Havalı Kızlar Kitap Okur: BookTok, Edebiyatı Nasıl Dönüştürüyor?
Booktok trendleri kitap satışlarını ciddi şekilde etkiliyor. Peki durum gerçekten nitelikli edebiyatla mı ilgili?
Genç bir kadın kucağında dev bir kitap yığını tutuyor ve manikürlü tırnaklarını kitapların kapakları üstünde tıkırdatıyor. TikTok videosunun başlığı şu: Temmuz Ayında Okuduğum 25 Kitap. Bir başkası, renklerine göre sıralanmış süslü kitap raflarının önünde kocaman bir koliyi açıyor ve içinden çıkan otuza yakın kitabı izleyicinin gözüne sokuyor: Haziran Ayı Kitap Alışverişim.
Bu videoları görünce, Virginia Woolf’un neredeyse bir aydır cebelleştiğim Dalgalar kitabına endişeyle bakıyorum ve merak ediyorum: TikTok’ta ayda yirmi beş kitap okuduğunu söyleyen, tek seferde otuz kitap satın alan bu kadınlar kim ve ne yapıyorlar?
Bir Kitap Komünitesi Olarak TikTok
TikTok, 1 milyardan fazla düzenli kullanıcısıyla yayıncılık dünyasında büyük iz bırakıyor gibi görünüyor. Kitaplar hakkında içerik üreten TikTok kullanıcı topluluğuna “BookTok” adı veriliyor ve uygulamadaki en büyük topluluklardan birini oluşturuyor. #BookTok etiketi ile paylaşılan videolar şimdiye dek yaklaşık 200 milyar kez görüntülenmiş. Bu sayı, platformda güzellik ve kozmetik üzerine yapılan paylaşımları (#BeautyTok) neredeyse ikiye katlıyor. Türkiye’deki yerel BookTok komünitesi ise kendini #BookTokTürkiye olarak adlandırıyor ve içerikler bu şekilde etiketleniyor.
Kitapları seven biri olarak, çok satan listelerinden yayınevi politikalarına kadar pek çok şeyi etkileyebilen bu güçlü komüniteyi merak ettim ve hem yerli hem de yabancı BookTok hesaplarını mercek altına aldım.
Çok Satanlar Listesine Girmenin Yolu: BookTok
BookTok çılgınlığı kitap satışlarını her geçen gün etkiliyor ve yayınevleri de bu altın yumurtlayan tavuğu fark etmekte gecikmedi. İngiltere’de kitap satın alan her dört kişiden birinin TikTok kullanıcısı olduğu belirtiliyor. TikTok önerileri özellikle genç yetişkinlerin alışveriş tercihlerini etkileyerek yeni edebi yıldızlar yaratıyor ve eski yazarları yeniden sahne ışıklarının altına çıkarıyor. Örneğin 1813’te yayımlanan ve edebiyat tarihinin kült romanlarından biri olan Pride and Prejudice (Gurur ve Önyargı) 2023 BookTok ödüllerinde (evet, böyle bir şey var) “En İyi Geri Dönen Roman” ödülünü aldı. Eminim Jane Austen bilseydi inanılmaz gurur duyardı.
2022 yılındanın beri ABD’de çok satanlar listesine giren kitapların büyük bir kısmın TikTok sayesinde popülerleştiği belirtiliyor.
İngiltere’nin en büyük kitabevi zincirlerinden biri olan Waterstones’un yöneticisi James Daunt, BookTok furyasını gençlerin düzgün kitaplara erişebilmesi için son derece pozitif bulduğunu söylerken, içerik üreticilerini ise “bizim genç satış elemanlarımız” olarak adlandırıyor. Bay Daunt, kitap alışverişine teşvik konusunda kendi deyimiyle “saçını maviye boyayan gençlerin” çok etkin olduğuna tamamen ikna olmuş. O kadar ki artık hem kitapçılarda hem de kitabevlerinin internet sitelerinde BookTok’ta popüler olan kitaplar için ayrılmış özel köşeler bile var. Artık yayınevleri, BookTok kullanıcılarının ilgisini çekebilecek kitaplar basmaya gönüllü oluyor ve tanıtımını yapmak istedikleri kitapları da BookTok aracılığıyla viral hale getirmeye çalışıyorlar.
Buradan çıkan sonuç açık: Günümüzde çok satanlar listesinde yer almanın yolu TikTok kullanıcılarının gönlüne girebilmekten geçiyor.
BookTok Furyası Nitelikli Edebiyatı Öldürüyor Olabilir mi?
