Çocukken En Sevdiğiniz Çizgi Film Hangisiydi? Cosmo Editörleri Anlatıyor

Hafta sonu sabahın erken saatlerinde salona sıvışıp battaniye altına girmişsiniz... Ya da o gün okula gitmemişsiniz ve elinizde yiyecek bir şeyler (Bugs Bunny izliyorsanız muhtemelen havuç), çizgi film izliyorsunuz... Biz bu hafta ekipçe o günlere döndük.

Pokemon

Ash’in hiç pes etmemesi, Pikachu’nun tatlılığı ve her bölümde bambaşka bir dünyaya açılıyor olmak… Pokemon’u izlerken gerçekten her şey mümkünmüş gibi hissediyordum. Belki de o yüzden hala içimde bir yerlerde bir PokeTopu taşıyorum.

Powerpuff Girls

“Kötü”lerle savaşan, dünyayı kurtarmaya çalışan 3 kız çocuğu? Daha cool çok az şey var muhtemelen.

Cinderella

Spesifik olarak Disney’in 1950 yapımı Cinderella filmi hala bu yaşıma kadar comfort filmim. Bana hissettirdiği her şeyi çok seviyorum, arada açıp ağlıyorum…

Totally Spies

Bu dizideki kıyafetler, kızların odaları, kullandıkları ajan aletleri inanılmazdı. Okul-ajan olma dengesinde hayatlarını geçiriyorlardı.

Teletubbies

Güneşin doğuşuyla başlayan sahnesi, Teletubby’lerin dostlukları, birbirlerine olan sevgi dolu yaklaşımları bana güven ve neşe hissi veriyordu.

Dennis the Menace

Neden Winnie the Pooh demediğimi düşünüyorum... Galiba Dennis benim ilk celebrity crush'ımdı. Kız gönlü işte.

Rugrats

Chuckie’nin o ürkek ama sevimli haline aşık olmuştum, Angelica’nın huysuzluğu ise içimdeki küçük benle yüzleşmemi sağlıyordu. “A baby’s gotta do what a baby’s gotta do!” Hayatı ve bir birey olmanın ne demek olduğunu ilk kez hissetmeye başladığım zamanlardı.

Tutenstein

Küçükken en sevdiğim çizgi film Tutenstein'dı, Eski Mısır'la ilgili hikayeler çok ilgimi çekiyordu ve uzun bir süre büyüyünce arkeolog olmak istemiştim. Üzümlü kekim Cedric ile arasında kaldığımı söylemeliyim ama, 8 yaşındayken hayat gerçekten bayağı güzeldi çünkü.