Erkeklerle 'Flört, Evlilik, Seks, Çocuk Yok' Anlaştık mı?

Güney Kore’de feministlerin yaygınlaştırdığı “4B hareketi”, Amerika’da seçim sonrası sosyal medyada viral bir isyana dönüştü: Kadınlar, seks grevine girme çağrısında bulunuyordu. Zaten kadınlar, daha da evvel, kadın karşıtı söylemleriyle dikkat çeken, bu nedenle onlarca davası bulunan (yeniden başkan seçilmesiyle bütün davaların rafa kaldırıldığını belirtmek isterim) Başkan Trump’ın karşısında başka isyanlarla yola çıkmıştı.

Ancak erkeklerden uzaklaşma çağrısı yapan paylaşımlar, daha önce hiç görülmedik şekilde viral hale geldi. Kadınların birbirlerine seslendiği video mesajlar şöyle açılıyordu: “Hanımlar, bunu söylerken fazlasıyla açık sözlüyüm, rahimlerinizi erkeklere kapatmanın zamanı geldi. Bu başkanlık seçimi, onların bizden nefret ettiklerini, hatta gururla nefret ettiklerini her zamankinden daha fazla kanıtlıyor. Erkekleri ödüllendirmeyin.” Dakikalar içinde yüzbinlerce beğeni toplayan videolar, arka arkaya gelmeye devam etti. Başka bir kadının çağrısı şöyleydi: “Kadınlar derhal erkeklerle flört etmeyi ve seks yapmayı bırakmalı. Şaka yapmıyorum ve hiçbir şekilde dramatik davranmıyorum.” Yorumlardaki isyan çığlığı, yine dikkat çekiyordu.

4B Hareketi, içinde dört itirazı barındırıyor: Erkeklerle flörte hayır, onlarla evlenmeye hayır, seks yapmaya hayır ve çocuk sahibi olmaya hayır.

Kadınları bu çağrıya teşvik eden, Güney Kore’deki feministlerin isyanıydı. Güney Kore’de durumun çok daha vahim olduğunu söylemek mümkün. Yine de ABD’deki kadınların hayatın her alanında yaşadıkları duygusal ve fiziksel şiddet, onları bu “4B” yani “Dört No” isyanına yönlendirmişti. Böylece kadınlar, yine birbirini bir direnişin kucağında, yan yana buldu.

Aslında kadınların bir arada durmaya çalışmaları, ne ABD ne de Trump sonrası ABD için yeni bir durum. Zira #MeToo hareketi de Trump’ın başkanlığının ilk yılında (2017) patlak vermiş, cinsel taciz ve erkeklerin güç istismarına dair büyük bir farkındalık yaratmıştı. 2024 model kadın isyanı, şimdi gücünü başka bir ülkenin kadınlarından alıyor ve özneler arasında hava geçirmez, toplumsal bir strateji çağrısı yapıyor.

Kadınların yeni yeni direniş biçimleri bulması ne bugünün ne dünün olayı. Örneğin Erin Tansimore’un “Seks Grevlerinin Karmaşık Başarısı” adlı makalesi, dünyanın dört bir yanındaki çeşitli seks protestolarının tarihçelerini araştırıyor. Makalede tarihteki ilk seks grevini örnek verirken, MÖ 411’e kadar gidiyor ve Aristofonların Yunan komedisi “Lysistrata”sını anlatıyor. O dönemde de Peloponez Savaşı’nı protesto eden kadınlar, barış talepleri için seksten vazgeçiyor. Arizona Eyalet Üniversitesi’nde Kadın ve Cinsiyet Çalışmaları profesörü olan Breanne Fahs ise 2024 seçimlerinin ardından çıkan bu isyan hakkında, “Genç kadınlar üreme haklarının güvende olduğuna inanmıyor, bu yüzden kendi inisiyatiflerinin altını çizmek ve bedenleri üzerindeki kontrol duygusunu geri kazanmak için yeni yollara yöneliyorlar” diyor.

Bu isyan elbette Amerika’yı da, kadınları da yine iki uca savurmuş durumda. Zira sosyal psikolojide “sarkaç etkisi” adı verilen bir teoriye göre değişime yönelik hareketler genellikle dengeyi bulmadan önce bir aşırı uçtan diğerine savrulur.

Seçimden sonra TikTok’ta 4B hareketinin patlamasını izlerken görüyorum ki sarkaç, kadınlarla erkekleri her zamankinden daha fazla uzaklaştıran bir yabancılaştırma döngüsüne de sebep oluyor.

Kadınların 4B videolarıyla dalga geçen erkekler gibi zehirli ifadeler sarmalıyla beraber bazı kadınlar da kadınların kendi bedenleri üzerinde daha az otoriteye sahip olması gerektiğini savunuyor.

Ancak bu ABD için son derece tehlikeli. Zira halihazırda kadınların üreme özgürlüklerini kısıtlamayı gündemine alan eyaletlerin yanı sıra onlara katılacak başka eyaletler de olacak. Ve bunun sonucunda acı çekecek, hayatını kaybedecekler de yine kadın hemcinsleri olacak.