Ya Tarihi Erkekler Değil de Kadınlar Yazsaydı?

Hepimizin aklına kazınmış, gücü ve güzelliğiyle tarihte iz bırakmış kadınlar…

YAZAR: Ceren Kurt Alyurt
sanatta-kadin-figurleri.jpg
brandstaetter images

Tarih, büyüleyici bir bilim. Binlerce yıl öncesinde neler olduğunu okuyabiliyor, resimlerde ve heykellerde görebiliyoruz. Tüm eleştiri oklarını üstlenerek şöyle kısa bir dünya tarihi özeti yapabilirim: Erkekler dövüşmüş, kadınlar hep entrika peşindeymiş, güçlü olan kazanmış. Erkekler savaşçıymış, kadınlar toplayıcı. Erkek mücadele etmiş, kadın erkeğine itaat edip çocuğuna bakmış. Böyle olmayan kadınlar lanetli, kötü, şeytan olarak adlandırılmış.

Kanıtlanabilir şeylere sözümüz yok ancak sadece anlatılardan yola çıkıldığında şu soruyu sormamız önemli: Neden hep tarihi erkeklerin ağzından okuyoruz? Tarihi kadınlardan öğrenseydik bambaşka anlatılarla, hiç bilmediğimiz kahramanlarla karşılaşır mıydık? Bu soru hoşunuza gittiyse buradan daha da derinleşebilirsiniz.

Erkeklere Rağmen Tarihin Tozlu Sayfalarından Günümüze Ulaşmış Kadınlar

İstisnalar olmakla birlikte, tarih hep erkek hegemonyasındaydı. Bu baskınlığa rağmen dünyada hemen hemen herkesin bildiği, bilmeyenlerin de büyülendiği ikonik kadın figürleri var. Sanat tarihine iz bırakmış ikonik kadın figürlerini hatırlayalım o zaman.

Afrodit

afrodit.png
archive.md

Yunan mitolojisinin aşk tanrıçası Afrodit; güzellik, şehvet, aşk ve cinselliği temsil eder. Ayrıca ticaret, savaş ve siyasette de önemli rol oynamış. Ama Afrodit’e dair bilmemiz gereken bir şey daha var ki, o bir anne. Çocuğu da antik çağın Mete Gazoz’u Eros! Hatta anneliğindeki bazı davranışlarını, bugün bizim annelerimiz bile yapıyor. Ne mi? Yaramazlık yapan çocuğa terlik göstermek! İnanmayanlar buradan kontrol edebilir.

Venüs

boticelli.png
Visit Uffizi

Yunan mitolojisinde anlatılana göre Kronos, babası Uranüs’e öfkelenerek cinsel organını keser. Kestiği cinsel organı denize atar ve deniz döllenir. Denizden Venüs doğar ve Boticelli’nin resmettiği “Venüs’ün Doğuşu” anı gerçekleşir. Roma mitolojisindeki Venüs, Yunan mitolojisinde Afrodit’in dengidir.

Frida Kahlo

frida-kahlo.png
Konuşan Müze

Resimlerinde acının mesajını taşıyan Frida Kahlo’nun, 143 resminden 55’i otoportredir. Acı ve otoportre kelimelerinin birleşiminden, partneri ressam Diego Rivera’nın ona çektirdiklerini tahmin edebilirsiniz. İlişkileri boyunca süren sadakatsizliklerinden Frida’ya en acı geleni ise, kız kardeşi Cristina ile olanmış. Gücü, mücadelesi ve özgünlüğüyle Frida hala birçok kişi için rol model olmaya devam ediyor. 

Nefertiti

Eski mısır uygarlığının firavunu Akhenton’un eşi Nefertiti, firavunla aynı yetkilere sahipti ve herkes tarafından saygı görüyordu. İsminin anlamı “güzelden gelen”di. Tutankhamun’un da kayınvalidesi olan Nefertiti, Firavun eşi Akhenton'u destekleyerek Aton dinini Mısır'a getirdi ve bu sebeple lanetlendi. Nefertiti deyince hepimizin aklına büyüleyici büstü geliyor. Pinterest’te Nefertiti dövmesi yaptırmak isteyen kişiler için yüzlerce örnek bulmak mümkün.

Mona Lisa

mona-lisa.png
Paris City Vision

"Mona Lisa'nın sefil bir yaşam yolu olmalı, gülümsemesinden de bunu anlarsın." Bob Dylan

Kendisine katılıyorum. Mona Lisa’nın kim olduğu hala tam olarak bilinmiyor. Ancak yüzlerce yıldır sanatın en önemli simgesi olduğunu söylemek mümkün. Fransız Devrimi’nden sonra Napoleon bile Mona Lisa’yı yatak odasına asmış. Dünyanın her köşesinde küçük bir çocuğun bile adını bildiği bu eser, 1911 yılında kaçırılıp kaybolunca ve bulunup tekrardan müzeye konulunca ününe ün katmış.

