Mememiz Bitti, Ucumuz Kaldı 

Bu yazıyı okurken dinlenmesi gereken şarkıyı şöyle aşağıya bırakıyorum 🙂

Dünyanın çivisinin çıktığı yetmezmiş gibi estetiğin de ucu bucağı kalmadı. Tamam biraz kötü bir kelime şakasıyla açılışı yapmış olabilirim. Ama unutmayın ki (cümle böyle başlayınca aklına Gülben Ergen gelenler fav) her şakanın altında bir gerçeklik payı vardır. Malum en küçük detayların bile kusursuzluk arayışının merceği altına alındığı günlerden geçiyoruz. Geçiyoruz geçmesine ama bir türlü tatmin olma aşamasına ulaşamıyoruz. İşte hal böyle olunca meydanı boş bulan estetik dünyası sınırlarını genişlettikçe genişletiyor. Adının aksine hiç de standart beklentileri olmayan güzellik standartları, burun estetiği, dudak dolgusu, çene şekillendirme, “foxy eye” trendi derken, şimdi de kafayı memitolarımızın ucuna takmamızı istiyor.

Aslında meme estetiği, burun estetiğiyle birlikte hayatımızda olan en eski estetiklerden biri. Özellikle 2000’li yıllarda bir silikon meme furyası vardı. Herkes silikonları patlayan kadınları konuşurdu. Hatta seks esnasında patladığı söylentilerine bıyık altından gülünürdü. Daha sonra meme büyütme ameliyatı kadar meme küçültme ameliyatları da konuşulur oldu. Memenin büyüğüne, küçüğüne operasyon yapılırken meme uçları kimsenin aklına bile gelmiyordu. Bence bunun en büyük sebebi meme ucunun, göğüs dekoltesi gibi sergilenmek istenen bir şey olmamasıydı. Hatta meme uçlarının dışarıdan belli olması çoğu zaman kadınları rahatsız eden bir durumdu. Geçmiş zaman kipiyle konuşuyorum çünkü artık kadınlar sürekli sütyen takmaktan yorulmuş durumdalar. Saldım çayıra Mevlam kayıra diyerekten sütyen giymeden dışarı çıkmak yaygın hale gelmeye başladı. Son dönemde popülerleşen meme ucu estetiği sütyen takmaktan çok sıkılan bir kadının kurnaz bir planı da olabilir. Benim genius komplo teorilerimi bir kenara bırakalım ve meme ucu estetiği nedir, nasıl yapılır, kimler yaptırabilir ve de hangi ünlüler yaptırdı, hepsine tek tek birlikte bakalım.

Meme ucu estetiği dediğimiz şey aslında memenin ucuna dolgu yaptırmaktan ibaret. Meme ucu dolgusu, genellikle hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleriyle yapılan bir işlem. Amaç, meme uçlarını daha belirgin hale getirmek, hacim kazandırmak ve simetri sağlamak. 

Bazı plastik cerrahlara göre, meme ucu dolgusu dünya için küçük, yaptıran için büyük bir mutluluk vaat ediyor. Bu işlemi yaptıran birçok kadın, özellikle transparan üstler, büstiyerler ve cesur kıyafetler giydiğinde belirgin meme uçlarının estetik olarak hoş bir görüntü sağladığını düşünüyor. Hatta bu işlemin özgüvenlerini artırdığını bile söyleyenler var. 

Meme ucu dolgusu, henüz dudak dolgusu kadar yaygın bir prosedür olmasa da Hollywood ve moda dünyasında konuşulmaya başlandı. Tabii bazı ünlüler üstünden dönüyor bu konuşmalar. Bu ünlüler de estetikle ilgili her taşın altından çıkan ünlüler aslında.

