Yeni Dünyada Grup Sohbeti Kuralları

Bu yazı Berfin Örs tarafından Türkçeleştirilmiştir, yazılarını buradan okuyabilirsiniz.

Duydunuz mu? Grup sohbeti resmen bitti, öldü, büyük teknoloji mezarlığında Twitter’ın yanına gömdük onu. Bir zamanlar sosyalliğin tasasız can simidi iken şimdi o kadar yaygın bir drama, kaygı ve rahatsızlık kaynağı hâline geldi ki, insanlar gruplardan akın akın ayrılıyor.

İtiraf ediyorum, ben de bu göçün bir parçasıyım: Bazı grup sohbetlerimi terk ettim, arkadaşlarımı da aynısını yaparken gördüm. Pandeminin büyük yeniden yapılandırmasında önceliklerimizi ve sosyal hayatlarımızı yeniden düzenlerken grup sohbetleri de bundan nasibini aldı. Birkaçı birleşti, bazıları unutulmaya terk edildi.

Artık işlevsiz olan iki grup sohbetimi düşünelim. 2020 yılında, New York’taki en yakın arkadaşlarımla Netflix Party üzerinden film izliyor (hatırlıyor musunuz?) Bridesmaids sahnelerini kostümler ve aksesuarlarla Zoom’da yeniden canlandırıyorduk. O yıl New York'tan taşınmamla bu dostlukların bazıları aşınmaya başladı ve bitti. Beş yıl boyunca grupta kaldıktan ve aylar süren kişisel yas sürecinden sonra, oradan sessizce sonsuza dek ayrıldım.

Austin, Teksas'taki kız arkadaşlarımla "Dick Cage" (Google'layın) adlı yeni bir grup kurduk. Ancak kısa sürede insanlar o sohbetten de kaçmaya başladı. Fazla kaygı verici olduğunu söylediler. Birebir etkileşimlere odaklanmak istediler. Tamamen 90'lara dönmek ve teknoloji bağımlılıklarını iyileştirmek için kapaklı telefon alıyorlardı.

Benim teorim, günlük yaşamımız birçok açıdan "normal"e dönmüş olsa da bazı pandemi etkilerinin hâlâ devam ettiği yönünde. Bazılarımız "YENİ ARKADAŞLARA HAYIR’ı” bir yaşam ilkesine dönüştürdük. Sosyal incelikleri değil kendimizi ve akıl sağlığımızı önceliklendiriyoruz. Bilinçli olarak çevremizi küçülttük ve grup sohbetleri insanı katlanamayacağı kişilerle sizi sinir bozucu bir şekilde bağlı tutuyor.

Benim teorim, günlük yaşamımız birçok açıdan "normal"e dönmüş olsa da bazı pandemi etkilerinin hâlâ devam ettiği yönünde. Bazılarımız "YENİ ARKADAŞLARA HAYIR’ı” bir yaşam ilkesine dönüştürdük. Sosyal incelikleri değil kendimizi ve akıl sağlığımızı önceliklendiriyoruz. Bilinçli olarak çevremizi küçülttük ve grup sohbetleri insanı katlanamayacağı kişilerle sizi sinir bozucu bir şekilde bağlı tutuyor.

Açıkçası, grup sohbetlerini hâlâ seviyorum! Arkadaşımın bindiği trende eski sevgilisiyle karşılaştığını (ve onu tamamen görmezden geldiğini) duymak, anal botox'un faydalarını tartışmak ve Selena Gomez'in battaniyeye sarılı olduğu meme’lere birlikte gülmek hoşuma gidiyor. Ayrıca grup sohbetimden aldığım destek başka hiçbir yerde yok (bazen dişçiye giderken cesaretlendirilmeye ihtiyacınız olabilir). Başka türlü muhtemelen hiç konuşmayacağım insanlarla iletişimde kalma kolaylığı sağlamasından mutlu oluyorum. Arkadaşlarımın şikâyetlerini dinlemekten de hoşlanıyorum çünkü dünyadaki sayısız sorunu aklımdan uzaklaştırıyor.

