Bir Sütyen Meselesi: 'Sıkı' Dost mu 'Sıkıcı' Düşman mı?

Memelerinizin sütyeninizle arası nasıl? Acaba alışkanlıktan mı takıyorsunuz? Peki uyurken çıkartıyor musunuz? Hmm, daha küçük mü görünsünler, büyük mü?

YAZAR: Gözde Yel
kapak-3.png
Getty Images / 1968'de Amerika'daki feministler sütyenleri çöpe attı.

Bu yazıyı yazmak için bilgisayar başına oturduğumda, sebebini bulamadığım ama içimi daraltan bir şey vardı. Flörtümle ve arkadaşlarımla aram iyi, işlerim yoğun ama yolunda, e kredi kartımı da ödedim, peki canımı ne sıkıyor? Tabii ya! Canımı değil, memelerimi sıkan bir şey var: Sütyen! Kombinim gereği çok alışık olmasam da taktığım sütyenimi çıkartıp rahatladığıma göre, hadi başlayalım! Okurken de sıkıyor, çıkarabilirsiniz.

Sahi, ilk ne zaman sütyen takmaya başladığınızı hatırlıyor musunuz? Sanırım, çevremdekiler tarafından belirginleşmeye başlayan meme uçlarımı saklamam gerektiği hissettirildiğinde 13-14 yaşlarındaydım. Yıllar sonra (istisna kıyafetler hariç) çıkartacağımı biliyormuşum gibi, takmayı kabullenmem de epey zaman almıştı. ‘Sex and the City’deki Samantha Jones, 2000’lerin başındaki moda akımına uyup meme uçlarını daha da belirginleştirmek için uğraşırken, ben ergenliğe adım atan bir kız çocuğu olarak neden onları saklamaya çalışıyordum ki? Samantha’nın bilgeliğini anlamak biraz zamanımı aldı elbette.

Bu 'Bela'yı Memelerimize Kim Sardı?

 Sütyenlerin bugünküne yakın bir şekil alması, 1910’larda, Amerikalı tasarımcı Mary Phelps Jacob’ın derin dekolteli bir elbise giymeye karar vermesiyle oluyor. O dönemler giyilen korse, Mary ablamızın cesur elbisesine uymayınca, kendisi iki ipek mendil, bir pembe kurdele ve bir de bant kullanarak ilkel sütyenini yapıyor. Daha sonra da patentini alıyor tabii. Kadınların kombinleri için yapmayacağı şey yok gerçekten, bunu düşününce ona kızamıyorum da!

Kısa zamanda memelerimizin üzerinde hakimiyet kuran sütyen, moda endüstrisinin de vazgeçilmezlerinden biri haline geliyor. Ama kadınların bu işe baş kaldırdığı da çok oluyor. “Meme kaldırdığı” mı demeliydim yoksa? Bu arada, ben “bela” dedim ama takmak isteyene kim ne diyebilir? Bir internet fenomeni haline gelen sözü uyarlayacak olursak, herkesin memesine kimse karışamaz sonuçta.

Güncel bir iç çamaşırı piyasası trend raporuna göre, sektörde 2026’ya kadar neredeyse yüzde 8’lik bir büyüme bekleniyor.

Kır Zincirleri, Yak Sütyenleri

Önce biraz geçmişe gidelim. “Sütyen yakan feministler” sözünü
duymuşsunuzdur. Feminist kadınlar, 1968’de düzenlenen Miss America yarışmasının yapıldığı mekanın önünde eylem yapıyor: “Özgürleştiren Çöp Sepeti” dedikleri bir kutuya, baskı sembolü olarak gördükleri pek çok objeyi sloganlar eşliğinde atıyor, epey de ses getiriyorlar. Sütyenin de bu objelerden biri olduğunu söylememe gerek yok herhalde. Kulağa cool gelse de “yakma” eylemi bir mitten ibaret, sadece sütyenler çöpü boyluyor!

sutyensizlik-2.png
Getty Images / Rihanna, Miley Cyrus ve Ma- donna gibi sanatçıların desteğiyle yaygınlaşan “Meme Uçlarına Özgürlük” (Free the Nipple) kampanyası, 2012'de başlamış ve aynı isimli film 2014'te vizyona girmişti.

