Herkesin Sevgi Dili Kendine

Yazıyı yazmadan önce sevgi dillerini sadece sosyal medya şakası sanıyordum. Meğer love language meselesi Z kuşağı arasında dönen bir goygoydan daha derin bir konuymuş. Z kuşağı daha portakalda vitamin bile değilken Amerikalı yazar ve evlilik danışmanı Gary Chapman tarafından ortaya atılmış. Gary Chapman buhttps://cosmopolitanmag.com.tr/article/sevgi-dilleri konunun ilerde çok değerleneceğini görmüş olmalı ki başta teori olarak ortaya attığı bu kavramın kitabını da yazmış.
Gary Chapman’a göre sevginin gösterilme şekli beşe ayrılırken Twitter’da durum böyle değil. Herkes kendi “love language”ini yazdığı ve yıl 1992 olmadığı için Gary Chapman’ın aklına bile gelmeyecek birçok sevgi dili ortaya çıkmış durumda.
Manitayı Isırarak Sevmek Is My Language
Hannibal bey sevgisini seni seviyorum demeden ifade etmek isteseydi bu love language’i benimserdi muhtemelen. Gary Chapman manitasını hiç ısırarak sevmemiş olabilir ama bazı insanlar için love language demek yarin kolunu kıtlamak demek. Kendi adıma bu sevgi diline karşıyım. İnsan insanı ısırmamalı diye düşünüyorum. Isırılmak kimin, neden hoşuna gider onu da anlamıyorum.
Sesini Duymak İstedim Is My Love Language
Twitter’ın popüler sevgi dillerinden biri. Ortada ilişki yokken bile seni seviyorum demenin zekice bir yolu. Örneğin flört dönemindesiniz ve karşınızdaki kişiyi etkilemek istiyorsunuz. Büyük büyük jestler yerine çat diye onu arayın ve “Sadece sesini duymak istedim.” deyin. Ardından kollarınızı açarak telefonun diğer ucundan size düşmesini bekleyin. İnsanın böyle ince jestlere büyük sürprizlerden daha çok içi gidiyor. Ama bu taktiği kullanıp bağladıktan sonra ghostlamak yok!
Aklıma Sen Geldin Is My Love Language
Ortada hiçbir sebep veya özel gün yokken sevdiceğinize hediye alıp bir de görünce aklıma sen geldin derseniz lova language’i de sevgilinizin kalbini de tam 12’den vurursunuz. Cidden birine hediye almak için illa özel bir günün olması gerektiğine kim inandırmış bizi? Bence sırf bu anlayış yüzünden hepimiz hak ettiğimizden daha az hediye alıyoruz.
Ayaklarını Onun Ayaklarıyla Isıtmak Is My Love Language
Soğuk kış günlerinde manitanın buz gibi ayaklarını kendi ayaklarınızla ısıtmak gibisi var mı? Evet, gerektiğinde sevgilinin gönüllü ısıtıcısı olmak da bir sevgi dili.
Ben Sana Öğretirim Is My Love Language
Yapamadığınız herhangi bir şey var ve partneriniz “Ben sana öğretirim, merak etme.” diyor. İşte seni seviyorum demekten daha güçlü etki yaratabilecek bir cümle! Özellikle her şeyi yalnız başına halletmekten eril enerjisi tavan yapmış biriyseniz sevdiğiniz kişinin sizinle ilgilenmek istediğini duymak hormon seviyelerinize terapi etkisi yapabilir.
Senin İçin Playlist Hazırladım Is My Love Language
Ona romantik ve göndermeli sözlerden oluşan bir playlist hazırlamak binlerce kez seni seviyorum demeye eşdeğer. Hele ki şarkı sıralamasında şöyle bir oyun yaparsanız!
Birlikte Diziye Başlayalım Is My Love Language
İlişkinin en keyifli yanlarından birisi her şeyi ortak yapmak. Buna bir diziye başlamak da dahil. Ama love language’inizi diziye başlamaktan çok o diziye birlikte devam etmek belirler. Manitanızla diziyi izleyemiyorsunuz ancak bir sonraki bölümü de çok merak ediyorsunuz. Bu meraka karşı koyup bir sonraki bölümü izle seçeneğine tıklamazsanız siz love language’in de aşkın da kitabını yazarsınız.
Sesini Duymak İçin Aradım Is My Love Language
Bence bir insanın sevdiğinden duyabileceği en güzel cümle bu. Yanınızda değilken bile her an sizi düşündüğünü, sadece sesinizi duymanın bile onu mutlu ettiğini ifade ediyor. Böyle love language’e can kurban.
