Gün Aydı Ama Nasıl Aydı, Bütün Soru Bu

Sosyal medyada görmeye sıkça alışık olduğumuz influencer hayatları veya Hollywood ünlülerinin yataktan çıkma ve sonrasındaki süreçleri, bizim kendi günümüzü sorgulamamıza sebep olmuyor mu? Belki büyük bir çoğunluğumuz yataktan hızlıca kalkıyor, yüzünü foşurdatıp dişlerini fırçalıyor, kremleri özensizce sürüyor, üstüne uyumsuz parçalar geçirip su bile içmeden kendini evden dışarıya atıyor. Başka bir kısmımız; mutlu bir şekilde yataktan kalkıp, güneşi selamlayıp, dakikalarca self-care yapıp, vitaminlerini içip güzel bir kahvaltı yapıp, spora gidiyor. Monotonluğu sevmesem de bazen rutinlerime katı bir şekilde bağlı kalmak hoşuma gidiyor. “Uyanınca yürüyüş yapayım ve gündemi takip edeyim” dediğim de oluyor, “gencim, bu yaşımda kapı deliğini bulamayacak kadar içebilirim” deyip bir önceki günden ertesi güne devam ettiğim de… Tabii hangi ruh halinde olursam olayım güne başlamanın kadınlar için daha zahmetli olduğunu düşünüyorum. Hormonlar ve biyolojik etkenleri bir kenara bırakır ve çok temel bir yerden yaklaşırsak, ne de olsa erkekler gibi yüzümüze su atmak bizler için yeterli değil. Uykulu halimi atlatmam, cilt bakım rutinlerim, gündem takibim, makyaj yapıp hazırlanma sürecim derken evden çıkmam 45 dakikamı alıyor. Sonrasında metro ve biraz yürüme, hop iş yerindeyim, üstelik farklı bir personamla. Dış dünya için gardımı aldım, işe başladım benim rutinim işte bu kadar.
Güne başlama stilinin bile sınıfsallaştığı bir coğrafyada, farklı sosyokültürel ve sosyoekonomik yapıya sahip kadınlarla konuştum. Amacımızın, kendimizi yalnız hissetmemek ve herkesin hayatı yaşama biçiminin biricik olduğunu kendimize hatırlatmak olduğunu unutmadan başkalarının güne nasıl başladığına bir bakalım.
Aklınızda Yeni Fikirler mi Var, Buyrun Aksiyon Almaya
“Sabah 7.30-8.00 arası saatimi kuruyorum fakat bazen 8.00 gibi, bazen de 9.00’da kalkıyorum. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra hemen kahvaltı hazırlıyorum sonra kahvemi demliyorum, kahvaltının ardından bir kahve içiyorum. Ruh halim çok değişken oluyor, dikiş için motivasyonum varsa daha hızlı hareket edip dikişe başlayabiliyorum. Aklıma yeni fikir geldiyse mesela planım varsa dikiş, benim için daha hızlı hareket edebilmek için güzel sebep oluyor ve heyecan veriyor.” (M., 31, Moda tasarımcısı)
Metro Yoldaşlıkları, Rutinleşen Hayatın Göstergesi
“Uyandığımda yataktan zar zor çıkıyorum, hazırlanırken de aynı şeyleri otomatik yapıyorum. Bu sebeple, ruh halim genelde sıkılmış oluyor. Sabah 6.50 gibi uyanıyorum; yarım saat içerisinde diş fırçalama, yüz yıkama ve tonikle yüzümü silme işlemlerimi yapıyorum. Gece uyumadan önce kombinimi belirlediğim için sabah hemen onları giyip genelde 7.20’de evden çıkıyorum. İşe metroyla gidiyorum, her şey o kadar rutin ki metrodaki kişiler bile aynı oluyor. Ofise 15 dakika önce gidip kahve içiyorum, kahvemi içerken makyajımı yapıyor ve YouTube’dan gazetecileri ya da sevdiğim şarkıcıları dinliyorum. (C., 27, İşe alım sorumlusu)
“Anne Galk”
