İstanbul’da Daha Çok Ağlanacak Yerler: Sizden Gelenler

Kız hüznü devam ediyor: Sizden gelen yorumlarla İstanbul'da daha çok ağlanacak yerler karşınızda!

Geçtiğimiz günlerde yazarımız Ülker Zeynep Çolak sizlerle "İstanbul’da Ağlanacak Yerler"i paylaşmıştı. Instagram hesabımızda yazıya gelen yorumları görünce “Kız hüznünü nasıl bu kadar aynı yaşarız?” diye düşünmeden edemedik! Demek İstanbul’da duygularımızı doyasıya yaşayabileceğimiz o ağlama noktaları aslında hepimizin kalbinde bir yer edinmiş. Bu yüzden sizden gelen fikirlerle bu listeyi biraz daha genişletelim istedik: Bir dahaki ağlama seansımızda kulağımızda en sevdiğimiz şarkılarla, kalp kırıklığımızın doruklarında hislerimizi dışa vurabilelim, en hisli main character anlarımızı doyasıya yaşayabilelim diye... 

Not: Bunları dinlemeden ağlamayın!

Main character enerjisi: 4

Bu öneri birden fazla yorumda gelmiş. Çocukken bizim için neşe ve eğlence sembolü olan bu oyuncakların, biraz büyüdüğümüzde kız hüznü noktalarına dönüşmesi ayrı bir ironi. Ama kabul edelim, özellikle akşamüstü saatlerinde, çocuk parkındaki salıncaklarda müzik eşliğinde ağlama seansları inanılmaz rahatlatıyor.

Main character enerjisi: 4

Arka koltukta yolu izlerken, taksinin radyosundan gelen ve tuhaf bir şekilde ruh halinize cuk oturan bir şarkı... ve göz yaşları sel... Bu arada tam bir Serena van der Woodsen anı değil mi?

Ayrıca Zincirlikuyu metrobüs alt geçiti, metrobüsün cam kenarındaki tekli sıraları, metrobüsün baştan üçüncü kapısı, trafik saatinde 320A’nın cam kenarlı koltukları, genelde ayakta yolculuk yapılan E5 ya da D100 gerçekten harika öneriler.

Main character enerjisi: 3

İstanbul manzarası eşliğinde ağlamak isteyenler için Haliç metrosu birebir! Haliç metrosunda o aydınlığa çıkıp şehrin manzarasına karşı ağladığınızı okumak bizi hiç şaşırtmadı. Böyle bir atmosferde göz yaşlarına engel olmak zaten oldukça zor. Çekmeköy-Mecidiyeköy metrosu yorumu da bize son derece mantıklı geldi. O hattın kalabalıklığı yeter... 

Main character enerjisi: 4

İstanbul’un simgelerinden biri olan İstiklal Caddesi’ni bize hatırlatmanıza çok sevindik çünkü buranın ağlama enerjisi çok farklı. Kalabalığın ortasında, ışıkların altında göz yaşlarını bırakmanın verdiği o “film sahnesi” hissini sanıyoruz ki hepimiz biliyoruz.

Main character enerjisi: 5

Şehrin ışıkları altında ansızın gelen bir duygu seliyle göz yaşlarınıza teslim olabilirsiniz. Akşam saatlerinde ışıklı sokaklarda kalabalığın ortasında hızlı hızlı yürürken ağlamanın insana main character anı yaşattığını söyleyebiliriz. Bir anda gelen farkındalık anları ve göz yaşları… 

Main character enerjisi: 4

Ağlarken ambiyansın etkisinin ne kadar önemli olduğunu farkındayız. Şehrin içerisinde bu kadar ağaçlı ve güzel bir yol var mı? Bizce yok! Ağaçların arasında yürürken kendinizi hislerinize teslim etmek, bir nevi terapi diyebilir miyiz?

Main character enerjisi: 2

Tarihi duvarların verdiği nostalji, hafif bir melankoliyle birleştiğinde göz yaşları akabiliyor. Galata’nın ara sokaklarında dolaşırken bir anda ağlama hissi gelirse, artık biz de kapalı bir dükkan önüne göz yaşlarımızı bırakacağız. 

Main character enerjisi: 3

İstanbul’un farklı noktalarındaki merdivenlerin melankoliye davetiye çıkardığını bilmek şaşırtıcı değil. Özellikle Cihangir ve İtalyan Konsolosluğu’ndaki merdivenler, kesinlikle bir sonraki ağlama seansında denensin.

Main character enerjisi: 3

Kalamış Parkı, Beşiktaş Abbasağa Parkı, Yıldız Parkı, Moda öyküm bankları gibi önerilere biz de çok katılıyoruz çünkü banklarda ağlamanın modası asla geçmiyor ve göz yaşlarımıza tam bir özgürlük alanı sunuyor.

Main character enerjisi: 5

Bir önceki yazıda sahil hattına yer vermiştik ancak Caddebostan'ı unutmuşuz. "Her semt farklı kaygı ve gündüz düşleri getirir" demiştik. Caddebostan biraz gelecek kaygılarının düşünüldüğü biraz da İstanbul'dan kaçış düşlerinin kuruluğu bir yermiş gibi hissediyoruz. Upuzun yürüyüş yolunda saatlerce kaygılarınızı akıtabilirsiniz.

Yorumlarınız için teşekkür ederiz! Paylaşmak istediğiniz yeni ağlama noktalarınız varsa lütfen bize yazmayı unutmayın.