Meme Kanseriyle İlgili Farkındalığınızı Artıracak Bilgiler

Meme kanseri farkındalık ayı özelinde, Prof. Dr. Sancar Bayar ile röportaj yaptık.

YAZAR: Melis Karaca
Breast Cancer Awareness
Alina Buzunova, Getty Images

15 Ekim Dünya Meme Sağlığı Günü'nde, her kadını ilgilendiren çok önemli bir konuya dikkat çekmek istiyoruz: meme kanseri farkındalığı. Meme kanseri, ne yazık ki dünyada kadınlar arasında en sık görülen kanser türü. Ancak erken teşhis hayat kurtarıyor!

Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Onkoloji BD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sancar Bayar ile özel bir röportaj gerçekleştirdik. Meme kanseri teşhisi, tedavi yöntemleri, tarama programları ve daha fazlasını bu röportajda bulabilirsiniz. Farkındalığı artırmak ve sağlığınızı korumak için, bu bilgileri sevdiklerinizle de paylaşmayı ihmal etmeyin.

Adsız tasarım.png
Prof. Dr. Sancar Bayar, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Cerrahi Onkoloji BD Öğretim Üyesi

Meme kanserinde teşhis ve tedavi konularında dünya ve Türkiye’de nasıl bir durumdayız?

Meme kanseri dünya üzerinde kadınlarda en sık izlenen kanser türüdür ve yaklaşık her yıl 2,3 milyon yeni vaka bildirilmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık 23.000 yeni vaka teşhis edilmektedir. Ülkemizde 40-69 yaş kadınlarda mamografi ile meme kanseri taraması yapılmaktadır. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde tarama yaşı 45-50 yaşında başlamaktadır. Ülkemizde izlenen meme kanserlerinin yaklaşık %50 kadarı 50 yaş altında izlendiğinden tarama yaşı 40 olarak belirlenmiştir. Ülkemizde meme kanserinin modern cerrahi tedavisi, kemoterapi ve radyoterapi başarıyla uygulanmaktadır.

Teşhis ve tedavi süreçleri gelişirken vakaların arttığına ilişkin dünyadan haberler de görüyoruz. Belirli sebepleri var mı?

Son 20 yıl içerisinde ülkemizde ve dünyada meme kanseri görülme sıklığında yaklaşık 2 kat bir artış izlenmektedir. Bunun en önemli sebepleri arasında; doğal ortamın geriye dönüşsüz olarak dünyada yok olması, çevresel toksinler, alkol kullanımı, obezite, sedanter yaşam ve uygunsuz kullanılan hormon hapları sayılabilir. Tarama programları sayesinde erken evre meme kanseri yakalama oranları artmıştır.

Meme kanserine yatkınlık nasıl anlaşılabilir?

Aile hikayesinde özellikle genç yaş ve çok sayıda bireyde meme kanseri varlığı meme kanserine yol açan genetik değişiklerin olma ihtimalini güçlendirir. Özellikle BRCA1 mutasyonuna sahip bireylerde yaşam boyu meme kanserine yakalanma riski %70-80 kadardır. Kan testiyle meme kanserine yatkınlık genleri araştırılabilmektedir.

Evde muayenenin önemine de vurgu yapılıyor. Kadınlar evde muayene sırasında nelere dikkat etmelidir? Ne zaman başlamalı ve ne sıklıkta kontrol edilmelidir?

Yirmi yaşından itibaren aylık kişisel meme muayenesi ve yıllık hekim muayenesi önerilmektedir. Memede yeni oluşan sert kitleler, meme başı kanlı akıntısı, meme başı ve cildinde çekintiler meme kanserinin bulgusu olabilir.

Hastalık hastası kişiler evde muayeneyi belli bir takıntıya getirmekten de endişe ederler. Bu durum için önerileriniz var mı?

Kişisel aylık muayeneler dışında özellikle 40 yaş üstünde yılda bir hekim tarafından muayene olunması gerekmektedir. Genç hastalar şüphe ettikleri bir durumda hekim muayenesine gitmelidir

Sizin meme kanserine ilişkin farkındalık konusunda özel olarak dikkati çekmek istediğiniz bir nokta var mı?

Yirmili yaşlardan itibaren kişisel meme muayenesi yapılmalıdır. 40 yaşın üstünde her kadın yıllık mamografi çektirmeli ve muayene olmalıdır. Genetik yatkınlık durumunda radyolojik tarama işlemlerine 25 yaşından itibaren başlanmalıdır. Meme kanseri riskini azaltmak için sağlıklı beslenme, kilo alımının kontrolü, alkol tüketiminden kaçınmak ve düzenli fizik egzersiz yapmak önemlidir. Doğumların mümkünse 20-30 yaşlar arasında planlanması ve en az 6 aylık emzirme önerilmektedir.

Meme kanseri farkındalığı, sağlığımız için büyük önem taşıyor. Sağlıklı yarınlar için kendinizi ihmal etmeyin ve düzenli kontrollerinizi aksatmayın!

melis karaca
Melis Karaca
Cosmopolitan Konular Editörü
Elif Melis Karaca gazetecilik kariyerine T24’te dış haberler editörü olarak başladı. T24’teki tecrübelerinin ardından Columbia Üniversitesi Gazetecilik Yüksekokulu’nda yüksek lisansını tamamladı. Gündemi her yönüyle yakından takip etmeyi, dünyadaki her gelişmeye insan hikâyeleri gözüyle bakmayı seviyor.
Devamını okumak için tıklayın