Bu Yazıyı Okuduktan Sonra Sonbahar En Sevdiğiniz Mevsim Olacak

Dışarısı soğuk ve yağmurlu, içerisi sıcacık ve sahlep kokuyor. Mum ışığında kitabınızı okuyorsunuz. Her şey yolunda…

YAZAR: Kumru Karataş
sonbahar-depresyonunu-yenmenin-yollari-1
Kolaj: Duru Keskingöz

Sonbahar denilince akla ilk neler gelir? Yağmur, kapalı hava, okul, mutsuzluk… 
Böyle düşünmenize dayanamadım, sonbahara olan bakış açınızı değiştirip belki de onu en sevdiğiniz mevsim yapabilecek 10 maddeyle geldim.

1. Anahtar Kelime: Ambiyans

Yağmurlu bir sonbahar gününde evde neden kasvet içinde oturasınız? İhtiyacınız olan üç şey: mum, tütsü, ışıklar… Dışarıda sağanak yağış varken çalışma masanızda mum yakıp bir şeyler üretmenin verdiği keyfi bir kere tattığınızda kapalı havanın eskisi kadar düşmanı olmayabilirsiniz.

Birçok kültürde tütsünün enerjiyi yenilediğine inanılır. Odunsu kokulardan mı hoşlanıyorsunuz, çiçeksi kokulardan mı? Belki de daha baharatlı olanlar size uygundur. Doğru kokuyu bulduğunuzda sizi dinginleştirirken tüm havanızı da değiştirecek, eminim.

2. İlhamınızı Yenileyecek Birkaç Adım: Yağmur Yürüyüşleri!

Soğuk ve kasvetli havaları en çekilir kılacak şeylerden biri de şüphesiz ki sonbahar yürüyüşleri! Kulağınızda en sevdiğiniz müziklerle, hafif esintili bir havada, aylardır giymeyi beklediğiniz o trençkotunuzu üstünüze geçirip dökülen yaprakların üstünde yürümek, harika bir sonbahar aktivitesi olabilir.

Bu “ilham” yürüyüşünüz sırasında yanınıza ufak bir not defteri ve bir termos kahve alıp aklınıza gelen fikirleri, hayatınızda yapmak istediğiniz şeyleri yazmak, yürüyüşünüzü keyifli olmanın yanı sıra verimli hale de getirecek bir hamle olabilir.

3. Sinefiller ve Kitap Kurtlarının Zamanı

Hayatın hızı ve sosyal ortamlarda bulunmanın insandan aldığı enerji, bir süredir oturup okumak istediğimiz kitaplara, izlemeye niyetlendiğimiz filmlere ayıracağımız zamandan çalabiliyor. Yağmurlu bir havanın en iyi tarafı da bu vakti bize geri vermesi!

Uzun zamandır okumak/izlemek istediklerinizin bir listesini çıkarın. “Her yağmur yağdığında listeden bir film bitecek, listedeki kitaplardan birinden bir bölüm okunacak.” şeklinde kendinizle bir “yağmur challenge” bile yapabilirsiniz.

Patlamış mısırlarınızı da kapmayı aman ha unutmayın!

4. Sosyalleşmenin En Rahat Hali: Ev Partisi!

Yakın arkadaşlarınızla bütün bir yaz gezdiniz, yediniz içtiniz, görülmedik yer bırakmadınız… Artık bu buluşmaları ev ortamına taşıma zamanı!

Kız kıza yapılabilecek gıybet ve korku filmi gecelerinin eğlencesi bir yana, kalabalık arkadaş grubunuzdan herkesin bir kutu oyunu kapıp geldiği, birlikte yemekler yapılan buluşmalar hem en güzel sonbahar aktivitelerinden hem de bütçe dostu. Kim ne içti, hesap ne kadar geldi derdi olmadan takılmanın tadı bir başka. Şiddetle tavsiye ederiz.

5. Sonbahar Stili: Kaşkollar, Trençkotlar, Alev Atan Çizmeler…

Yazın en güzel taraflarından biri rengarenk elbiselerse, şüphesiz sonbaharınki de sayısız harika parçadan oluşturabileceğiniz kombinler! Hem sıcak hem havalı.

Dolabınızı düzenleyip uzun zamandır giymediğiniz parçaları yeni aldıklarınızla kombinlemek “bunu neden bunca zaman giymemişim” dedirtebilir. Mevsimin vazgeçilmezlerinden biri denim! Pantolonlar, ceketler, tulumlar… Doğru botlarla kombinlenen jeanlerinizi gold takılarla tamamlamak size çok yakışacak!

