Sanatla Dünyayı Renklendiren Kadın: Ayça Ceylan

İklim değişikliği gibi küresel konular sanatla nasıl anlatılır?
ayca-ceylan.png
Ayça Ceylan, "Remember Your Inner Creature" Performansı

Ayça ile geçtiğimiz sene bir lansman davetinde tanıştık. Longosphere’de konakladığımız davetin akşam yemeğinde, çok şanslıyım ki karşıma oturdu. Başladık sohbete; ikimizin de hayatında yoga ve meditasyon olduğu için bir süre oralardan çıkamadık tabii. Ayça’nın yaptığı sanatsal işler de o kadar ilgimi çekti ki… Tüm derdi iklim değişikliği gibi küresel konuları sanatsal bir anlatıya dönüştürmek. Hope Alkazar'da, xtopia yapımcılığında gerçekleşen perfomansından sonra bir araya geldik. Bu ilham verici kadınla Cosmo okurlarını da tanıştırmak istedim. Ve mikrofonu Ayça’ya uzattım...

İklim değişikliği gibi küresel bir konuyu sanatsal anlatıya dönüştürmek zorlayıcı mı? Bu süreçte en çok hangi metaforları kullanıyorsun?

İklim değişikliğinden bahsederken elbette birçok olumsuz ve yıkıcı olaydan da bahsetmek gerekiyor. Ancak tüm bunların farkında olarak çözüm odaklı yaklaşımları benimsemek gerektiğini düşünüyorum. Tam da bu nedenle kendimi iklim iyimseri olarak da konumluyorum. Sanatsal sürecimde bitki ve hayvan sembolizmini, karşılaştırmalı mitolojiyi, hikâye anlatıcılığı, interaktiviteyi ve teknolojiyi bir araya getiren bir yöntem ile iklim değişikliğini ele alıp üzerine üretmeyi tercih ediyorum. 

Metaforlar ürettiğim performansa/performatif yerleştirmeye göre epey değişkenlik gösteriyor. Geçtiğimiz yıl Hindistan’da davet edildiğim konuk sanatçı programında suyun kadim bilgeliği ve iklim değişikliğinde su kültleri nasıl etkileniyor üzerine çalıştım ve “Heal with you ancient friend water” isimli mekâna özgü bir performans ürettim. 2024 yılında tekrar uzun yıllar çalıştığım suya döndüm diyebilirim. Suyu merkezine alan atölyeler ve yeni sergiler gerçekleşti. “Remember your inner creature” immersive performansı da buradan doğdu. Deniz kabuğunun çeşitli kültürlerde hem doğumda hem ölümde hem de geçiş ritüellerinde karşımıza çıkmasından onun bir nevi nazar boncuğu olmasına, iklim değişikliği ile bu canlının yaşamının nasıl etkilendiğinden bizlere tarih boyunca neler aktardığına kadar birçok kadim bilgiyi bu performansa yapay zekâ aracılığıyla ürettiğim video art ile ekledim. Aynı zamanda immersive deneyimde yer alan video artlarımda Japonya’da davet edildiğim konuk sanatçı programı sırasında ürettiğim videolardan biri de yer alıyordu. “Sagi no mai” şifa ritüelinde tanrının mesajcı kuşu büyük ak balıkçıl insanlara şifayı getirir. Ancak bu şifanın insanlıkla buluşması için geçmesi gereken bir çeşitli sınavlar vardır. 

Watch on YouTube

Hope Al “Remember Your Inner Creature” immersive performansında katılımcıları nasıl bir deneyime davet ediyorsun? Bu performansın özündeki temel duygudan bahseder misin?

