Kendini Keşfetme Sanatı: Gizem Akdağ
Gizem Akdağ ile sanat yolculuğu ve hayatın renkleri üzerine konuştuk!
Palette ve Toplum Gönüllüleri Vakfı'nın iş birliğiyle, üniversiteli kadınların sanattaki gücünü desteklemek için bir araya geldiler. Gizem Akdağ da projede yer alan isimler arasındaydı. Gizem Akdağ ile sanat yolculuğu ve hayatın renklerini anlatıyor...
Videolarında sanat ve müziği inanılmaz keyifli bir şekilde birleştiriyorsun. Videolarınızda kullandığın şarkıları neye göre seçiyorsun? O an o eserin hissi ile müzik arasında nasıl bir bağ kuruyorsun?
Genelde dinlerken iyi hissettiğim, mutlu hissettiğim şarkıları tercih ediyorum. Bazen özgürlüğü anlatan bir eser çalıştığımda özgür hissettiren bir şarkı, güçlü hissettiren bir portre çalıştığımda, hayata meydan okuyan bir şarkı seçiyorum. Şarkıların sözleri bana ilham oluyor.
Kendini en iyi nasıl yansıttığını, içini en iyi nasıl dışa vurduğunu
düşünüyorsun?
Kendimi en iyi resim yaparak yansıttığımı düşünüyorum. Resim, benim için kelimelerin ötesine geçen bir ifade aracı. Özellikle kadın portreleri aracılığıyla içimdeki duyguları, düşünceleri ve yaşadığım deneyimleri dışa vurabiliyorum. Her fırça darbesi, içsel bir hissi ya da ruh halini tuvale taşıyor. Duygularımı en açık ve özgür şekilde ifade edebildiğim anlar, genellikle resim yaptığım zamanlar oluyor.
Saçında yaptığın bir değişikliğin yaratıcılığını etkilediğini hissettiğin oldu mu?
Saç stilimi değiştirmek, bana farklı bir bakış açısı kazandırabiliyor. Bir nevi yenilenme hissi gibi. Fiziksel değişiklikler ruh halime ve sanatsal yaklaşımıma etki edebiliyor. Kendimde yeni bir şeyler görmek, yaratıcılığımda daha özgür, daha cesur denemeler yapmamı sağlıyor.
Resim yapmak benim için yalnızca bir kaçış değil aynı zamanda kendimi ifade etmenin en özgür yolu.
Daha çok kadın portreleri yapıyorsun. Farklı kadınlara tuval üstünde hayat verirken, onlara nasıl hikayeler yazıyorsun?
Kadın portreleri yaratırken her birine özgü bir hikaye yazmak, benim için resim yapmanın en büyüleyici yanlarından biri. Her portre, o kadının iç dünyasını, yaşanmışlıklarını ve duygularını anlatan bir pencere haline geliyor. Bir portreye başlamadan önce, o kadının kim olduğunu, hangi duygularla dolu olduğunu, hayatında neler yaşadığını hayal etmeye çalışıyorum. Örneğin, sert bakışlı bir portrede, o kadının zorluklarla başa çıkmış güçlü bir karakter olduğunu düşünebilirim. Yumuşak bir ifadeyle boyadığım bir kadında ise, içsel bir huzur veya içsel dünya vurgusu olabilir.
Kimi zaman o kadın, bir şehirde kaybolmuş bir yolcu, kimi zaman da bir aşk
hikayesinin kahramanı olarak şekilleniyor. Bir anlamda, portreler hikayelerden ilham alırken, aynı zamanda yeni hikayelere de ilham veriyorlar. Bu, resmin izleyicisi için de geçerli; portreye bakan herkesin farklı bir hikaye görüp, kendi yorumlarını eklemesi bu işin en sevdiğim yanlarından biri.
Videolarınızda çoğu zaman beyaz giyiyor, boyaların üstünüze bulaşmasından endişelenmeden resmen tuvalin bir parçası oluyorsunuz.
Bunu yapmayı seçme nedenin neydi?
Beyaz, saflığı ve boş bir tuvali temsil ettiği için bana resim yaparken bir başlangıç hissi veriyor. Üzerime boyaların bulaşmasından korkmamak, yaratıcılığa tamamen teslim olmayı simgeliyor. O an, tuvalle aramda bir sınırın olmadığını, kendimi de bir nevi sanatın içine kattığımı hissettiriyor. Sanki ben de resmin bir parçasıyım. Bu özgürlük, yaratıcılığımı daha da güçlendiriyor.
Umudunu kaybettiğin anlarda kimden destek alırsın? Umudu başkalarına nasıl yayabileceğini düşünüyorsun?
Kendimi umutsuz, kaygılı ve karmaşık hissettiğimde hayat arkadaşım en büyük destekçimdir. Bazen tek bir kelimeyle bile bana yeniden güç verebiliyor. Aynı zamanda umutsuz hissettiğim anlarda bile, sanatın gücüne inanmak, bir şeyler yaratmanın dönüştürücü etkisi olduğunu hatırlamak bana ışık tutuyor. Başkalarına umut yayma konusunda ise, sanatımın bir köprü olabileceğine inanıyorum. Sanat, bireylerin ortak duygularını, acılarını ve sevinçlerini paylaşabileceği evrensel bir dil. Bu yüzden, yaptığım her eserin, izleyicisine küçük de olsa bir umut, bir ilham kıvılcımı verebileceğini umuyorum.