Bugün Egzersize Başlamanız için “Gerçek” Nedenler
İçtiğim tüm margaritalardan, kendimi tutamayıp yediğim pizzalardan ben sorumluyum, spor salonu değil.
Uzun yıllar yaptığım sporu sürdürmekte zorlandım. Farklı spor salonları, farklı eğitmenler, farklı branşlar denedim. Hepsinde birincil amacım zayıflamaktı. Tartının üzerinde görmek istediğim hep o son 5 kiloydu. Hiçbir zaman göremedim. Hatta +10 kg yazdığım dönemler daha çok oldu. Çok hareket ettiğimi düşündüğüm için kontrolsüzce her şeyi yiyip içmeye hakkım olduğuna inandım. Bu işte bir yanlışlık vardı. Spordan beni zayıflatmasını istemiştim ama her seferinde beni yarı yolda bırakmıştı. Acaba o mu beni yarı yolda bıraktı? Yoksa ben mi ona yanlış anlamlar yükledim? Büyük ihtimalle evet. Bir spor salonundan yaptığım tüm diyet yanlışlarını ve ihmallerimi silmesini istemek başlı başına bir hataydı. Sonuçta içtiğim tüm margaritalardan, kendimi tutamayıp yediğim pizzalardan ben sorumluydum, salon değildi.
Geriye bakıp düşündüğümde hayatım boyunca egzersizi herhangi bir kilo verme çabasının temel bir bileşeni, belki de en önemli bileşeni olarak düşünmeye şartlandırılmıştım. Ta ki egzersiz hakkında düşünme şeklimi yeniden çerçeveleyene kadar. Benim için “uyandırma servisi” 70’lerinde olan annem ve babam oldu. Fiziksel aktivite anlamında hayatları boyunca kendileri için çok da bir şey yapmamış olan annem ve babam. Annem bugün yere eğilmelerinin %90’ında bel tutulması yaşıyor. Babam ise 40’larında geçirdiği ve uzun yıllar yok saydığı bir kaza nedeniyle bugün omurgasını düzleştiremiyor. Annemin ve babamın gençliğinde verdikleri kararlar, yaptıkları ve en çok da yapmadıkları “bugünkü onları” inşa etti. Yani kronik hastalıklar karşısında verdikleri tepkiler, egzersizi bir hayat biçimi haline getirmemeleri, uyku düzensizlikleri ve saymakla bitmeyecek ihmaller silsilesi… Hepsi yaşlılıkta kök salabilmek için sessiz sedasız bir köşede beklemişti. Konu sadece annem ve babam da değil. Etrafıma baktığımda hayata karışmakta zorlanan, fiziksel olarak oldukça pasif yaşayan tüm yaşlı bireyler için geçerli bu.
Tüm bunların ışığında egzersizi sadece bir kilo verme aracı görmenin ne kadar da büyük bir hata olduğunu geç de olsa fark ettim. Ve kendime “o son 5 kilo” yerine yeni bir hedef belirledim. Kaslarına iyi bak! Kilo kaybı yerine zihinsel ve fiziksel sağlığınıza odaklanmaya başladığınızda, düzenli egzersiz inanılmaz derecede ödüllendirici bir deneyim olabilir. Gelin birlikte sporun “diğer güzelliklerini” kucaklayalım.
Bugün Egzersize Başlamanız için Gerçek Nedenler
Vücudun kas kütlesini ve metabolizma hızını korumaya yardımcı olur.
Kilo vermek için daha az yediğimizde, bu kilo kaybının bir kısmı kaslardan gelir ve bu hiçbir zaman iyi değildir. Kas değil, yağ kaybetmek isteriz. Ayrıca bedenimiz çok akıllıdır. Ne zaman daha az yediğimizi bilir ve metabolizma hızını yavaşlatır. Böylece mücadele moduna geçerek daha az kalori yakar. Kilo vermeye çalışırken aktif olmaya devam etmek kaslarınızı ve metabolizma hızınızı korumaya yardımcı olur. Ve bingo! Kilo kaybı yağdan gelir. Unutmayın kas kütlesi ilerleyen yaşlarda en çok ihtiyacımız olan şey olacak.
Uykuyu, dikkati, enerjiyi ve ruh halini destekler hatta cinsel hayatınızı ateşler.
Düzenli egzersiz hızlıca uykuya dalmanıza, daha derin uyumanıza dolayısıyla uykunuzun iyileşmesine yardımcı olur. Egzersiz yaptığınızda dokularınız oksijen ve besinle dolar. Kardiyo sisteminiz gelişir. Dolayısıyla gün içinde daha fazla enerjiye sahip olursunuz. Stresli bir günün ardından yapılan egzersizler sizi daha mutlu, daha rahat ve daha az endişeli hissettirebilecek birçok beyin kimyasalını uyarır. Kısacası egzersiz doğal moral kaynağıdır. Ayrıca düzenli egzersiz sonunda değişen görünüşünüz, özgüveninize ve öz saygınıza olumlu etki edebilir. Bu da cinsel hayatınızı canlandırabilir.
Kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olur.
Haftada 150 dakika orta ila daha yoğun egzersiz yapmak erken ölüm ve kalp hastalığına yakalanma şansınızı %15 oranında azaltabilir. Aktif olan kişilerde kanser olma riski de daha düşüktür. Egzersiz kan basıncını, kolesterolü ve şekeri iyileştirir. Felç riskini azaltır. İnme, metabolik sendrom, yüksek tansiyon, Tip 2 diyabet, depresyon, anksiyete, artrit ve düşme risklerini de önlemeye veya yönetmeye yardımcı olur.