Görmeden Dönmeyin: Contemporary Istanbul’dan 10 Eser

Evet, yılın o zamanı geldi. Bir günümüzü ayırıp sanat eseri inceleme kıyafetlerimizi giyip, Contemporary Istanbul’u gezme vakti. Her yıl olduğu gibi bu sene de yeni sanatçılar keşfedeceğimiz için çok heyecanlıyız. Türkiye’den ve uluslararası sanat sektöründen birçok farklı galeriyi bir araya getiren sanat fuarına 14 farklı ülkeden 50 sanat galerisi katılım sağlayacak. Bu kadar dolu bir program varken “Ben nasıl bu eserlerin hepsini göreceğim?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Merak etmeyin, biz size kesinlikle görmeniz gereken 10 eseri derledik bile. Cosmo kadınlarının gözü iyidir, bize güvenin.

Joan Miro’nun 1976 yılına ait bu eseri Barcelona’dan Galeria Joan Gaspar aracılığıyla B1-18’de sizleri bekliyor. 1893 yılında İspanya’da dünyaya gelen Miro’nun sanat kariyerinde
1920 yılında Picasso ile tanışmasının önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Ayrıca Miro’nun New York’da bulunan MoMa’da açtığı retrospektif sergisi ve 1958’de Paris UNESCO Binası’nda eserinin sergilenmesi, kariyerinin etkileyici noktalarından sadece bazıları. Sanatçının şu an Fundacio Joan Miro’da bulunan Chapel of Sant Joan d'Horta gibi birçok ilgi çekici eseri bulunmakta. Sürrealizm, dada ve modern sanata ilgi duyuyorsanız Contemporary Istanbul’da Miro’nun 1976 yılına ait bu eserini görmenizi tavsiye ederim. 

Artık bir Contemporary Istanbul klasiği haline gelen ve açık alanda gerçekleşen The Yard sergisinin küratörlüğünü bu yıl da Marc Olivier Wahler gerçekleştirecek. Sergideki sanatçılardan Erdil ve Ugo Rondinone eserleriyle ilgi çekiyor. Erdil’in yukarıda gördüğümüz Stray Dog eseri hem kullanılan malzemeler hem de boyutuyla göze çarpıyor. Zaten köpeklerin her haline bayılıyoruz!

Atina’nın güncel sanat sahnesi gün geçtikçe daha da ilgi çekici hale geliyor. Dünyaca ünlü galerilerin geçtiğimiz yıllarda Atina’da şube açmasıyla, şehrin sanat alanında iyice hareketlenmeye başladığını gördük. 2020 yılında açılan Callirrhoe Sanat Galerisi de bunlardan biri. 

Callirrhoë, Yunan sanatçıların eserlerinin uluslararası sanat alanında tanınmasını amaçlıyor. 19. edisyonda Contemporary Istanbul’a katılan galeri birçok eserle sanatseverlerin ilgisini toplayacak gibi duruyor. Yorgos Stamkopoulos’un bu adlı eserini görmeden fuardan ayrılmayın derim. Her inceleyen kişide farklı bir duygu ve düşünce uyandıran eser, sanatçının ışığı kullanış şekli ve renklerin birbiriyle olan uyumuyla ilgi çekiyor. B1-02’de galerinin standını ziyaret edip Stamkopoulos’un farklı eserlerini keşfedebilirsiniz.

Contemporary Istanbul’un 17. edisyonu sayesinde keşfettiğim HOFA Gallery (House of Fine Art), Londra, Los Angeles ve Mykonos’da bulunuyor. Ekim ayında Londra’da Ilhwa Kim adlı sanatçının eserlerini sanatseverle buluşturarak yüksek ilgi uyandıran galeri, bu yıl Li Jie’nin 1985 yılına ait “Spring” adlı eseriyle ilgi çekiyor. Galeri ayrıca birçok farklı sanatçının birçok farklı eserini ziyaretçilerle buluşturuyor. B kısmında F1-05’de bulunan bölümünde Jan Kalab, Camille Hannah gibi birçok farklı sanatçının eserlerini görebilirsiniz. 

İki sanatçı tarafından kurulan Gillian Jason Gallery, Londra’da bulunuyor. Gali’nin yağlıboya ve akrilik boya ile kanvas üzerine yaptığı bu eser ilk bakışta portre gibi gözükse de, karakterin düşünceli duruşuyla modern çağı da temsil ediyor. Fırça geçişleriyle ve ilgi çekici çizim tekniğiyle öne çıkan Gali’nin ve galerinin temsil ettiği diğer sanatçıların eserlerini B bölümünde B1-10’da görebilirsiniz. 

Sosyal medya takipçi ve etkileşim sayılarımızın sanat dünyasında öneminin giderek arttığı bu dönemde İspanya, Sevilla’da bulunan Berlín Galería'nın kariyerinin başlarındaki sanatçıları desteklemesi oldukça ilham verici. B1-21’de Miki Leal ve Miguel Fructuso gibi sanatçıların ilgi çekici işlerini görebilirsiniz. 

Miki Leal’in yukarıda gördüğünüz Tennis Pavilion adlı eseri akrilik ve sulu boyanın birleşimiyle ortaya çıkan ilgi çekici bir eser. Ayrıca bu yılın sanat fuarı için ayrı bir önemi var. Özel bir proje kapsamında İspanya ve Latin Amerika’da bulunan sanatçı ve galerilere odaklı bir konuk ülke programı başlatıldı. Programda İspanya, İspanyolca konuşulan ülkeler ve Latin Amerika ülkelerindeki sanat eserlerine dikkat çekiliyor. İspanya’nın güncel sanatını daha yakından tanımak için Miki Leal’in eserlerini keşfetmeyi unutmayın.

Guerrero’nun 2024 yılında yağlı boya ile kanvas üzerine yaptığı eseri, Juan Manuel Bonet’in küratörlüğünde gerçekleşen “Born In The Seventies” sergisi kapsamında sanatseverlerle buluşuyor. 19. edisyona özel gerçekleşen bu sergide 15 farklı galeriden 21 eser bulunuyor. En çok ilgimi çeken eserlerden biri Guerrero’nunki. İspanya Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho’nun desteğiyle gerçekleşen sergide Madrid, Sevilla, Barcelona, Badajoz ve Valencia’dan farklı sanatçıların eserlerini keşfetmenizi tavsiye ederim.

Suzhou, Çin’de bulunan BFM Art Center, F1-07’de ziyaretçileri bekliyor. Lin Wen’in ilgi çekici renklere sahip eseri, Çin’in güncel sanat dünyası hakkında fikir sahibi olmak isteyenlerin dikkatini topluyor.

Rehder’in doğa odaklı 10 farklı bölümden oluşan 2024 yılına ait “Amazon” adlı eserinde fotoğraf sanatının ilgi çekici bir versiyonuyla karşılaşıyoruz. Brezilya’nın Sao Paulo bölgesinde bulunan Andrea Rehder galerisinin eserlerini B1-11’de ziyaret edebilirsiniz.

Elvira Amor’un kanvasa akrilik boyayla yaptığı bu abstrakt eserde, renkler ve fırça darbeleri oldukça ilgi çekiyor.” Born In The Seventies” sergisi kapsamında sergilenen bu eser ve Amor’un diğer birçok eseri izleyiciyi renklerin birbiriyle ilişkisi üzerine düşündürüyor.