Milyonlarca küçük sosyal ölümün yaşandığı bir dönemde, soyu tükenmekte olan grup sohbetini hayatta tutmanın bir yolu var mı? Kurallar sesli söylenmiyor ve sürekli değişken hâldeler. Bu yüzden dijital dağın zirvesine çıktım, tutuşmuş çalılığa baktım (belki de sadece bir TikTok filtresiydi), arkadaşlarımdan ve internetteki yabancılardan 2024 için grup sohbetinin yeni buyruklarını tanımlamalarını istedim. İşte ortaya çıkanlar:

Grup sohbeti her şeyden önce iletişimin kolay, keyifli ve iç açıcı bir yolu olmalı. Dünyada görmek istediğiniz değişim siz olabilirsiniz. Sohbeti eğlenceli ve hafif tutun, gruba yalnızca patronunuz hakkında mızmızlanmak için girmeyin. Anlaşmazlıklarda, mesajlaşmanın nüanslar için çok az alan bıraktığını unutmayın. Kızlardan biri OOTD (outfit of the day: günün kombini) fotoğrafınıza bayık gözlü bir emoji gönderip tepenizi attırdıysa bir an için durun. Ekranlar üzerinden çok fazla bağlam kaybettiğimizi hatırlayın ve bunun kişisel stilinize yönelik keskin bir saldırı olmama ihtimalini değerlendirin.

Çatışma olduğunda düşünün: (1) En yakın arkadaşlarınızla zor konuşmaları yapacak cesareti siz bulamıyorsanız, kim bulacak? (2) Hiç mesaj üzerinden işlevsel, duygusal olarak sağlıklı, tamamen detaylı bir konuşma yaptınız mı? Bir anlaşmazlık varsa, gerçekten konuşabilmek için telefon açın. Böylece geri kalan grup üyeleri bir kavga izlemek veya taraf seçmek zorunda kalmazlar.

Hepimiz arada bir onaylanma ihtiyacı duyarız. Bir grup üyesinin zor zamanlardan geçtiğini biliyorsanız, ona biraz sanal destek gönderin. Kendall Roy'un "I AM THE ELDEST BOY!" (ben en büyük oğlanım) diye bağırdığı GIF'i paylaşarak onu düşündüğünüzü göstermek bile yeterli olabilir. Eğer birisi hayatında zorluk yaşadığını paylaşırsa ChatGPT gibi değil gerçek bir insan gibi yanıt verin.

Kısacası, kaba olmayın. Sonuçta bir gün siz de oraya biraz moral bulmaya gideceksiniz.

Bu konuda bana karşı çıkabilirsiniz: Pamuk ipliğine bağlı olan akıl sağlığımızı korumanın anahtarı, tüm grup sohbetlerini sessize almaktır. Hepimiz telefonlarımıza bağımlıyız ve doğru düzgün dışarı çıkmıyoruz. Sürekli gelen bildirimlerin gününüzü mahvetmesine izin veremezsiniz.

Herkesin hızlı ve sık cevap verme baskısı hissettiği bir grup sohbeti kültürü oluşturmayın. İnsanların sohbetten birkaç saat (veya gün) uzaklaşmalarına izin verin. Böylece ghostlama veya eski sevgilinize gönderdiğiniz ama onun hiç okumadığı o ayrılık mesajına benzeyen (ah ah) bir mesajla dramatik bir şekilde gruptan çıkma olasılıkları azalır.

İşte grup sohbetleri hakkındaki en büyük pet-peeve’im: yalnızca yeni mesaj akışı değil bitmek bilmeyen hahahalar, kalpler ve thumbs-up gibi pasif-agresif tepkiler. Sırf siz şapkalı bir köpek fotoğrafını önemsiyorsunuz diye hepimize bildirim gelmesi şart mı? (Apple'a bedavadan ipucu: Herkes yerine sadece mesajına tepki verilen kişiye bildirim gönderebilirsiniz.)