Mitleri Çürütüyoruz! Doktorlar Anlatıyor

Eminim siz de bizim gibi şu cümleleri çok duymuş ve çok da sıkılmışsınızdır:

“Sütyen takmak/takmamak memeyi sarkıtır”
“Sütyen meme kanseri yapar”
“Onu yersen memen büyür”

Sıkıntınızı gidermeye geldik, medikal onkoloji uzmanı Prof. Dr. Yasemin Kemal ve plastik, estetik ve rekonstrüktif cerrahı Prof. Dr. Tekin Şimşek’e sütyen hakkındaki mitleri sorduk!

Sütyen kullanmak meme kanserini tetikler mi?

Prof. Kemal: Hayır! Sosyal medyada ve haber sitele- rinde sütyenin koltuk altı lenf bezlerine baskı yaptığı ve kanser riskini artırdığını çok sık görsek de bu doğru değil. Yapılan araştırmalar, sütyen takan ve takmayan kadınlar arasında meme kanseri riskinin aynı olduğunu kanıtladı. Meme kanseri, süt bezlerindeki süt kanallarından gelişir, sütyenin bunu başlatması mümkün değildir. Bu konuya değinmişken Meme Kanseri Farkındalık Ayı vesilesiyle dört meme kanserli hastanın birinin önlenebileceğini hatırlatalım.

Bu söylenti nereden çıktı?

Obezite, meme kanseri riskini artıran önemli bir faktör ve obez kadınların, zayıf kadınlardan daha fazla sütyen kullanması gerektiği de bir gerçek. Bu nedenle bazı yanlış gözlemsel yorumlar, obezite yerine sütyen kullanımını risk faktörü olarak değerlendirmiş olabilir.

Baskı yaparak iç organlarıma zarar verir mi?

Hayır. Sütyenin yaptığı fiziksel baskının iç organlara zarar verdiği kanısı da sadece bir mit. Sütyen kullanmak, büyük memesi olan kadınlarda sadece yerçekimi etkisi ile memenin sarkık durmasını önlemez aynı zamanda sırt ağrısını da önler. Doğru beden seçimi yaptığınızda zaten baskı hissetmeyeceksiniz.

Yiyecekler ve egzersiz, ergenlikte memelerin şekillenmesi üzerinde etkili mi?

Ergenlikte meme gelişimi özelinde farklı bir besin önermek doğru değil. Memenin büyüklüğü, büyük oranda yağ dokusu ile oluştuğundan, obezite ve fazla kilolu olmaktan kaçınılmalı. Fakat ergenlik döneminde düzenli egzersiz yapmak, memenin şekil ve duruşunda özellikle sırt ve göğüs kafesi kaslarının güçlü olması noktasında çok önemli.

Sütyenimin türü, mememin estetik duruşunu etkiler mi?

Prof. Şimşek: Etkiler. Desteksiz sütyenler memenin sarkmasına engel olmaz. Kadınlardaki kolajen oranı da elbette etkilidir ancak iç çamaşırı özelinde konuşacak olursak, desteksiz sütyenler daha yumuşaktır, deforme olmaya daha yatkındır ve memeye yeterince destek olmazlar. Sütyenin tipi memeye doğrudan şekil vermez ancak memenin şeklini korumasına yardımcı olur.

image0.jpeg
Gözde Yel
Yazar
2019’da Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdi. Daha kepini atmadan T24 gazetesinde çalışmaya başladı. Hâlâ devam ettiği T24’ün yanında farklı platformlarda da yazılar yazıyor, haberler yapıyor. İnsanı odağa alan haber hikâyeleri yazmayı seviyor. Bir de çok tatlı bir köpeği var!
Devamını okumak için tıklayın