Sizden Gelenler: Çocukken İnandığımız Masum Yalanlar

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlarken biraz çocukluğumuza dönelim istedik. Cosmo topluluğuna, “Ailenizin size söylediği ve küçükken inandığınız o masum yalan neydi?” diye sorduk. Gelen yanıtlar bizi hem duygulandırdı hem de güldürdü. İşte içimizi ısıtan, zaman zaman da “Bunu nasıl yutmuşum?” dedirten cevaplardan bazıları...
– “Seni cami önünde bulduk.”
Biraz sarsıcı ama bir o kadar da klasik!
– “Seni leylekler getirdi ve dişini yastığın altına koyarsan diş perisi gelir.”
Gerçekten bir nesil biyolojiyi bu efsanelerle öğrenmeye çalıştı.
– “Tabakta ekmek bırakınca arkandan ağlar.”
Sofralarda israf etmemeyi hepimiz böyle öğrenmedik mi?
– “Tabağında bıraktığın her pirinç tanesi kadar çocuğun olur.”
Bu söylem yüzünden hâlâ tabakta pilav bırakamayanlar var…
– “Kahve içersen esmerleşirsin.”
Esmer olmakla kahvenin ne ilgisi vardı, hâlâ bilmiyoruz.
– “Her şey geçecek.”
Ve biz de geçeceğine sonsuz inandık.
– “Tavşanın kaçtı.(Aslında yemeğin içinde önümüze gelmişti. Bunu öğrenince vejetaryen oldum.)"
Gerçeklerle tanışmamızın yolu çoğu zaman böyle hikâyelerden geçti.
– “Kırılan oyuncakları tamir eden bir oyuncak hastanesi var.”
Ve biz, oyuncaklarımızı iyileşmiş halleriyle geri geleceklerini bekledik.
– “Kedi ve köpeklerin tüyleri var, onlar sokakta üşümez.”
Kalbimizi sıkan, ama o zamanlar sorgulamadığımız bir yalan.
– “Bizim çatıdan Noel Baba düştü.”
Bu da bir annenin yılbaşı mucizesi yaratma çabasıydı belki de…
– “Borçlarımız bitince alırız.”
Hayallerimizi hep bir “borçların bitişi” sonrasına sakladık.
🎈Tüm çocukların ve içindeki çocuğu unutmayanların bayramı kutlu olsun!