No, Babe! Korksak da Konuşacağız

Cosmopolitan Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Işıl Cinmen Ekim 2024 Editosu

YAZAR: Işıl B. Cinmen
ISIL CINMEN.JPG

“Talep etme, yap” diyorum sık sık kendime. 

Günde en az beş defa. 

Çünkü kadın hakları adına bir değişim yaşanacaksa ve biz eşit, özgür yaşayacaksak bu ‘hakkı’ kimden talep ediyoruz? Gelenekten mi? Görenekten mi? Devletten mi? Talep etmeye devam edelim ama değişim olacaksa bunu BİZ ‘yapmak’ zorundayız.

Her birimizin ne yaptığı, ne dediği, ne giydiği, ne giymediği, nasıl doğurduğu, doğurmadığı bu yüzden önemli. Zorlama yok. Yapabildiğimiz kadarı yeter ama bu yapabildiğimizden geri durmayarak mümkün—yandaki, beriki, öndeki kadının kendini yalnız hissetmemesi için.

Bir kadının sabaha kadar dışarıda eğlenmesi, bedeniyle barışık olması, olmadık yerde kahkaha patlatması bile politik bir anlam taşıyor. Kadın bedeninin sürekli olarak kontrol edilmesine ve şekillendirilmesine karşı bir özgürleşme sembolü olarak “No bra!” diyerek sütyenleri atmak da, babaya, sevgiliye, kocaya, içine sıkıştırılmaya çalışıldığımız rolleri kabul etmediğimizi gösteren, bir “Hayır!” demek de… Olduğun kişinin arkasında durarak, kendini azaltmadan, olduğu gibi ortaya koymak da…

Kapağımızda yer alan Berrak Tüzünataç da ‘yapanlardan’ biri. Çat diye gelip gözünüzün içine baka baka tabuda delik açanlardan. Tepki gördüğünde, baskı altında kaldığında sesi daha yüksek çıkanlardan…. ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ kampanyası döneminde, Af Örgütü’nün videosunu seslendirdi, İstanbul Life dergisinde ‘Asla Yalnız Yürümeyeceksin‘ başlığıyla kapak oldu. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin #ÖyleDeğilBöyle kampanyasında yer aldı. Bu sayıda birlikte röportaj verdiği, yakın arkadaşı başarılı fotoğrafçı Burcu Karademir ile kadının özgürlüğünü savunan sanat projesi serisini yarattı.

O yüzden ülkenin bu fena günlerinde, durmayan cinayetlerin, kadın nefretiyle var olan ‘incel’lerin arasında, Cosmopolitan Türkiye’nin kapağında tüm çıplaklığıyla o var.

Çekimimizde maskülenliğin ve feminenliğin arasında dolaşan üç personayla “Kimse bana nasıl görüneceğimi söyleyemez” diyor. Bizim mesajımız da bu: Kadınlar istedikleri gibi olabilir. 

Sadece bir kadının bile “normal” hissetmesini sağlamak Cosmo’ya yeter. Bizler, okudukça temas ediyoruz. Ettikçe “norm” dediklerimiz dönüşüyor, değişiyor.

Korkmamaktan bahsetmiyorum. Korksak da başka türlü yapamamaktan bahsediyorum. 
Kadın bedenini, neşesini, cilvesini tahrik unsuru olarak tanımlayan ve kısıtlayan geleneklere, göreneklere istisnasız baş kaldırmamız lazım. Korkusuzluk ve özgürlük, birimizden diğerine geçecek. Ezelden beri kız çocuklarını pek sevemeyen bu ülke, onları oldukları gibi kabul etmek zorunda olduğunu kavrayacak. Ve bunun için yapmamız gereken ilk şey, talep etmeye devam ederken yapmaya başlamak.

Çünkü, bazen ‘bir’imizin etkisi ‘bin’imizinki kadar güçlü görünür. 
Daha iyi bir aya diyelim…

Işıl

isil cinmen
Işıl B. Cinmen
Genel Yayın Yönetmeni
Cosmopolitan Türkiye Genel Yayın Yönetmeni