Öte yandan bu, eteklerle çizmelerin kombinlenebileceği tek mevsim. Topuklusundan kovboyuna, derisinden süetine tüm çizmelerin meydana çıkma vaktidir kadim sonbahar.

Trendler her sene değişse de mevsimin en değişmez renkleri her zaman için toprak tonları. Onları renklendirmek içinse şallar, kaşkollar ve fularlar kullanabilirsiniz.

6. Battaniye & Romantizm

Soğuk havaların en güzel yanlarından biri de yumuş yumuş battaniyeler. Partneriniz veya flörtünüzle yaşanabilecek romantik dakikaların bir yolu da battaniye paylaşmaktan geçiyor. Koltukta birlikte izlenen bir filmin en güzel eşlikçisi olan battaniyelerinizi, mevsim renklerine uygun seçip aynı zamanda salonunuza harika bir aura katabilirsiniz.

İşi bir adım daha öteye götürmek isterseniz, kendi battaniyenizi bile örebilirsiniz ki bu aynı zamanda oldukça romantik bir hediye olabilir.

7. İç Mekan Etkinliklerinin Cazibesi

İşte gündelik buluşmalarda her zaman aklınıza gelmeyen ya da üşendiğiniz etkinlikleri yapmak için size bahane!

Sinemaya gidip güzel bir film izlemek, bowling, bilardo gibi oyunlar oynamak, yeni çıkan bir tiyatro oyununa gitmek, sergi gezmek için daha fazla beklemeye gerek yok. Sıcacık bir kafede kahvenizi içerken yağmuru izlemek de cabası…

8. Dekorasyona Başlayın!

Sezona uygun dekorasyon, hem sizin hem evin bütün havasını değiştirip sonbaharın güzelliklerini sevmenizi sağlayabilir.

Turuncu battaniyeler, toprak tonlarında kırlentler, küçük balkabağı bibloları… İlham yürüyüşünüzden toplayacağınız sarı yapraklarla evinizin bir köşesine asmalık süsler hazırlayabilirsiniz. Balkabaklarının içini oyabilir, içiyle çeşit çeşit çorbalar, tatlılar yaparken dışını cadılar bayramı ruhu için ışıklandırabilirsiniz. El işleriyle uğraşmak birçok derde deva, demedi demeyin.

9. Sevdiklerimizin Geri Dönüşü: Sahlep, Su Torbası, Polar Pijama

Eşyalar ile aşk yaşama soğukları geldi çattı. Polar pijama takımınız ve ayağınızın altına koyacağınız bir sıcak su torbası, havanın tüm kasvetini alacak ve sizi sıcacık tutacak. Kitabınızı okurken ona eşlik edecek bol tarçınlı bir sahlep, bütün bu cozy resmin tamamlayıcısı olabilir.

10. Yeni Hobiler Edinmek İçin Harika Bir Fırsat

Uzun zamandır erteleyip durduğunuz o yoga rutinine başlamak için daha fazla beklemeyin. Arkadaşınızdan “bir ara denerim” diye aldığınız kurabiye tarifi, bütün evi harika kokutacaktır. “Bundan harika hikaye çıkar.” dediğiniz fikri kaleme almak için çok iyi bir zaman olabilir.

Yeni aktiviteler, rutin hayatınızda ihtiyacınız olacak değişikliği sağlayabilir. Puzzle yapmak, sulu boyaya başlamak, cici bir defter edinip yaprak koleksiyonu yapmak seçenekler arasında… Yaratıcılığınızı konuşturun, gerisini siz getirin!

Sonbahar… Görünenin altında çok daha fazlasını barındıran yegane büyülü mevsim. Kendinize dönmeniz, yeni şeyler denemeniz, olanlarla barışmanız için doğa kendini yeniliyor. Doğanın bu dönüşümüne katılın.

Dökülen yapraklar içinden herkese sevgiler…

Kumru Karataş
Kumru Karataş
Yazar
1997 yılında İstanbul’da doğdu. 2013 yılında setlerde reji asistanlığı yapmaya başladı. 2015 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümünde eğitimine başladı. 2020 yılında onur derecesiyle mezun oldu. Okulunda çeşitli projelerde yönetmenlik yaptı. "Körfez" adlı kısa filminin senaryosu ile TRT 12 Punto Senaryo Günleri'nden kısa film yapım desteği ödülünü kazandı. 2021 Aralık ayında kısa filminin çekimlerini tamamladı. "Körfez" ile yurtiçi ve yurtdışı çapında birçok ödül kazandı. Şu sıralar setlerde yardımcı yönetmenliğe devam etmektedir.
Devamını okumak için tıklayın