Bencillik Sandığınız Kadar Kötü Olmayabilir

Gerçekten bencil olmak istiyorsanız, bunu çok zeki bir şekilde yapmalısınız. Aptalca bencillik, sadece kendi mutluluğunuzu aramak, zeki bencillik ise başkalarının mutluluğu için çalışmaktır. – Dalai Lama
Bencillik. Kimse bu kelimeyi duyduğunda mutlu olmaz. Sanki pizzanın son dilimini alırken yakalanmışsınız gibi bir utanç hissi duyarsınız. Ancak bir sürprizimiz var, bencillik her zaman sandığınız kadar kötü bir şey olmayabilir. Bazen kendinizi önceliklendirmek yapabileceğiniz en akıllıca şeydir. Asıl soru şu: Hangi tür bencilliği uyguluyorsunuz?
Zeki Bencillik vs Aptal Bencillik
Bencilliğin tek yönlü kavram olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Aptal bencillik kısa vadede kendi konforunuzu, egonuzu veya onaylanma ihtiyacınızı tatmin etmek için atılan kör adımlardır. Zeki bencillik ise kendinizi önceliklendirmek ve bunu başkalarına da daha iyi destek olabilmek için bilinçli ve şefkatli yapılan davranışlardır.
Sizce hangi davranış modeli zeki veya aptal bencillik göstergesi? Tükenmişlikten kaçınıp kendinizi yeniden şarj etmek için “hayır” demek mi? Yoksa “Kendi bakımım önemli!" diyerek zor ama gerekli bir konuşmadan kaçmak mı? Bu iki davranış modelinden biri ruhunuzu beslerken diğeri büyümenizi engeller. Aynı konfor alanı ikilemi gibi.
Konfor Alanı: Rahatlık mı, Yoksa Gizli Bir Hapishane mi?
Konfor alanınızı soğuk bir günde sıcacık bir battaniyeye benzetebiliriz. Fakat battaniyenin altında fazla uzun kalırsanız, sıcaktan boğulmaya başlarsınız.
Değişimin rahatsızlığından kaçmak için genelde "kendimle ilgileniyorum" bahanesine sığınırız. O güvenli iş, rahat ilişki ya da özenle oluşturulmuş kimlik, bir saray gibi hissettirir ama zamanla bu kimlik bir hapishaneye dönüşebilir. Zeki bencillik, inşa ettiğimiz bu duvarların ötesine adım atmamız için bizi cesaretlendirir çünkü asıl kendinle ilgilenmek, güvende kalmak değil, bütün olmaktır.
Tibet Budist’i Pema Chödrön’ün dediği gibi, “Şefkat, ortak insanlığımızı fark ettiğimizde gerçek olur.” Zeki bencillik de bu farkındalıktan doğar, ihtiyaçlarınızı karşılarken büyük resmi gözden kaçırmamaktır.
Kutsal Ara: Farkındalık İçin Bir Pratik
Bencillik ve fedakârlık arasında sıkıştığınızda yeniden dengelenmek için küçük bir pratik:
Kutsal Ara: Bir şeye "evet" ya da "hayır" demeden önce durup, ara verip bir derin nefes alın.
Motivasyonunuzu Kontrol Edin: Kendi iyiliğinizi mi koruyorsunuz yoksa rahatsızlıktan mı kaçıyorsunuz? Korkudan mı, bilgelikten mi hareket ediyorsunuz?
Dinleyin: Gerçek benliğiniz nadiren bağırır, genelde fısıldar. Ona kulak verin.
Kararsız Kalmayın: Gerçek benliğinizle uyumlu olan yolu seçin, bu yol rahatsız edici bile olsa.
Bu “kutsal ara” niyetlerinizi değerlendirmek için size alan tanır. Jack Kornfield’ın önerdiği gibi, motivasyonunuzun şefkatten mi yoksa kendini başkalarından üstün görmekten mi geldiğini sormak her şeyi değiştirebilir.
Kendinle İlgilenmek Sınırlayıcı Olduğunda
İşte işin zor kısmı…
Bazen, kendine bakım gibi görünen şey aslında kaçışın bir kılıfıdır. Dinlenmeyi seçmek genelde bilgedir. Ancak “kendime ilgileniyorum” bahanesiyle konfor alanınızda kalmak, bencilliğin sınırlayıcı bir hale gelmesidir.
Gerçek denge, bitmek bilmeyen bir kendine düşkünlükte ya da kendini feda etmekte değil, karmaşık ama güzel bir orta yolda yatar. Yaptığınız her şey hem sizi hem de daha geniş bir bütünlüğü beslemeli.
Bencilliği etiketlendirmeyi bırakıp onu incelemeye başladığınızda bir utanç duygusu olmaktan çıktığını, sizi daha derin bir farkındalığa ve gerçek yaşama götüren bir yol olduğunu keşfedersiniz.
Şu an biri size bencil dediğinde, durun ve gülümseyin. "Kutsal Ara" pratiğini hatırlayın. Bu, o anda kim olmanız gerektiğine dair bir yolculuğa çıktığınızın göstergesi olabilir. Unutmayın, olağanüstü şeyler günlük yaşamınızdaki sıradan anlarda.
Haydi, test zamanı…
Sen hangi tür bencilsin?
1. Kendine vakit ayırmak istediğinde genelde ne yaparsın?
A) Sosyal planları iptal ederim ve dinlenmeye çekilirim.
B) Hayır diyemem, herkese yetişmeye çalışırım.
C) Kendime zaman yaratmak için plan yapar, bu zamanı da keyifle değerlendiririm.
2. Bir arkadaşın senden yardım istedi ama hiç enerjin yok. Ne yaparsın?
A) Kendi ihtiyaçlarımı görmezden gelip ona yardım ederim.
B) Yardım etmek istemediğimi açıkça söylerim.
C) Durumumu açıklayıp ona alternatif çözümler sunarım.
3. Bir karar verirken ilk olarak hangisini düşünürsün?
A) Bu bana nasıl fayda sağlayacağını.
B) Başkalarını nasıl etkileyeceğini.
C) Hem bana hem de başkalarına ne kadar iyi geleceğini.
4. Kendini şımartmak için bir gün ayırdığında genelde ne yaparsın?
A) Tam bir Netflix ve battaniye günü! Kimse beni rahatsız etmesin.
B) Herkesle ilgilenirim ve dinlenmeyi ertelerim.
C) Hem dinlenir hem de keyif aldığım üretken bir şey yaparım.
Sonuçlar
A’lar Çoğunluktaysa: Biraz Daha Denge
Konfor alanından çıkmak bazen zorlayıcı olabilir ama unutma, kendine bakmak kadar büyümeye de zaman ayırman gerekiyor! Daha dengeli bir “zeki bencillik” için adımlar atmayı deneyebilirsin.
B’ler Çoğunluktaysa: Aşırı Özveri
Tam bir fedakârlık şampiyonusun! Ama bu durum tükenmişliğe yol açabilir. Hayır demek seni kötü biri yapmaz. Zaman zaman kendine öncelik tanımayı öğrenmelisin.
C’ler Çoğunluktaysa: Zeki Bencil
Tebrikler.! Kendine bakmanın ve başkalarına değer katmanın dengesini yakalamışsın. Bu enerjiyi korumaya devam et!