Daphne

daphne.png
Meister Drucke

Apollon bir gün Daphne’ye aşık olur. Hatta bu aşkın sebebi Eros’un attığı oktur. Daphne, Apollon’un aşkına karşılık vermez ve Apollon’dan hep kaçar. Ancak Apollon peşini bırakmaz. Artık daha fazla kaçamayacağını fark eden Daphne, Yunan Yer Tanrısı Gaia’dan yardım ister. Gaia da Daphne’yi defne ağacına dönüştürür. Israrlı takip suçunu Eros’un attığı okla meşrulaştıran Apollon, ağaca dönüşmüş Daphne’nin yapraklarından ve dallarından kendine bir taç yapar. Bu sebeple Apollo’yu sanat tarihinde hep tacıyla resmedilmiş görürüz.

Medusa

Yılan saçları ve bakanı taşa çeviren gözleri ile herkesin hafızalarında yer eden Medusa, onu tanımayanlar için “lanetli, kötü, canavar” kadın algısı yaratabilir. Ancak bu hikayede de yine bir erkek fail var. Güzeller güzeli Medusa’yı görünce aşık olan ve karısı Athena’yı aldatarak bir gece evine girip Medusa’ya tecavüz eden Poseidon’dan bahsediyorum. Bu olaya öfkelenen Athena, Medusa’nın saçlarını yılana çevirmiş ve Medusa’ya bakanı taşa çevirecek şekilde lanetlemiş. Perseus Medusa’nın kafasını keserek öldürmüş ancak kafasını düşmanlarıyla savaşmak için saklamış. Gözlerini açarak düşmanlarını taşa dönüştürmüş. Hatta Yerebatan Sarnıcı’nda Medusa sütunlarının ters durması, ziyaretçiler taşa dönüşmesin diye. Yüzlerce tasvir olsa da benim için en etkileyici Medusa resmi Carravagio’nunki. 

İnci Küpeli Kız

ince küpeli kız.png
Meer

Yansıma olması, armut şekli ve büyük boyutu sebebiyle bu küpenin inciden çok cilalı kalay olduğunu söyleyenler olsa da, Kuzey’in Mona Lisa’sı olarak bilinen İnci Küpeli Kız da ikonik figürlerimiz arasında. İnci Küpeli Kız’ın kim olduğu hala bilinmese de, ressam Vermeer’in hizmetçisi olduğu yönünde iddialar var. Vermeer hizmetçi kızı resmettikten sonra bir şeyin eksik olduğunu düşündüğü için resmi bitirmez. Karısının inci küpeleri tabloyu tamamlayan detay olur ancak karısı bu durumu kıskandığı için hizmetçiyi evden kovar.

Kibele

kibele.png
Wikimedia

Ana tanrıça deyince, yaşadığımız topraklarda birçok yansıma görürüz. Rhea, İsis, Artemis bunlardan bazılarıdır. Kibele, Anadolu kökenli bir tanrıçadır ve üremeyi, dişiliği, anneliği, bereketi simgeler. Binlerce, hatta yüz binlerce eserde tasvir edilen Kibele’yi, genelde hep çok düzgün bir fizikle görürüz. Gerçek dışı güzellik standartlarını bir kenara koyarak, “Susma haykır, tek tip bir tanrıça vücudu yoktur!” diyoruz. Bereket ve doğurganlık temsilinde farklı vücut tiplerinde  tanrıçaların simgelendiğini de görüyoruz. Ancak Kibele’nin güzelliği Yunan Mitolojisinde de dillere destandır.

Kleopatra

kleopatra.png
Wikimedia

Binlerce yıl öncesindeki heykeller pek ipucu vermese de, güzelliğinden herkesin emin olduğu isimlerden biri Kleopatra. Genç yaşından itibaren hem önemli siyasi kademelerde bulunmuş, hem de savaşlarda büyük rol oynamış. Yunanca ve Mısır dili konuşan Kleopatra,  birçok kralı kendine aşık etmiş. Hem gücü hem güzelliğiyle tarihte bilinen en popüler figülerden biri olmuş. Augustus’un zaferinin ardından Roma zafer alayına gitmektense 39 yaşında zehir içerek intihar etmeyi tercih etmiş. 
 

Ceren Kurt
Ceren Kurt Alyurt
Yazar
28 yaşında. İnsan hakları çalışmalarında proje uzmanı. Feminist hukukçu. Bu zamana kadar çeşitli platformlarda hak temelli mücadele, yaşam tarzı, kadın ve yaşam gibi konularda yazılar yazdı.