Bunların başında estetisyenlerin yeryüzündeki en sevdiği insan unvanını kimselere kaptırmadan alabilecek Kim Kardashian geliyor. Kendisinin geçmişte meme ucu dolgusu yaptırdığına dair iddialar var. Serumlu kol fotileriyle ünlü Bella Hadid ve aklıma kendisiyle şakalı komikli bir tanımlama gelmeyen Kendall Jenner gibi isimlerin de “her zaman mükemmel görünen” meme uçlarına sahip olmalarının doğal olup olmadığı sorgulanmaya başlamış. Paris Moda Haftası gibi etkinliklerde, transparan kıyafetleriyle sahneye çıkan birçok modelin belirgin meme uçları da bu estetik dokunuşun popülerliğini artırmış gibi görünüyor.

Yazıyı buraya kadar “Ay ne dertler var” düşünceleriyle okuduysanız meme ucu estetiğinin gerçekten gerekli olduğu durumlardan da bahsetmenin zamanı gelmiş demektir. 

Bazı durumlarda meme ucu estetiği sadece gözüme güzel görünsün amacıyla değil fonksiyonel bir fayda sağlamak için de yapılabiliyor. Örneğin, doğum sonrası meme uçlarında hacim kaybı yaşayan veya meme ucu simetrisinde bozukluk olan kadınlar için bir çözüm sunabiliyor. Bu doğum yapma işinin de kadın bedenine ettikleri gerçekten zorlayıcı olabiliyor ama orası ayrı bir yazının konusu deyip konumuza devam edelim.

Bunun yanında, meme ucu hassasiyetini kaybeden bazı kişiler dolguyla bu duyuyu geri kazanabileceklerine inanıyor. Ancak bu konuda bilimsel bir kanıt yok yani kelimenin tam anlamıyla bu sav bir inançtan ibaret. Dolgu maddelerinin sinir uçları üzerindeki etkisi hala tam olarak bilinmeyen bir soru işareti.

Estetik dünyasında her zaman bir “ilk” vardır. Bu trendin öncülerinden biri de ünlü doktor Simon Ourian olarak gösteriliyor. Kim Kardashian ve Kylie Jenner gibi isimlerin de haşır neşir olduğu bir doktor olan Ourian, meme ucu dolgularının popülerleşmesinde büyük rol oynamış.

Aslında bu trend, modadaki “free the nipple” akımıyla paralel ilerliyor. Rihanna ve Madonna gibi isimlerin yıllardır desteklediği bu akım, kadınların meme uçlarını tabulaştırmadan özgürce gösterebilmesini savunuyordu. Şimdi ise işin içine estetik dokunuşlar ve fonksiyonel fayda arayışları da girmiş durumda.

Her estetik işlemde bazı dikkat noktaları ve riskler olduğu gibi bu işlemde de aynıları geçerli. Ben en önemli maddeleri şöyle aşağıya sıraladım:

-Dolgunun etkisi 6 ay ile 1 yıl arasında sürebilir, yani kalıcı bir işlem değil.

-İşlem sonrası hassasiyet artışı veya küçük morluklar yaşanabilir.

-Herkes için uygun olmayabilir, özellikle meme kanseri geçmişi olan kişilerin bu tür işlemlerden kaçınması öneriliyor.

Meme ucu estetiği diye bir şey olduğunu duyana kadar aklımdan meme ucum estetik mi sorusu geçmemişti. Aslına bakarsanız hala da geçmiyor. Bu konunun herkes için çok önemli olabileceğini düşünmüyorum. Bence modeller arasında yaygınlaşan bir uygulama olabilir ama halka iner mi? Ondan emin değilim. (Benim bilirkişilik!)

Ancak fonksiyonel tarafında doğum sonrası meme ucu formunu kaybeden kadınlar için sevindiğimi söyleyebilirim. Kadınlar zaten doğum süreci ve sonrasında bedenlerinde yeterince değişim geçiriyorlar ve bu bazen onlar için moral bozucu olabiliyor. Bu tarz olumsuz değişimleri küçük bir operasyonla halledebileceklerini bilmek eminim içlerini rahatlatacaktır.