kişiyi görünce pozitif bir şoka girdim. Hayaller gerçek oluyor mu acaba?
Alıp başını çekip gitme fantezilerinden, köpek parklarındaki çiş kokusuna sanat yönetmeni beyle tüm akşam hiç susmadan konuştuk. Konuşurken içimi heyecan kapladı diyemem ama o kadar çok heyecanlanmamanın, güvenle sohbet etmenin, yanında rahat etmenin çok özlediğim duygular olduğunu yeniden hatırladım.
Art direktör beyle birbirimize "Mutlaka beraber çalışalım" sözleri verdik. Kalkmak üzereyken “Seni aramam için beraber çalışmamıza gerek yok değil mi?” diye sordu. Şapşik gibi gülerek “Yo yo yo tabii tabii’ diye saçmaladım.
Sonu Ne Dersiniz?
Verdiğim bir flört firesi ve bir daha giymek istemediğim bir elbise dışında hiçbir problem yaşamadığım bugünü hayatımın en ilginç ve flörtöz günü olarak ilan ediyorum.
Her ayrıntısını en ince noktasına kadar planladığımı düşünsem de, günün en büyük golünü, hava durumunu hesaba katmamış olmamdan dolayı kendi kaleme attım. Bu deneyimden çıkardığım en büyük ders şu: Eğer bir daha kendimi böyle bir güne hazırlarsam, kıyafetlerde nefes alabilir, yumuşak ve hafif kumaşları tercih edeceğim, makyajda ne kadar az o kadar iyi felsefesini benimseyeceğim.
Her ne kadar flört dünyasına beni çok hızlı sokmuş olsa da, bugüne harcadığım enerji, kendimi soktuğum stres ve günün sonunda yaşadığım yorgunluğu düşündüğümde günde beş buluşma bana biraz fazla geldi. Speed date’i denemeyi düşünenlere önerim günde üç buluşmayla başlamaları olur.
Tıpkı Bir Cosmo Kadını Gibi
Her şey bir yana, gün boyunca yaşadıklarım, bana çok önemli bir gerçeği hatırlattı: Hayat, her zaman planladığımız gibi gitmeyebilir. Evet, belki ben bu güne hayatımın erkeğini bulma ve onunla tatile çıkma hayaliyle başladım ama hayat karşıma daha fazla tanımaktan keyif alacağım birkaç kişi çıkardı.
Sonuç ne olursa olsun, bu deneyim bana öncelikle kendim hakkında, ardından da insanlar hakkında çok şey öğretti. Artık kendimi çok daha korkusuz, eğlenceli ve güçlü hissediyorum. Tıpkı bir Cosmo kadını gibi.
Commeetment Kurucusu Erhan Erol’dan Ayça’nın Randevu Karnesi
Sevgili Ayça! Bir günde beş buluşma mı? Harikasın gerçekten!
Biz de senin deyiminle 'beyler'e randevularının nasıl geçtiğini sorduk, neler mi duyduk, anlatıyoruz.
Flört camiasına yeniden hoş geldin! Sen uğramayalı buralar biraz değişmiş olabilir. Her ne kadar senin bu süreci çok keyifli yönettiğini görsek de fazla sayıda kişiyle sınırlı sürede randevuya çıktığımızda kendimizi her seferinde en baştan anlatmaktan yorulabiliyoruz.
Gelelim, çıktığın randevulara. Üyelerimizle randevu son- rasında geri bildirim görüşmelerimizi yaptık. “Son derece keyifli iki randevuydu” yorumlarını duymak bizi mutlu etti. Sonraki randevuların için sana iki önerimiz var.
Randevuya Geç Kalma
İstanbul gibi bir yerde çok geçerli bir sebep elbette ama
bu riski göze alarak biraz daha erken yola çıkmalıyız. Bu iki açıdan önemli, her ne kadar karşıdaki kişi bunu anlayışla karşılasa da sen çok panik olmuşsun haklı olarak. Belki bu panik nedeniyle, olduğundan farklı davranmış ya da gergi ve mahcup hissetmiş olabilirsin. İkinci olarak randevu öncesinde genelde nasıl göründüğümüze, neler konuşacağımıza odaklanırken geç kalma esnasında sadece oraya bir an önce varmaya odaklanırız. Bu da maalesef randevu kalitemizi yüksek oranda olumsuz etkiler.
Konuşma Dengesi ve İçeriği
Randevular, iki yetişkin insanın ortak bir amaç için bir araya geldiği buluşmalardır. Bu ortak amaç da romantizmdir. Randevu sırasında, belki kendimizi daha güvenli alanda hissetme pahasına, yoğun biçimde iş odaklı konuşmamız karşımızdaki kişiye orada sadece iş amaçlı bulunduğumuz ya da aslında ondan hoşlanmadığımız gibi farklı mesajlar verebilir ve dolayısıyla romantizmin oluşmasını güçleştirebilir. Eğer randevumuzun bir iş görüşmesine dönmesini istemiyorsak, işle ilgili paylaşımlarımızı belli bir seviyede tutmalı ve karşımızdaki insanın kişisel özelliklerine odaklanmalıyız. Onu işe almaya giden bir İK uzmanı edasıyla konuşmamalıyız.
Sonuç olarak çabanı ve özverini takdir ediyor, istediğin gibi bir ilişkiye ulaşacağın gün için tüm Commeetment ekibi olarak sabırsızlanıyoruz.