Yaşamın tüm hızıyla devam ederken bazen insanların kendini dinlemeye, şöyle yaşamlarında olan biteni bir analiz etmeye, berraklaşmaya ve neşeye pek de zaman ayıramadığını gözlemliyorum. Aslında kolektife odaklanayım derken kendinden oluyor ve kendinden olunca kolektiften de oluyor. Buradan yola çıkarak immersive performansımda katılımcıları içsel okyanuslarında hem kendilerine hem de kolektife temas edebilecekleri zamanlar arası bir şifa yolculuğuna davet etmek istedim.

ayca-ceylan.png
Ayça Ceylan, "Remember Your Inner Creature" Performansı

“Remember your inner creature” yaratıcı şifayı merkezine alan mekâna özgü tasarlanmış performatif yerleştirme ve atölye çalışmasından oluşan iki ayaklı bir proje. Performatif yerleştirmede; canlı performans ve video sanatı eşliğinde türler arası sembolizme vurgu yaparak iklim değişikliğinin yoğun etkilerini yaşadığımız şu günlerde bireyden kolektife uzanan farkındalığı insan merkezli düşünme biçimlerinin ötesine götürmemiz gerektiğini ve dünyanın tüm türlerin evi olduğunu anımsamak öne çıkıyordu. Atölyede ise katılımcılar yaklaşık 70 dakika boyunca çeşitli meditasyon pratikleri, duyulararası dengeleme egzersizleri ve el yazısı gibi araçlardan oluşan memory map (hafıza haritası) tekniğim ile “inner creature” konsepti üzerine bir farkındalık çalışması deneyimledi. Ve tabii hem canlı performansta hem de atölyede zihni-kalbi ve ruhu hizalamak olmazsa olmaz bir süreçti.

Unutmadan bu performansın teknik sürecinde her zaman yanımda olan xtopia’nın kurucu Lalin’e ve ekibinden Şevval’e, Görkem ve Yusuf başta olmak üzere tüm Hope Alkazar ekibine de teşekkür etmek isterim.

Performanslarının sahnelenme sürecinde doğaçlama ne kadar yer alıyor? Her seferinde aynı mı kalıyor yoksa dönüşüyor mu?

Bir ana taslağı mevcut. Bu ne demek video artlar, anlatılan hikâye, belirli hareket akışları ve katılımcılara eserden yanlarında götürmeleri için verilen parçalar sabit. Öte yandan değişen izleyici deneyimi ile performansta tasarımda bilinçli olarak bırakılan boşluklar sürecin doğaçlama tarafını oluşturuyor. Bu anlar sanatçı-izleyici, izleyici-izleyici ilişkisini daha etken bir hale getirerek beraber yaratmasının şifasını deneyimle alanı yaratıyor.

Sanatını ve performanslarını bir cümleyle anlatman gerekse bu ne olurdu

Ben biz olduğunda, biz ben olduğunda tekrar doğacaksın.

Mayıs ayında Meksika’da “Sen Bir Su Damlasısın” isminde atölye ve performansın var. Nasıl bir hazırlık sürecindesin?

2024 yılı benim için tam bir su yılıydı. Hindistan’da suyun kadim bilgeliği ve iklim değişikliği ile su kültleri nasıl dönüştürüyor üzerine ürettiğim mekâna özgü performansım ile başlayan yıl su üzerine çeşitli atölyelerim ve sergi projelerim ile devam etti. Buna evimin çatısının akması ve dairemizin bir su mağarasına dönmesi de dahil.😊

Burada performansımın ismi ile ilgili minik bir parantez açmak istiyorum. Çünkü hem büyük hüsran hem de umut aynı gün içinde gerçekleşti. Udaipur’a (Hindistan) gittiğim gün aşırı kuraklık nedeniyle performansımı gerçekleştireceğim şelalenin sularının azaldığını neredeyse kuruduğunu öğrendim. Neredeyse 2 aydır hiç yağış olmamıştı. O gece yatağa girdiğimde hem uzun yolculuğum hem bu durum beni hızlıca uyku dünyasına soktu. Gecenin ilerleyen saatlerinde yağmur kokusu ve damla seslerini hissettim. Rüya mı derken gerçekten yağmur yağdığını fark etmemle önce teşekkür edip sonrasında günlüğümü açıp her zaman bir su damlası olduğunu hatırla yazmıştım. Zaten bu cümle oradaki performansımda da katılımcıların her birinin bir su damlası olduğunu hatırlamaları ve beraber gölleri, denizleri, okyanusları oluşturmanın mümkün olmasına evrildi. 

