Sally Rooney’nin Yeni Hit Romanı: Intermezzo

Sosyal medyada kitap içerikleriyle birazcık bile haşır neşir olan biriyseniz algoritmanın Keşfet sayfanızı Intermezzo kapaklarıyla doldurmasından anlamışsınızdır: Genç süperstar romancı Sally Rooney’nin yeni hiti Intermezzo çıktı. Hit diyorum çünkü Taylor Swift albümleri nasıl bir etki yaratıyorsa Sally Rooney’nin romanları da kitapseverler için aynı etkiyi yaratıyor gibi görünüyor. Ülkemizde de dünyanın geri kalanıyla aynı anda Can Yayınları tarafından yayımlanan Intermezzo, çıktığı hafta pek çok ülkede Çok Satanlar listesine tepeden bir giriş yaptı.

2017’de yayımlanan Arkadaşlarla Sohbetler’den hemen sonra, 2018 senesinde yayımladığı Normal İnsanlar adlı romanıyla kalbimizi tamamen fetheden Rooney’nin ünü, kitabın BBC ve Hulu işbirliğiyle dizisinin de çekilmesiyle birlikte okyanusları aşmış ve tüm dünyaya yayılmıştı. (Henüz okumayanlar ve izlemeyenler için Normal İnsanlar’ın hem kitabını hem de dizisini şiddetle öneriyoruz. Rooney dizinin senaryo ekibinde olduğu için kitapla oldukça paralel, şahane bir iş çıkmış.)

Sally Rooney, yeni romanında da İrlandalı orta sınıf genç yetişkinlerin dünyasını anlatmaya devam ediyor. Bu kez, birbiriyle hiç anlaşamayan iki zıt karakteri odağına alıyor. Henüz kaybettikleri babalarının yasını tutan iki erkek kardeş: otuzlu yaşlarındaki avukat Peter ve onun 22 yaşındaki satranç dehası kardeşi Ivan. Ve kardeşlerin hayatına giren kadınlar; Sylvia, Naomi ve Margaret ile kardeşlerin aşkları ve arkadaşlıklarıyla ilgili bir ilişkiler ağı.

Rooney, karakterlerin zihninin en ücra köşelerine kadar giriyor ve hepsini sanki çocukluk arkadaşımızmışçasına günahlarıyla, sevaplarıyla sevip bağrımıza basmamızı sağlıyor. Her sahneyi adeta ameliyat eder gibi masaya yatırıyor ve her bir jesti, mimiği, söylenmiş veya söylenmek istense de söylenememiş her sözü; özetle iki insanın birbiriyle kurduğu iletişimi  tüm kanallardan okuyucuya titizlikle iletiyor ve akıllara kazıyor.

Dürüst olmak gerekirse, Rooney’nin Normal İnsanlar’dan sonra 2022 senesinde yayımladığı üçüncü romanı Güzel Dünya, Neredesin? beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı, o yüzden bu kitapla ilgili kendimi büyük bir beklentiye girmekten alıkoymuştum. Ancak Rooney  -kendisi böyle anılmaktan pek hoşlanmadığını açık yüreklilikle söylese de- “Snapchat Kuşağının Salinger’ı” olma ünvanını hak ettiğini bir kez daha kanıtlıyor. Sadık bir okuru olarak yazarın kaleminin her romanda biraz daha güçlendiğini görmek, adeta olgunlaşmasına şahit olmak gerçekten çok güzel. Bu kitapta öncekilerden farklı olarak bilinç akışı tekniğini ustalıkla kullanması beni ÇOK etkiledi! Romanı yazdığı sırada bol bol James Joyce okumuş olmasının bunda bir etkisi var mı acaba? (Rooney’nin Intermezzo’yu yazdığı sırada okuduğu romanlara göz atmak için buraya tıklayın!)

Çok sevdiğim kaleminden artık daha farklı hikayeler okumayı istesem de “Farklı şeylerden bahsetmek zorunda değilim, kendimi tekrar etme özgürlüğüm var” diyen Sally Rooney, Z kuşağıyla kurduğu bağ sayesinde ününe ün katmaya devam edecek gibi görünüyor. Kitabın popülerliği sizi yanıltmasın, çok yetenekli genç bir kadın tarafından yazılmış dört başı mamur bir edebiyat eseri sizi bekliyor.

Not: Kitabın kapağında kullanılan elektrik mavi tona bayıldığımızı da söyleyelim. #SoInstagrammable!