Biraz da Sizden Gelenler
Sizin love language dediğiniz cümleleri merak edip bir anket açmıştık. O anketten gerçekten çok tatlı ve sevgiliye, flörte karşı mutlaka kullanılması gereken öneriler çıktı. Meğer biz seni seviyorum demeden seni seviyorum demenin yolunu herkeslerden iyi biliyormuşuz.
Anneme Senden Bahsettim Is Love Language
Bu cevap gerçekten çok doğru bir içgörü barındırıyor. Birini çok sevdiğimizde içimiz onunla ilgili duygularla dolar taşar. Sürekli ondan bahsetmek, onu hayatımızdaki herkese anlatmak isteriz. Ama anneye bahsetmek arkadaşlara anlatmaktan daha farklı bir boyut. Özellikle de erkekler için bu paylaşımı yapmak o ilişkide ciddi adımlar atmayı düşünmek anlamına geldiği için sevgi dilinde benimle evlenir misin olarak bile yerini alabilir.
Konuşmadan Anlaşılmak Is Love Language
Bana kalırsa bir ilişkinin tadını kaçıran en önemli hatalardan biri karşı tarafın istediklerini sürekli o söyledikten sonra yapmak. Çünkü insan bazen konuşulmadan anlaşılmak istiyor. Mesela toplantılarla dolu bir gün geçirdikten sonra sevgilinin masayı hazırlaması tam bir ‘’yorulduğunun farkındayım ve hayatını kolaylaştırıyorum’’ hareketi. Bu ve bunun gibi bir sürü anı partneriniz söylemeden yaratmak çok hayra geçecek bir sevgi dili.
Geleceğe Dair Planlar Yapmak
‘’85 yaşına geldiğimizde ben sana meyve soyarım sen de televizyon izlersin.’’ Ankete gelen bu cevap çok hoşuma gitti. Birisiyle birlikte olduğunuzda bir ömür boyu mutlu olmak istersiniz. Bu da aslında ortak bir geleceğe yapılacak bir sürü plan anlamına gelir. Partneriniz size sık sık seni seviyorum diyebilir. Ancak sizinle birlikte gelecek planları yapmıyor ve bundan özellikle kaçınıyorsa bir durup düşünün derim. O yüzden yaşlılığımızda ben sana meyve soyarım sen de televizyon izlersin demek seni seviyorumdan daha güçlü bir cümle.
Ünlülerin Love Language'leri
Takip etmeye bayıldığımız, birbirinden şeker dream couple’larımız birbirine seni seviyorum demeden nasıl seni seviyorum diyordur acaba diye düşündüm ve ilişki dinamiklerini de göz önünde tutarak şöyle tespitler yaptım;
Victoria & David Beckham
Victoria, David’in ona sürekli romantik jestler yapmasından bahsediyor. Love Language’in “Hizmet Eylemleri” ve “Hediye Alma” dilleri bu ilişkide baskın olabilir.
Meghan Markle & Prens Harry
Kraliyetin her hareketi olay çifti Meghan ve Harry’e baktığımızda Meghan’ın Harry’ye sık sık dokunduğunu ve elini tuttuğunu görüyoruz. Bu ilişkinin love language’inde “Fiziksel Temas” açıkça öne çıkıyor. Evet sarılmak, öpmek de bir love language’tir.
Zendaya & Tom Holland
Bu ikili röportajlarında sık sık, set dışında da birbirlerine vakit ayırmanın ilişkilerini canlı tuttuğunu dile getiriyor. Zendaya, “Filmlerin temposu ne kadar yüksek olursa olsun, birlikte geçirdiğimiz basit anlar, gerçek hayatımızın en değerli parçası,” derken, Tom Holland da bu görüşü destekleyerek, “Kısa bir yürüyüş ya da birlikte geçirdiğimiz sakin bir akşam, her şeyden daha önemli,” ifadelerini kullanıyor. Yani yoğunluğa rağmen birbirlerine vakit yaratmaları ve sürekli kaliteli zaman geçirmeye özen göstermeleri onların love language’i.
Yazarın Notu:
İnsan belli bir yaştan sonra sevginin lafta kalmasından sıkılıyor. Laflar değil davranışlar günden güne önem kazanıyor. Ama bu sevildiğimizi duymaya ihtiyacımız olmadığını göstermiyor. Uzun sandığımız hayatın ne kadar kısa olduğunu düşünürsek seven sevdiğine her fırsatta “seni seviyorum” desin ve davranışlarıyla da bunu göstermeyi ihmal etmesin.