Beyonce’nin “Renaissance Act III” Albümü Geldi mi, Geliyor mu?

Beyonce'nin 2022'de başlattığı "Renaissance" serisi sadece bir müzik üçlemesi değil; aynı zamanda bir kültürel yolculuk, bir müzikal isyan, bir “kim ne derse desin ben buradayım” manifestosu. İlk adımda house müzikle hepimize disko topu gibi parlamayı öğretti. İkinci albüm "Cowboy Carter" ile country dünyasına daldı, üstelik bunu bir afro-amerikan kadının sesiyle yaptı ve türün sınırlarını zorladı. Şimdi sırada ne var? Tahminler, teori videoları, X’te dönen komplo zincirleri… Hepsi “Act III” için aynı şeyi söylüyor: Rock geliyor.

“Cowboy Carter” albümündeki “Ya Ya” şarkısında geçen şu satırı bir daha okuyalım: “We gone buss it down from Texas to Gary all the way down to New York City.” İlk bakışta sadece bir coğrafi rota gibi görünüyor olabilir ama siz de biliyorsunuz ki Beyonce söz yazarken asla sadece “güzel dursun” diye yazmaz. Hayranlar bu sözlerdeki şehirleri bir müzikal kod olarak okuyor. Texas zaten country müzikle eşleşiyor. New York? House müziğin kalbi. Peki ya Gary, Indiana? Orası da rock and roll tarihinin mihenk taşlarından biri. Üstelik Michael Jackson’ın doğum yeri! Yani bu satırlarla Beyoncé bize şunu mu diyor: “Country yaptım, house yaptım… Şimdi rock zamanı mı?”

“Renaissance” serisini sıradan bir üçleme olarak görmek büyük bir hata olur. Bu proje, afro-amerikan müzikal mirasını geri alma iddiası taşıyor. House müzik, uzun yıllar queer siyah topluluklar tarafından yaratılmış olsa da, ne yazık ki endüstride bu köklere yeterince alan verilmedi. Beyonce, ilk albümde tam da bu noktaya parmak bastı.

“Cowboy Carter” ise country sahnesine hem bir saygı duruşu hem de hafifçe kapıları kırarak girilen bir çıkıştı. Beyonce yıllar önce Country Music Awards sahnesinde kendini istenmeyen biri gibi hissettiğini söylemişti. İşte şimdi, o türdeki en iddialı albümlerden birini yaparak hem yarasını sarmış oldu hem de müzik tarihine sağlam bir not düştü. Şimdi üçüncü perdenin teması büyük ihtimalle rock olacak gibi görünüyor. Çünkü bu da tıpkı house ve country gibi siyah müzisyenlerin temellerini attığı ama yıllar içinde bu kökenin unutturulduğu bir tür. Beyonce’nin bu türü de yeniden sahiplenmesi  gayet olası.

Henüz resmi bir çıkış tarihi yok ama hayranlar işin peşini bırakmış değil. Mesela dikkatli dinleyiciler Beyonce’nin önceki albümlerini hep ayın 29’unda yayınladığını fark etmiş. Bu yüzden Act III’ün de bir 29’unda çıkacağı düşünülüyor. Bazılarıysa onun bizi tamamen şaşırtıp yepyeni bir yöne, örneğin İspanyolca şarkılarla dolu bir Latin/Flamenco albümüne götüreceğine inanıyor (ki bu da Beyonce için hiç uzak bir ihtimal değil). Bir başka iddia da neo-soul olacağı yönünde. Ama “Ya Ya” şarkısının o net rock sound’u, çoğu hayranın iç sesini bastıramamasına neden oluyor. “Act III" rock olacak.

“Renaissance” sadece müzik değil, bir vizyondu. Beyonce albümü yayımlarken şöyle demişti: “Bu albüm bana korkutucu bir dönemde hayal kurma şansı verdi. Yargılamalardan uzak, mükemmel olmaya çalışmadığım bir yer yarattım. Sadece özgür hissetmek istedim.” Ve bu his, albümün her notasına, her sözüne sinmişti. Dünya turnesi “human disco ball” temasıyla geçtiğimiz yaza damga vurdu, 4.5 milyar dolarlık ekonomik etki yarattı. Albüm, Grammy tarihine adını yazdırdı. Beyonce de en çok Grammy kazanan sanatçı unvanını aldı.
Tüm bu başarılar, “Renaissance” serisinin sadece Beyonce’nin kişisel müzikal yolculuğu değil, aynı zamanda kolektif bir dönüşüm çağrısı olduğunu da gösteriyor. O yüzden üçüncü perde için beklenti çok büyük. Ve evet, biraz da haklı bir heyecan söz konusu.