BookTok dünyasına ilk girdiğinizde, herkesin (özellikle de Z kuşağına mensup genç kadınların) çılgınlar gibi kitap okuduğu ve kitap yorumladığı ütopik bir paralel evrende olduğunuzu sanıyorsunuz. İlk bakışta her şey mutluluk verici görünüyor: Çünkü BookTok evreninde kitap okumak son derece SEKSİ bir şey. Ne kadar çok okursanız o kadar havalısınız. Bundan daha iyi ne olabilir?
Mecrada biraz vakit geçirdikten ise bu ilk izlenim yerini bir soru işaretine bırakıyor: Bu furyanın kitaplarla veya nitelikli edebiyatla gerçekten bir alakası var mı?
Hem Türkiye’de, hem de ABD, İngiltere gibi ülkelerde BookTok trendleri birbirine yakın seyrediyor. Kullanıcılar, estetik bir arka plan önünde bir düzine kitabı kameraya alıyor ve “Beni Ağlamaktan Mahveden Kitaplar”, “Bıcır Bıcır Romantik Komedi Kitapları”, “Son Sayfaya Kadar Meraktan Çatlatacak Kitaplar”, “Hafızamı Silip Sıfırdan Okuyabilmeyi Çok İstediğim Kitaplar”, “Okuduğuma Pişman Olduğum Kitaplar” gibi click-bait başlıklar atıyorlar. Merak edip tıkladığınızda ise bahsettikleri kitabı neden beğendiklerine, ondan neden etkilendiklerine, kitabın güçlü veya güçsüz yanlarına dair hiçbir yorum bulamıyorsunuz. Videolarda genellikle kitapların süslü, estetize edilmiş kapaklarını gösteriyor ve en iyi ihtimalle kitabı on üzerinden puanlamakla, “Harikaydı!” veya “Berbattı!” demekle yetiniyorlar. BookTok kullanıcıların en sevdiği konular ise aşk, romantizm ve büyüme sancıları çeken ana karakterler.
Influencer’ların reklam ve pazarlama yeteneklerinin markalar tarafından yeni yeni keşfedildiği o yılları hatırlarsınız. Özellikle moda ve güzellik içeriği üreticileri, “Bu Ay Neler Aldım?” başlıklı videolar çeker ve kullanamayacakları kadar çok sayıda fast-fashion elbiseyi, ayakkabıyı, çantayı, makyaj malzemesinii izleyicinin gözüne sokarlardı.
Günümüzde benzer bir durumun TikTok’ta kitaplar üzerinden cereyan ettiği görülüyor. BookTok hesapları kitaplara muhteviyatından bağımsız bir tüketim objesi muamelesi yapıyor. Güncel kalmak için her gün gönderi paylaşması gereken bu hesaplar sadece içerik üretebilmek için sürekli yeni kitaplar satın alıyor ve muhtemelen kitabı okumak yerine tıpkı bir ayakkabı, çanta gibi izleyiciye göstermekle yetiniyor ve okuduklarını iddia ediyorlar. Çünkü, haydi dürüst olalım, kim bir ayda 25 kitap okuyabilir ki? Platformda kim daha çok kitap paylaşıyorsa onun daha çok okuduğu farz ediliyor ve bu sayı üzerinden birbirleriyle yarışıyorlar. Hatta bazıları işi daha da ileriye götürüp “Nasıl Hızlı Okunur?” başlıklı içerikler çekerek şu akıllara zarar tavsiyeyi veriyor: “Betimlemeleri, uzun cümleleri, olay örgüsüne katkısı olmayan sayfaları atlayabilirsiniz. Böylece kitabı hızlıca bitirip bir sonraki kitaba geçebilirsiniz.” Ne kadar mantıklı öyle değil mi?
İşin tuhafı, videolarda onlarca, hatta yüzlerce kitaba yer veriliyormuş gibi görünse de aslında herkes aşağı yukarı aynı yirmi otuz kitaptan bahsediyor. O ay hangi kitap trend olduysa bir anda tüm BookTok o kitabı okumaya ve birbirine benzer yorumlar eşliğinde videolar paylaşmaya başlıyor. Bu durum bir çığ gibi büyüyor ve bahsi geçen kitabın yüzbinlerce kopya satmasını sağlıyor. Kitabın edebi değeri bu noktada önemli mi? Pek değil.
BookTok kullanıcılarının büyük bir kısmı, okuma eylemini sevdikleri için kitap okumak yerine kitap okuyan kişi imajını daha çok seviyor gibi görünüyor. Bu ütopik dünyada kitaplar söz konusu olduğunda nicelik, niteliği çoktan aşmışa benziyor.