Ofisteki yeni arkadaşınızla iş çıkışı üç harika happy hour geçirmiş olabilirsiniz. Ama bu o kişinin, ex’lerden birinin düğün fotoğrafları üzerine birlikte araştırma raporu yazdığınız kız kardeşlerinizle grup sohbetinize aniden eklenebileceği anlamına gelmez. (Bu araştırmanın derinlikleri sohbetin kutsal duvarlarından dışarı çıkmamalıdır.) Yeni birini eklemeden önce gruptan izin alacak kadar kibar olun. Ayrıca bu yeni kişi herkesi ya gerçek hayatta ya da sanal ortamda tanıyor olmalı. Yakın bir yabancı uğruna kendinizi frenlerseniz sohbetin ne eğlencesi kalır?

Çok özür dilerim ama Apple, Android kullanıcılarına eşit mesaj hakları verene kadar, yeşil baloncuklar çok çirkin. Devamlı konuşmayı bölüyorlar ve gerçekten insanın sinirini bozuyorlar. (Android kullanıcılarının kendilerini mavi baloncuklar gibi göstermelerine yardımcı olduğu söylenen bir uygulama var ama ben pek inanmıyorum.) Eğer siz de o yeşil baloncuklardan biri olmanıza rağmen grup sohbetinde hâlâ tutunabiliyorsanız (biz ailecek WhatsApp'a geçtik çünkü yeşil baloncuklu kız kardeşim bizi rehin almıştı), hiçbir mesaja tepki verme cesaretinde bulunmayın sakın.

Bir arkadaşım terk edildiğinde veya terk ettiğinde yapmayı bildiğim tek bir şey var: Ex’ini içermeyen yeni bir grup oluşturmak. Sadık değilsem hiçbir şey değilimdir! Tanıştığımıza memnun oldum, Sevgili Bey. Gitmen gerek.

Biraz matematik: Gruptaki sekiz kişiden ikisi Love Is Blind finaline taktıysa ama geri kalanlar bunu umursamıyorsa, artık başbaşa sohbetinize geçme zamanı. Diğer altı arkadaşınızın zevksiz olduğunu düşünseniz bile önemli değil. Hiç kimse izlemedikleri bir program hakkında Rachel Maddow tarzı analizlerinizi okumak istemiyor.

Grup sohbetlerinin de, tıpkı çoğu ilişki gibi, bir son kullanma tarihi vardır. Bir zamanlar günde yüzlerce mesaj gönderilen bir grup haftalardır sessizse artık onu bırakma zamanı gelmiş olabilir. Kourtney Kardashian "Not Kourtney" grubundaki dedikodulara aldırmadı. İstenmediği yerde durmadı ve başkalarının onun hakkında söylediklerinin onu ilgliendirmediğinin farkındaydı. Kourtney gibi olun. En azından bu konuda.

Kourtney Kardashian "Not Kourtney" grubundaki dedikodulara aldırmadı. İstenmediği yerde durmadı.

"Ortamı oku ve havayı anla," demişti bilge bir arkadaşım. Eğer bir dizi sohbeti dönüyorsa konuşmayı aniden çocuğunuzun dans gösterisine çekmeyin. Ne yeri ne zamanı.

Her zaman konuşma-dinleme oranını göz önünde bulundurun. Genellikle konuşan tek kişi sizseniz aslında kendi kendinize konuşuyor olmayasınız?

İşte. Grup sohbetlerimizi sonsuza (sohbet doğal nedenlerle ölünceye kadar, hayat işte!) kadar bir arada tutmaya yardımcı olacak, söylenmemiş kurallar. Arkadaşlarımızla bağlantıda kalmak ve hayatın iniş çıkışlarını ekranlar üzerinden paylaşmak hassas bir denge. Bu kutsal emirlere uyarsanız huzur içinde yaşar ve muhtemelen başarılı olursunuz. Eğer kurallarıma katılmıyorsanız unutmayın (Tamra Judge’ın dediği gibi), that’s my opinion!!!

Grupta görüşürüz!
 

Bu yazı Jillian Anthony tarafından Cosmopolitan US için yazılmıştır. Yazının orijinalini buradan okuyabilirsiniz.