Bir Girişimci Hikayesi: Sezen Sungur Saral

E-kitap okuyucu cihazlarını Türkiye’ye getirme hedefiyle başlayan kariyerini bugün reeder’a, Samsun’da kadınların çoğunluğunu oluşturduğu bir fabrikaya ve hatta elektrikli araç üretimine taşıyan Sezen Sungur Saral’la sohbete başlıyoruz.

Kariyerinde köklü bir değişim yaparak düzenli iş hayatından girişimciliğin riskli sularına dalan Sezen Sungur Saral’a bu süreci nasıl yönettiğini soruyorum. Bu geçişin, bir aşka tutulmaya benzediğini söylüyor: “Bekar bir kadınsın, birine aşık oluyorsun; düşünmezsin ki kendini sıkıntıya sokacaksın. Aşık olduğunda önündeki engelleri görmezsin, sadece hedefe odaklanırsın. İşte, girişimcilik de benim için böyle başladı!”

Saral’ın kadınların iş hayatında daha fazla yer bulmalarına destek olma isteği güçlü. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) gibi kurumlarla çalışarak genç kadınlara ilham veriyor ve onların güçlü bir şekilde yol alması için destek oluyor. “KAGİDER gibi kurumlar, ‘Sen yolunda git, ben arkandayım’ diyor. ‘Her şey kolay olacak’ demek mümkün değil, ama birlikte bu yolda yürüdüğümüzü bilmek güç veriyor.”

Saral için başarı, artık sadece kâr elde etmek değil. Kadınların güçlenmesi ve fırsat eşitliği yaratmak, onun için giderek daha büyük bir amaç haline gelmiş. İşte bu yüzden, “Kızlar Kodlar” projesini başlatmış. Bu proje kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte belirlenen okullarda, özellikle kız öğrencilere yönelik kodlama ve oyun tasarımı gibi eğitimler veriliyor. “Artık başarının tanımı değişti. Kâr etmekten öte, topluma katkıda bulunmak ve insanları güçlendirmek de başarıya dâhil. Bu yüzden ‘Kızlar Kodlar’ gibi projelere odaklanıyoruz.” Kızlar Kodlar projesiyle, İstanbul’dan Samsun’a kadar birçok şehirde 7000 kız öğrenciye ulaşılarak geleceğin kadın yazılımcılarını, mühendislerini ve bilim insanlarını yetiştirmek hedefleniyor.

Saral’ın milli kayakçı olması ve günlük sporu hayatından eksik etmemesi, iş hayatındaki duruşunu da etkilemiş. Ona göre, spor insana yenilmenin ve yeniden ayağa kalkmanın doğallığını öğretiyor. “Sporda kaybetmeye alışıyorsun. Düşüyorsun, yarış kaybediyorsun ama bunlar hayatın bir parçası haline geliyor. Hayallerinin peşinden giderken düşe kalka yürümeyi öğreniyorsun.”

Aşık olduğunda önündeki engelleri görmezsin, sadece hedefe odaklanırsın ya... İşte, girişimcilik de benim için böyle başladı.

Saral, iş dünyasında giderek daha fazla kadının liderlik pozisyonunda yer aldığını belirtiyor: “Güçlü kadın liderler, çoğunlukla çok yönlü, sanatı, kültürü, eğlenmeyi seven insanlar. İş hayatına kadın liderliği ekledikçe, ‘eğlenceli-korkusuz-güçlü’ sıfatları da beraberinde gelecek. Kadınların ekstra bir çaba göstermesine gerek yok, örnekler arttıkça algılar kendiliğinden değişecek.”