ayca-ceylan-2.png
Ayça Ceylan, "Remember Your Inner Creature" Performansı

Hazırlık sürecime gelecek olursam su mudraları, yin yoga akışları, çeşitli element dengeleme ritüelleri hayatımda daha çok yer kaplıyor. Zaten ana element ikiliğim de su ve ateş. Aynı zamanda Çin takvimine göre yılan yılındayız. Yılının derisini değiştirmesini, hareketini ve bilgeliğini suyun derinlikleri ile eşleyen bir çalışmada yapıyorum. Meksika suyun ve yılanın birlikteliğini merkezime alacağım. Tüm bunların yanında yılan-su mitlerine dair araştırmalarım da devam ediyor.

Bu arada “Sen bir su damlasısın” isimli atölyemin ilk ayağı İstanbul’da İdil Kadıoğlu kürasyonu ile Gazhane’de gerçekleşen Kıtalararası Dans Günleri’nde ilk kez katılımcıların deneyime sunulmuştu. Orada hem çevre aktivisti hem akademisyen hem de Meksika yerli haklarına mensup şahane bir kadın ile tanıştım. Patricia da uluslararası alandan bu atölye yapması için davet edilmişti. Patricia’dan 62. si gerçekleşen UNESCO Dans Konseyi Dans Araştırmaları’nı bu yıl Jalisco, Meksika’da gerçekleşeceğini öğrendim ve performansım-atölyem ile mayıs sonu orada olmak adına davet aldım.

Güneş batarken mi, ay doğarken mi daha ilham dolusun?

Performansımın girişindeki şiir bunun cevabı 😊

Güneş batarken 
Ay doğarken 
Ay batarken 
Güneş doğarken 

Tüm bunlarla beraber zaman geçmişten, şimdiden ve gelecekten bağımsızken 
Sen derinlerinde bir yolculuğa çıkarsın 

Bir ritüelin ya da olmazsa olmaz bir sabah pratiğin var mı?

Memory map! Mudralar, çeşitli hayvan sembollerinin dahil olduğu yin bir akış, derin dinleme, meditasyon, aile tarifi bitkisel karışımlar ve el yazısı ile zihnimi-ruhumu-kalbimi her sabah dengelediğim bir keşif yolculuğu. Bunu birkaç kez daha söylediğimde internette aradıklarını ama bulamadıklarını söyleyen çok olmuştu. O yüzden şunu da eklemek isterim; özetle memory map ismini benim verdiğim doğu-batı öğretilerini birleştiren, ailenin bitkisel tariflerini ve kendimden eklediğim bazı yöntemleri içeren bir farkındalık çalışması.

Yaratıcı süreçte seni en çok besleyen kitap, film ya da müzikleri bizimle paylaşır mısın?

Buraya sayfalarca yazabilirim.😊 Bu nedenle her biri için bir tane seçiyorum.

Film: Paolo Sorrentino, Parthenope

Watch on YouTube


Albüm: Terry Riley, A Rainbow in Curved Air 

Şarkı: Zara Larsson, Can't Tame Her

Podcast: This Jungian Life

Kitap: Joseph Campbell, Saf Mutluluk

saf-mutluluk.jpg
cemre.JPEG
Cemre Bosnalı Zeydanlı
Web Direktörü
Kariyerine basılı yayında başlayıp ardından dijital yayıncılıkta tecrübe kazanan Cemre, Cosmo’daki görevinin yanı sıra İstanbul Moda Akademisi’nde Online Editörlük dersleri veriyor ve yoga eğitmenliği yapıyor. Hem yayıncılık hem yogaya dair öğrendiklerini çevresine, öğrencilere ve okuyuculara aktarmayı çok seviyor.
Devamını okumak için tıklayın
Haftalık