“Sabahları gözümü genelde ufak bir öpücükle açıyorum, gerçekten ufacık ama. 1,5 yaşındaki kızım her gün önce yüzümün farklı yerlerine yavaşça dokunuyor sonra da ağzındaki emziği çıkarıp minicik belli belirsiz bir öpücükle uyandırıyor beni. Uykum çok hafif olduğu için bütün süreci hissediyorum. İçimden ‘ya ne çabuk sabah oldu’ diye söylenirken ve sabahları genelde ağrıyan belimi hissederken bir yandan da küçük kızımın öpücüğüne sevinerek gözümü açıyorum. Gözümün açıldığını gören kızımın ‘anneee galk’ komutu ile sabah curcunası ve koşturması başlıyor benim için. Yatak odasından banyoya doğru yürürken yolda mutfağa bir uğrayıp yumurtaları haşlanmak üzere ocağa koyuyorum. Hızlıca bir el yüz yıkama ile başlıyorum güne çünkü banyonun kapısında 4 çift göz bana bakıyor (büyük kızım da 3,5 yaşında). Sonrasında çocuk şarkıları, tuhaf konuşmalar ve bitmek bilmeyen sorular eşliğinde kahvaltımızı yapıyoruz. En çok giyinmek için zaman kaybediyoruz çünkü kreşe giden büyük kızım giyecekleri konusunda sürekli fikir değiştiriyor, küçüğü de sık sık kaçıp gittiği için ufak bir sabah yakalamacası oynuyoruz tabii ki. Daha sonra salondan gelen vurma-çarpma-kırma bazen çığlık ve bağırma sesleri içinde, ‘acaba düştü mü, acaba bir yerlerini mi vurdular’ endişeleriyle birlikte ben de hızlıca hazırlanıyorum ve uzun uğraşlar sonucu giyilen ayakkabılarla birlikte evden çıkmayı başarıyoruz sonunda. Daha güne başlayamadan yorulan ben, zihnimi de vücudumu da arabada veya trende dinlendiriyorum. Sonra da hastane koşturmacası başlıyor.” (E., 32, Doktor)
Ah Erkekler… Yoruyorsunuz
“Yorgun ve bitkin bir şekilde fakat güzel bir gün olmasını dileyerek güne başlıyorum. Enerjik olmaya çabalıyorum bunun için tebessüm ederek güne başlamaya çalışıyorum. Evde 4 erkekle birlikte yaşayınca insanın yorgun ve bitkin olmaması kaçınılmaz oluyor maalesef. Bazen çocuklarıma kahvaltı hazırlayıp bazense hazırlandıktan sonra direkt evden çıkıp işe gidiyorum. İnsanlara faydam dokunacağı için huzurlu bir şekilde işe gidiyorum, işte aldığım her dua beni mutlu ediyor.” (N., 52, Hemşire)
Türk Kahvesi Aşkına
“Yapacak bir şeyim olmadığı zamanlarda gariptir ki daha erken uyanıyorum. Her sabah uyanır uyanmaz yaptığım ilk şey Türk kahvesi içmek oluyor, hiç atlamıyorum. Hava çok soğuk değilse sabah yürüyüşü yapıyorum. Ruh halim; akşam uyuduğum ruh halime göre çok değişiyor, her zaman kalkıp bir şeyler yapabilecek motivasyonu kendimde bulamıyorum. Motivasyonu sağlayabilmek için duş alıp manifest defteri dolduruyorum ya da bir arkadaşımla konuşuyorum. (E., 22, Öğrenci)
Günlerin Kendine Özgü Mood’ları
“Her sabah güne meditasyon yaparak başlıyorum. Haftayı ikiye ayırmam lazım, hafta içi 7.00’de uyanıyorum ama işe gideceksem yataktan kalkamıyorum. 8.00 gibi kalkıyorum, cilt bakımım, duş alacaksam duş alıyorum, kahvaltı hazırlayıp işe yanımda götürüyorum. İşe geçince de kahvaltı yapıyorum. Hafta sonu ise sabah 7.30 uyanma, 1,5 saat yürüyüş ardından duş alıyorum ve peeling ya da maske yapıyorum, 11.00 gibi de kahvaltı yapıyorum. Ruh halim hafta içi depresif, hafta sonu ise keyif odaklı oluyor.” (E., 40, Siyasi danışman)
Cosmo okurları kadınlarının güne başlama rutinleri bu şekilde, sizinki nasıl?