TikTok'taki Sevgi Dili: Kadınlar İçin Kadınlar Tarafından

Kadınlar olarak şimdilerde, geriye dönüp bakınca fark ettiğimiz gençlik yıllarımızın kolektif utancının bir adı var: “Ben diğer kızlar gibi değilim!” Bu yıpratıcı ekolün, kalabalıklarda neşe saçarken tek cümleyle düşen yüzlerin, her şeyin en iyisini yapabilirken yine de yüksek sesle “Ben!” diyemeyişin hikmeti, inşası üç yüz bin yıl süren o görkemli yapı: “Erkek onayı!” Kadınlar, bu yapıyı yıkmaya çok kararlılar ve önlerine çıkan her pekiştirici, onların elinde öyle bir dönüşüyor ki bu dönüşüm de beni keyiften dört köşe etmeye yetiyor.

Yaratabilecekleriyle bizi daha da şaşırtmaya devam eden "o" platform, bir şeye kesinlikle çok iyi geldi: Sevgi dilini yaymaya. Şaşırırsın, diğer platformların aksine, TikTok kadınlara da o kadar iyi geldi ki kendileri gibi olabildiler, sevdikleri şeyleri seven, kıymet veren ve yargılamayan insanların varlığıyla güçlendiler.

Tabii ki her platformda olduğu gibi TikTok’ta da zorbalar var. İşte tam bu noktada az önce bahsi geçen “erkek onayı”nı da yeniden anmak gerekir, çünkü zorbalığın kaynağına ne zaman inmeye çalışsak kendisiyle karşılaşırız. Ama zorbalığa karşı TikTok’ta olan şu: Zorbalar güzel gününü mahvetmeye mi çalışıyor? Yorumlarda hiç tanımadığın yüzlerce kadın senin için savaşacak.

Toplum, “erkek onayı aramayan kadın”ların varlığına da henüz alışamadığından TikTok adapte olunması, hatta anlaşılması zor bir yere dönüştü.

Mesela oturup neden ‘Yaprak Dökümü’ izliyoruz? Kadınlar olarak başka işimiz yok mu? Geçmişin kült dizilerinin tekrar tekrar gündeme gelmesine alışığız ama şimdilerde TikTok’ta yaşanan, “Hadi ya bir daha izleyeyim, ah çok severdim”den biraz farklı.

Biz bayağı oturup bölümler üzerine uzun uzun konuşuyoruz, her karakteri anlamaya, sesini duymaya çalışıyoruz.

Diziler toplumun bakışı için o kadar tesirli ki, bunun bilincindeki senaristlerin kadın karakterleri nasıl yazdıklarına her bölümde tekrar tekrar şaşıyoruz ve ürettiğimiz sözde "saçma" ve "komik" içeriklerle kadın karakterlerin anlaşılmasını, görülmesini, bir nefret öznesi yapılmamasını sağlıyoruz.

Yaprak Dökümü' bir fenomen olarak hayatımıza tekrar bu yıl girdi zannediyorsak yanılıyoruz, onlar hep vardı! Her yıl farklı bir jenerasyonun dönüp şöööyle bir üzerinden geçtiği dizi bu sene Gen Z’nin ilgisini çektiği için kendimizi şanslı sayıyoruz.

TikTok’ta başlayan bu "yeniden izleme" dönemi, önü alınamaz bir toplumsal okumaya, cinsiyet rollerini ve ilişkileri tartışmaya doyamadığımız bir arenaya dönüştü. Ferhunde manipülatif mi? Ali Rıza Bey’in yargıladığı her şeyin başına gelmesi bir tesadüf mü? Necla kendini mi kurtardı yoksa bencil miydi? sorularıyla günlerimizi ele geçiren bir pop kültür olayını hayatımıza aldık ama yetmedi, bu sayıda da sık sık konuştuk.

Nunçaku’larımızı savurarak outfit’lerimizi gösteriyor, kaşlarımızı alırken lise bully’lerimizi anıyoruz. Bazen bir anda hepimiz aynı dizi ile bağ kurup bölümler üzerinden tahliller yapıyoruz, bazen sadece dans ediyoruz ve bunları birileri bize “cinsel obje” ataması yapmadan yapabilince tadından yenmiyor. Ekrana bakmaktan gözlerimiz kızarana kadar bir arada kalmaya, birbirimizi onaylamaya ve kutlamaya her gün devam ediyoruz!

Size bir sevgi reçetesi hazırladım. Bu reçeteyi kız kardeşlerinle paylaşarak sevgi ortamında birlikte parlamaya davet edebilirsin:

Beklenmedik bir anda bir arkadaşınıza varlığı için teşekkür edin. Haftada üç kez.

Tanımadığınız bir kadının bir içeriğine pozitif bir yorum yazın. Benim bu aralar favorim “She ate!”

Bir gün boyunca takip ettiğiniz kadınların story’lerini beğenin. Bir kadından kalp alınca evde girdiğim havaları görmenizi isterdim.

"Görmezden gelin, öylesine overthink’liyorum" temalı bir video içeriği görün ve yorumlarda kadınlarla sohbet edin. Görülmek de görmek de çok keyifli.

Şu röportajı görmüş müydün ya?” diyerek en az beş kişinin Julia Fox’un şu demecini görmesini sağlayın: “Erkekler kombinlerimden nefret ediyor. ‘Uncut Gems’ filmindeki karakterim gibi giyinmediğim için çok sinirliler. Bu şikayeti sürekli duyuyorum ama umurumda değil çünkü kızlar ve gay’ler tarzıma bayılıyor!”